Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Dünya Doğa Konseyi, Rüzgar Çiftliği Mağdurları, Kuzey
Amerika Rüzgar Enerji Karşıtları Platformu tarafından aralarında Türkiye’nin de
bulunduğu G20 üyesi ülke başbakanı ve enerji bakanlarına gönderilen açık
mektupta, dünya vatandaşlarının enerji dönüşümü ile ilgili önemli kaygıları
olduğu dile getirildi.
Bu tür kesintili ve kararsız enerji üretiminin 30 yıldan bu yana yapıldığının belirtildiği mektupta, bu enerjinin büyük çaplı depolanması sağlanamadığı sürece, kullanım alanının kısıtlı kaldığının altı çizildi.
Bu tür kesintili ve kararsız enerji üretiminin 30 yıldan bu yana yapıldığının belirtildiği mektupta, bu enerjinin büyük çaplı depolanması sağlanamadığı sürece, kullanım alanının kısıtlı kaldığının altı çizildi.
ZARARLARI İNKAR EDİLİYOR
Verimsiz rüzgar enerjisi projelerine verilen sübvansiyonların, maliyetleriyle her yerde ekonomiyi boğan ama buna rağmen CO2 salınımında hiç bir azalma sağlamayan, 1.8 trilyon dolarlık bir global endüstri yarattığının belirtildiği mektupta, bu santrallerin çevreye ve sağlığa etkilerinin de her geçen gün arttığı uyarısında bulunuldu. RES’ler nedeniyle milyonlarla ölçülen kuş ve yarasa katliamlarının inkar edildiği kadar, elektrik fiyatına, istihdama, emlak değerlerine ve turizm potansiyeline verilen zararların da reddedildiğine vurgu yapılan mektupta, RES’ler nedeniyle yaşam kalitesinin feda edildiği dile getirildi. RES’ler nedeniyle yer altı sularının kirlendiği, yeniden dönüştürülemeyen türbin kanatlarının çöp alanlarında biriktiği, türbin imalatında kullanılan nadir toprak elementlerin madencilerin, kadınların, ve çocukların Çin’de ölümüne sebep olduğu bilgilerinin referanslarıyla sıralandığı mektupta şöyle devam edildi; “Tüm bunlar dünya halklarına yedirilmeye çalışılan ‘Yeşil Enerji’, ‘Rüzgar bedavadır’, ve ‘Yenilenebilir enerjiler gezegeni kurtaracak’ gibi yalan söylemlerle devam ettirilmektedir.”
Verimsiz rüzgar enerjisi projelerine verilen sübvansiyonların, maliyetleriyle her yerde ekonomiyi boğan ama buna rağmen CO2 salınımında hiç bir azalma sağlamayan, 1.8 trilyon dolarlık bir global endüstri yarattığının belirtildiği mektupta, bu santrallerin çevreye ve sağlığa etkilerinin de her geçen gün arttığı uyarısında bulunuldu. RES’ler nedeniyle milyonlarla ölçülen kuş ve yarasa katliamlarının inkar edildiği kadar, elektrik fiyatına, istihdama, emlak değerlerine ve turizm potansiyeline verilen zararların da reddedildiğine vurgu yapılan mektupta, RES’ler nedeniyle yaşam kalitesinin feda edildiği dile getirildi. RES’ler nedeniyle yer altı sularının kirlendiği, yeniden dönüştürülemeyen türbin kanatlarının çöp alanlarında biriktiği, türbin imalatında kullanılan nadir toprak elementlerin madencilerin, kadınların, ve çocukların Çin’de ölümüne sebep olduğu bilgilerinin referanslarıyla sıralandığı mektupta şöyle devam edildi; “Tüm bunlar dünya halklarına yedirilmeye çalışılan ‘Yeşil Enerji’, ‘Rüzgar bedavadır’, ve ‘Yenilenebilir enerjiler gezegeni kurtaracak’ gibi yalan söylemlerle devam ettirilmektedir.”
OLUMSUZ ÖRNEK TÜRKİYE
Mektupta Türkiye’deki RES uygulamaları ve yöre halklarının mağduriyetleri ile ilgili örnekler de verildi. Türkiye’de RES için özel mülkiyet alanlarının acele kamulaştırıldığı, Danıştayın verdiği yürütmeyi durdurma kararlarının yerel mahkemelerce uygulanmadığının aktarıldığı mektupta, “Bodrum’da, iş makinelerinin arazilerine tecavüzünü engellemek için yerel halk kendi mülklerini kendileri korumak zorunda bırakılmıştır” denildi.
Mektupta Türkiye’deki RES uygulamaları ve yöre halklarının mağduriyetleri ile ilgili örnekler de verildi. Türkiye’de RES için özel mülkiyet alanlarının acele kamulaştırıldığı, Danıştayın verdiği yürütmeyi durdurma kararlarının yerel mahkemelerce uygulanmadığının aktarıldığı mektupta, “Bodrum’da, iş makinelerinin arazilerine tecavüzünü engellemek için yerel halk kendi mülklerini kendileri korumak zorunda bırakılmıştır” denildi.
BALON PATLADI!
Dünyadaki RES karşıtı mücadelelere ve bunların gittikçe şiddetlendiğine dikkat çekilen mektupta, Avrupa’da bazı ülkelerin RES’lerin verimsizliği nedeniyle verdikleri desteği azalttığı, oyuna gecikmeli giren ülkeler olarak gösterilen Avustralya, Kanada, Fransa ve Türkiye’nin ise kör şekilde ilerlemeye çabaladığı kaydedildi. Mektupta şöyle denildi; “Şu anda zarar görenler ve gelecek nesiller namına, tüm hükümetlerinizin enerji politikalarını tekrar gözden geçirmesini şiddetle tavsiye ediyor, ve bu süreçte projeler için bir moratoryum ilan edilmesini talep ediyoruz.”
Dünyadaki RES karşıtı mücadelelere ve bunların gittikçe şiddetlendiğine dikkat çekilen mektupta, Avrupa’da bazı ülkelerin RES’lerin verimsizliği nedeniyle verdikleri desteği azalttığı, oyuna gecikmeli giren ülkeler olarak gösterilen Avustralya, Kanada, Fransa ve Türkiye’nin ise kör şekilde ilerlemeye çabaladığı kaydedildi. Mektupta şöyle denildi; “Şu anda zarar görenler ve gelecek nesiller namına, tüm hükümetlerinizin enerji politikalarını tekrar gözden geçirmesini şiddetle tavsiye ediyor, ve bu süreçte projeler için bir moratoryum ilan edilmesini talep ediyoruz.”
Eklenme Tarihi: 03 Ekim 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder