Aydın'da gerçekleştirilen terk edilen uranyum madenleri ve
tehlikeleri konulu panel-forum da Ege Bölgesinde çok da bilinmeyen bir çevre ve
halk sağlığı sorunu tartışıldı. Manisa Köprübaşı ve Aydın Kisir Köyü
yakınlarındaki terk edilmiş uranyum işletmeleri ve sondajlarının yarattığı
ekolojik tahribat ve sağlık sorunlarının konuşulduğu panel de uranyum kirliliği
nedeniyle adı Kanser Köy'e çıkan Söke Kisir köyü muhtarı seçimlere dikkat
çekerek "Sesimizi sandıkta duyurmak zorundayız. Ölmemek için 60 günümüz
var dedi.
MENDERES'E AYAĞIMIZI DAHİ SOKAMAYACAĞIZ
İzmir NKP ve Aydın Çevre ve Kültür Platformu (AYÇEP)
tarafından geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen etkinlik Aydın mali
Müşavirler Odası Konferans Salonu'nda yapıldı. Toplantının açılışında konuşan
AYÇEP Başkanı Mehmet Vergili, "Bu suyu, havayı hepimiz kullanıyoruz. Şu
anki çevre düzenlemeleri ve yasaları bize kısadan ölüm vaat ediyor. Menderesi mahvettiler.
Üç beş sene sonra ayağımızı sokamayacağız nehre. Tarım toprakları bir şeylere
feda edilmiş durumda" dedi. Panelin yöneticisi Çevre Mühendisleri Odası
İzmir şube Başkanı Helil İnay Kınay, Gaziemir, Manisa Köprübaşı ve Söke Kisir
köyündeki radyoaktif tehlikeler daha çözülmeden ülkenin yöneticileri nükleer
santrallerle ülkeyi bir kaos ortamına sürüklediğini söyledi. Panelin ilk
konuşmacısı olan Evrensel Gazetesi İzmir muhabiri ve EGEÇEP Eş Dönem Sözcüsü
Özer Akdemir, Ege bölgesindeki terk edilmiş uranyum madenleri ile ilgili
yaptığı televizyon programı ve haberlerin ardından, konunun gündeme geldiğini
belirterek, yetkililerin bu sorunu görmezden gelerek üstünü örmeye çalıştığını
dile getirdi. Akdemir'in konuşmasının ardından Hayat Televizyonu Çepeçevre
Yaşam seçkisi izlendi.
NİF DAĞINDA ATOM
BOMBASI VAR!
Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Enver
Yaser Küçükgül, yasalar, hukuk, bilim çiğnenerek Akkuyu Nükleer santral
çalışmalarına başlandığını belirterek, "Daha ortada nükleer santral yokken
bölgemizde birçok yerde nükleer kirlilik olduğunu gördük" dedi. Türkiye'de
pek çok yerde uranyum madeni olduğunu aktaran Küçükgül, bu sahaların bölgesel
deprem haritasıyla birebir örtüştüğünü söyledi. Soğuk savaş döneminde
Türkiye'ye çok sayıda nükleer silah konuşlandırıldığını ifade eden Küçükgül,
bunların bir kısmının İzmir'den Kemalpaşaya giderken Nif Dağı'nda bulunan
Amerikan üssünün 7-8 kat altında tutulduğunu ileri sürdü. Küçükgül, "bu
atom bombaları halen orda duruyor. Oraya giren subaylarımız yok. Ben o tesisin
su arıtmasını işleten mühendis bana bir şeyler sormaya geldiği için biliyorum.
Küçükgül Gaziemir, Köprübaşı ve Söke Kisir'deki radyoaktif kirlilikle ilgili de
bilgiler verdi. Aydın tabip Odası Başkanı Metin Aydın, Aydın'da sağlık verileri
ile ilgili şu verileri aktardı, "Türkiye'de kanser ölüm sebepleri
sıralamasında ikinci. Türkiye'de yıllık 170 bin yeni kanser vakası bekleniyor.
2010-2012 yılları arasında Türkiye'de kanser vakaları %18, Aydın'da %42
artmıştır. Bu artışa göre Aydın Türkiye'de kanserin en fazla arttığı 19.
il."
MİLLETVEKİLİ LEVENT TÜZEL'E TEŞEKKÜRLER
MİLLETVEKİLİ LEVENT TÜZEL'E TEŞEKKÜRLER
Ege Üniversitesi Halk Sağlığı öğretim üyesi Doç. Dr. Raika
Durusoy uranyum kirliliği ve radyoaktif maddelerin sağlığa etkilerini
anlatırken, Ziraat Mühendisleri Odası Aydın Şube Başkanı M. Nedim Barış da
uranyumun toprağa ve tarımsal ürünlere etkisini dile getirdi. Barış, bu radyoaktif
elementlerin tarımsal ürünlere geçmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Konuşmaların ardından söz verilen Kisir Köyü Muhtarı Baki Suna, "Bizler
neden öldüğümüzü öğrenmiş olduk. Levent Tüzel milletvekilimiz önerge verdi ama
önergenin yanıtı bize verilmiyor. 60 gün sonra seçim var. 60 gün sonra ölmeden
sesimizi gösteremezsek öleceğiz. Ölmemek için 60 günümüz var".
Konuşmaların ardından salondaki dinleyenler de söz alarak konuyla ilgili
görüşlerini dile getirdiler. (Aydın/EVRENSEL)
Eklenme Tarihi: 21 Nisan 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder