14 Aralık 2016 20:14
İzmir Gaziemir’deki nükleer atıkların ayrıştırılması ve geri
kazanımı ile ilgili İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu Toplantısı Ankara’da
yapıldı.
Özer AKDEMİR
İzmir Gaziemir’de eski bir akü fabrikasının bahçesinde
gömülü olarak ortaya çıkarılan nükleer atıkların ayrıştırılması ve geri
kazanımı ile ilgili İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu Toplantısı Ankara’da
yapıldı.
EGEÇEP avukatı ve mahalle temsilcisinin yer aldığı
toplantıya komisyon üyesi olmasına rağmen İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İl
Afet Müdürlüğü yetkilileri katılmadı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi,
İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen toplantıya mahalle
halkından Mehmet Kurt’un ve EGEÇEP avukatı Arif Ali Cangı’nın yanı sıra fabrika
arazisinde geri dönüşüm tesisi kurmak isteyen firma yetkilileri ve bakanlık
temsilcileri de katıldılar. ÇED Raporunun özetlenmesinin ardından konuşan
EGEÇEP Hukuk Komisyonu üyesi Av Arif Ali Cangı, ÇED raporuna yönelik
eleştirileri sıraladı.
NÜKLEER ARKEOLOJİ KAZISI YAPILMALI
Fabrika bahçesinde gömülü olan nükleer atıkların bir nükleer
reaktörden çıkan, yüksek derecede radyoaktif, yanmış yakıt elemanları olduğunu
aktaran Cangı, Europium 152 gibi son derece tehlikeli radyoaktif bir maddenin
de olduğu atıkların nereden, nasıl getirildiğini henüz tespit edilmediğini
söyledi. Bunun için alanda bir “nükleer arkeoloji” kazısı yapılması gerektiğine
vurgu yapan Cangı, “Sonra, bu alanın karantinaya alınması gerek. En son da,
atıkları buradan alıp neresi olacaksa artık, oraya taşımak ve dikkatli biçimde
gömmek gerekiyor” dedi. Firmanın ilk ÇED dosyasında tesislerde dışarıdan
getirilecek atıkların da işleneceğine yönelik düşüncesinden yoğun eleştiriler
üzerine vazgeçmesinin olumlu bir gelişme olduğunu kaydeden Cangı, bununla
birlikte alandaki atıkların içinde yer alan kurşun, çinko vs metallerin geri
kazanımını sırasındaki risklere de dikkat çekerek bundan da vazgeçilmesi
çağrısında bulundu.
YERLEŞİM ALANINDA BU İŞLETME OLMAZ
İşletmeyi kimin denetleyeceği konusunu da soran Cangı,
“Kimyasal tozların, zehirli gazların ve etrafında yaratacağı sağlık sorunları
ve psikolojik rahatsızlıklar nasıl çözülecektir? Bir bağımsız izleme komisyonu
oluşturulmadan sorunun çözümlenemeyeceğini düşünüyoruz. Daha da önemlisi, ne
kadar önlem alınırsa alınsın, yerleşim alanında böyle işletmeye izin verilemez.
O nedenle; atıkların bu bölgeden kontrollü bir şekilde, meskun
olmayan bir mahalle taşınmasını, ayrıştırma ve bertaraf işleminin çevresel
etkileri en aza indirecek tesiste bağımsız bilim komisyonlarının denetiminde
yapılmasını öneriyoruz” dedi.
MAHALLELİ HERKES KARŞI
Toplantı da yörede yaşayan vatandaşlar adına konuştuğunu
söyleyen Mehmet Kurt, 40 yıldır aynı mahallede oturduğunu ve bu nükleer atıkla
iç içe yaşamak zorunda kaldıkların belirterek, ne önlem alınırsa alınsın atık
bertaraf tesisinin sağlıklarına zarar vereceğini bu nedenle de bu tesisi
mahallelinin istemediğini söyledi. Cangı’nın ve Mehmet Kurt’un toplantının
sonuna kadar kalma istekleri toplantı başkanı tarafından “usulde böyle bir şey
yok” diye reddedilirken, bu durum tutanak altına alındı.
Cangı komisyon üyesi oldukları halde İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İl Afet Müdürlüğünden yetkililerin toplantıyı önemsemeyerek katılmamasının “İzmir açısından büyük talihsizlik” olduğunu söyledi.(İzmir/EVRENSEL)
Cangı komisyon üyesi oldukları halde İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İl Afet Müdürlüğünden yetkililerin toplantıyı önemsemeyerek katılmamasının “İzmir açısından büyük talihsizlik” olduğunu söyledi.(İzmir/EVRENSEL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder