11 Aralık 2016 06:18
'İktidar koltuğunda ilelebet kalacaklarını sananların Ahmet
Uhri’nin “iktidarsız koltuklar albümü”nü görmeleri gerek.'
Özer AKDEMİR
İzmir Çanakkale yolunun Çandarlı sapağında durduk. Yolun
sağındaki geniş düzlük tel örgülerle çevrelenmişti. İçerisindeki devasa
silindirlerin uçları turuncu muşambalarla kapatılmıştı. Sayıları belki yüze
yaklaşan bu silindirlerin her birinin ağırlığı 40-50 tondu. Uzunlukları
da 20 metreyi geçiyordu. Burası bir rüzgar enerji santrali (RES) parçaları ile
dolu depolama alanıydı. Daha çok RES gövdelerinin yapıldığı işletme 15 dönüme
yaklaşan büyüklüğü olan tel örgülerle çevrili depolama alanının hemen
ötesindeydi.
PROF. UHRİ’NİN KOLTUK MERAKI
Çandarlı tarafına dönünce yolun yanı başındaki bu deponun
önüne gelişi güzel atılmış bir kanepe ve koltuk dikkatimizi çekti. Koltuğa
oturup OHAL ve KHK’lerin hışmına uğrayarak kapatılan Hayatın Sesi
Televizyonunun sevilen programlarından birisini Dr. Ali Galip Yener’le birlikte
yapan Prof. Dr. Ahmet Uhri’ye nazire yaparcasına fotoğraf çektirdim. Arkeoloji
ve özellikle mutfak kültürü alanında uzman olan Uhri hoca, hiç de az olmayan
seyahatleri boyunca karşısına çıkan sokağa, araziye, yol kenarına terk edilmiş,
çöp olarak atılmış koltuklara oturup “İktidarsız koltuklar” pozu vermesiyle de
ünlüdür. Bu koltuklar ile çektirdiği fotoğrafları sosyal medya hesabında bir
albüm yapan Uhri hoca “amma da koltuk meraklısıymışsın” yorumlarının
yoğunlaşmasının ardından şu açıklamayı yapmak zorunda kaldı; “Kavramsal olarak
koltuk genellikle iktidar ile özdeşleştirilir. Dolayısıyla eskidiği için
kullanım dışı kalmış ve genellikle şehirlerde çöp tenekeleri yanında
bulunabilen bu koltuklar şehir dışı bölgelerde doğaya atılmış halde de
bulunabilmekteler. Bir diğer deyişle eskilikleri, yıpranmışlıkları ve terk
edilmiş olmalarıyla iktidarı kaybetmiş bir niteliğe bürünmüşlerdir... Doğada
veya kentte, yurdun her yerinde atılmış, fersude koltuklar iktidarın
geçiciliğinin göstergesi gibi bir niteliğe bürünürler.” Uhri hoca Çandarlı
sapağındaki koltuktan habersizmiş, en kısa zamanda gidip iktidarsız koltuklar
albümü için fotoğraf çektireceğini yazmış.
MAVİ EGE SİTESİ
İşte bu RES gövdelerinin ve “iktidarsız koltuk”ların 5-10 kilometre ötesinde,
Çandarlı’ya varmadan yolun sağında kalır Mavi Ege Sitesi. Küçük, bahçeli, şirin
iki katlı evlerden oluşmuş, denize ve Çandarlı’ya iki kilometre uzaklıktaki bu
şirin mahalle sırtını çamlarla örtülü küçük bir tepeciğe dayamıştır. Birkaç yıl
öncesine kadar çam ve yabani kekik kokuları içerisinde kuş seslerini dinleyerek
uykuya dalan mahalle sakinlerinin huzuru, bu küçük tepeciğe dikilen iki RES
direğinin ardından kaçmış. Şimdi, en yakın eve 200 metre kadar uzaklıkta
olan bu RES direklerinin insanı bir süre sonra çıldırtacak dereceye varan hiç
durmayan kanat gürültüsü ile yaşamak zorundalar ki sorun sadece bunla da
sınırlı değil.
RES KANADI KOPUNCA
Site sakini İbrahim Halil Mancı’yı sabaha karşı 04.00
sularında uykusundan uyandıran korkunç gürültünün sebebi de bu RES
direklerinden birisi olmuş. Kanatlardan birisi büyük bir gürültüyle “patlamış”
ve parçalar etrafa yayılmış. Şimdi, Mancı’nın küçük bahçesi, tavuklarını
koyduğu kümesin üzeri, komşusunun çatısı, önlerinde uzanan korunun içi bu RES
parçaları ile dolu. Ucu ustura gibi keskin plastik parçaları, siyah
sıkıştırılmış ahşap ve plastik karışımı gövde yüzeyleri… Kimi el kadar küçük,
kimi metrelerce uzunluğunda kaldırılamayacak derece ağır parçalar tepeciğin
sağına soluna dağılmış durumda. Kanadın neredeyse 10 metreyi geçen uç kısmı ise
bir bütün halinde RES direğinin dibinde yatıyor. 20-30 kişinin bile
kaldıramayacağı ağırlıktaki bu dev kütlenin kopan kısmındaki ucu da bıçak
keskinliğinde. Bir insana, eve, canlıya gelmemesi büyük şans aslında.
ÜRPERTEN ŞANS
Mavi Ege sitesinin sakinlerinden Ali Şan Yılmaz da bu
“şanslılar” arasında. Tonlarca ağırlıktaki RES kanadı ya da parçaları evinin
üzerine düşmemiş ve herhangi bir zarar ziyan, sağlık sorunu yaşamadığı için
kendisini şanslı hissedenlerden. Öte yandan, iki yıldır olduğu gibi daha
yıllarca bu direklerle burun buruna yaşamak, 24 saat dinmeyen gürültülerini
dinlemek ya da her an bir kaza riski ile karşı karşıya olmak düşüncesi bile
emekliliğinde rahat bir yaşam için kent dışında bu küçük mahalleyi tercih eden
Yılmaz’ı ürpertmeye yetiyor.
DOĞANIN UYARISI
Çandarlı’daki RES kazası şirketlerin, iktidarın koruyup
kollamasıyla kontrolsüz, kuralsız bir şekilde halkın yaşam alanlarına
tecavüzüne karşı bir uyarı aslında. Her an daha kötüsü yaşanabilir, her an bir
felaket meydana gelebilir. Bir kaza olmasa bile bugün, özellikle Ege Bölgesinde
insanların burunlarının dibine, görüşleri dahi alınmadan dikilen bu RES’ler hem
insan haklarına, hem ekoloji biliminin kurallarına aykırı bir şekilde, pıtrak
gibi çoğalmayı sürdürüyor.
İKTİDAR VE KOLTUK
Bugün, iktidar koltuğuna gömdükleri gövdelerinin ilelebet o
koltuğun şeklini alacağını sananların Prof. Ahmet Uhri’nin “iktidarsız
koltuklar albümü”nü görmeleri gerek. O albüm onlar için çok derslerle dolu.
İbret alırlar mı bilinmez ama sonları çöp niyetine kaldırılıp kenara atılan
koltuklardan daha iyi olmayacak…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder