BASINA VE KAMUOYUNA
12.04.2015
Manisa 1. İdare Mahkemesi, Soma Kolin Termik Santrali ÇED Olumlu Kararını açıkça hukuka aykırı bularak yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir.
Mahkeme yürütmeyi durdurma kararında;
• 28.487.589,13 m2’lik sahada yapımı düşünülen termik santral alanının büyük bölümünün zeytinlik-tarla vasfında olduğu,
• Bu alanların ÇED sürecinde “duyarlı yöreler” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği,
• Termik santralin bu hâliyle projenin çevresinde toz, duman ve kül oluşturacak bir işleyişi öngördüğü ve bu sahalara en az3 km mesafedeki zeytinliklerin
gelişmesine mani olacak kimyevî atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis
yapılmasına ve işletilmesine yasal olanak bulunmadığı,
• Bu yasak kapsamında çevresel etkileri olan tesisin zeytinlik alanda kurulmasına olanak tanıyacak olan ÇED Olumlu Kararının hukuka aykırı olduğu
ifade edilmiştir.
12.04.2015
Manisa 1. İdare Mahkemesi, Soma Kolin Termik Santrali ÇED Olumlu Kararını açıkça hukuka aykırı bularak yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir.
Mahkeme yürütmeyi durdurma kararında;
• 28.487.589,13 m2’lik sahada yapımı düşünülen termik santral alanının büyük bölümünün zeytinlik-tarla vasfında olduğu,
• Bu alanların ÇED sürecinde “duyarlı yöreler” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği,
• Termik santralin bu hâliyle projenin çevresinde toz, duman ve kül oluşturacak bir işleyişi öngördüğü ve bu sahalara en az
• Bu yasak kapsamında çevresel etkileri olan tesisin zeytinlik alanda kurulmasına olanak tanıyacak olan ÇED Olumlu Kararının hukuka aykırı olduğu
ifade edilmiştir.
Mahkemenin bir diğer önemli vurgusu ise davalı Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı ve davalı yanında müdahil şirketin biz davacı oda ve
derneklerin dava ehliyeti olmadığına ve davanın süresinde açılmadığına ilişkin
itirazlarının dayanaksızlığına ilişkin olmuştur.
Yöre halkını, ekosistemi ve köyün geçimlik ekonomisini “kalkınma” adı altında şirketler lehine tasfiye eden; göstermelik ilân ve toplantılarla halkın katılımının esas olduğu ÇED sürecini içi boş kanunî bir prosedürden ibaret kılan bu tutum ve geleneğe karşı Mahkeme bir kez daha altını çizmiştir ki;
Yöre halkını, ekosistemi ve köyün geçimlik ekonomisini “kalkınma” adı altında şirketler lehine tasfiye eden; göstermelik ilân ve toplantılarla halkın katılımının esas olduğu ÇED sürecini içi boş kanunî bir prosedürden ibaret kılan bu tutum ve geleneğe karşı Mahkeme bir kez daha altını çizmiştir ki;
• Halka yapılacak duyurunun işlemin içeriği, konusu, işleme yönelik idarî ve yargısal başvuru yolları ve süresini açıkça göstermesi gerekmektedir. Başvuru yolları ve süresinin gösterilmediği bildirim ya da ilânlarla yapılan duyurunun dava açma süresinin başlangıcına esas alınma olasılığı yoktur.
• Yırca köylülerinin günlerce süren zeytin nöbetinden demokratik kitle örgütlerinin başvuru ve dava hakkına kadar, ekoloji mücadelesi içerisindeki her bir öznenin karar alma mekanizmalarına katılımı ÇED sürecinin vazgeçilmez unsurlarından biridir. Çevre hakkının öznesi köylülerdir, kentlilerdir, demokratik kitle örgütleridir, halklardır, gelecek kuşaklardır; ait olduğu doğası devasa projelerle ortadan kaldırılmak istenen herkestir.
6 000 zeytin ağacının ve onları büyüten Yırcalıların emekleri üzerinde kepçeleriyle ve özel güvenlik görevlileriyle ahkâm kesen Kolin Şirketi'ne verilen ÇED Olumlu Kararı hakkındaki bu yürütmeyi durdurma kararı, projenin hukuka aykırılığını tescillemiş durumdadır. Bu kıyımın sorumlusu sadece başroldeki Kolin şirketi değil, yasalara rağmen üç maymunu oynayan ve bu hukuksuzluğu sadece verdiği izinlerle değil kolluk gücüyle de koruyan tüm devlet yetkilileridir.
Bizler bu ekolojik kırımın gerçekleşmesine sebebiyet veren tüm idari kararlar ve bu kararların altında imzası olan tüm sorumlular hakkında; Yırcalıların zeytinlerinin ve emekçi ellerinin yanında doğamız ve gelecek kuşaklarımız adına duyduğumuz sorumluluğumuz gereği adli ve idari sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Umut ve dayanışmayla...
Hülya YILMAZ - EGEÇEP Eşsözcü
Özer AKDEMİR- EGEÇEP Eşsözcü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder