20 Aralık 2016 11:54
Erzincan İliç’te Karasu nehrinin yakınındaki altın madenine
verilen ÇED Gerekli Değildir kararının yürütmesi durduruldu.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Erzincan İliç'te, Fırat nehrinin en büyük kolu Karasu'nun 300 metre yakınında
işletilen altın madenine verilen ÇED Gerekli Değildir kararının yürütmesi
durduruldu. Yaklaşık 15.000 hektarlık maden ruhsat alanının sadece 24
hektarında çalışma yapacağını ileri sürerek ÇED gerekli değildir kararı alan
şirketin kurnazlığına yargı geçit vermedi.
YİNE ÇED KURNAZLIĞI
Erzincan'ın İliç İlçesi Yakuplu Köyü yakınlarından Anagold
Madencilik tarafından işletilen altın, gümüş, bakır madeninin revizyon
projesine Erzincan Valiliği 31 Mayıs 2016 tarihinde ÇED gerekli değildir kararı
verdi. İliç'in 3
kilometre uzağında olan maden sahası, ilçeye bitişik
durumdaki Çöpler madencilik projesine de komşu bir durumda.
Madenci şirket 25 hektar ve üstü projeler için ÇED Raporu
zorunluluğunu gözeterek proje tanıtım dosyasında faaliyet alanını 24.87 hektar gösterdi.
Oysa madenci şirketin bölgede 1.184.91 hektar ve 13.747,51 hektar
olmak üzere toplam 14.932,42 hektarlık iki farklı ruhsat alanı bulunmakta.
İliçli yurttaşlar madene verilen ÇED Gerekli Değildir kararına karşı
Erzurum 1. İdare Mahkemesi'ne dava açtılar. Davanın diğer gerekçelerinin yanı
sıra en önemli dayanaklarından birisi de şirketin bu toplam ruhsat alanı idi.
Geçtiğimiz günler sonuçlanan davada mahkeme, şirketin ve Erzincan Valiliğinin
madenin 25 hektarlık alanda faaliyet yürüteceği, bu nedenle ÇED Gerekli
değildir kararının doğru olduğu yönündeki savunmasına kabul etmedi.
ÇEVRESEL ETKİLERİ TAM HESAPLANMALI
Anagold Madencilik Şirketinin işletme ruhsatlarını inceleyen
mahkeme, şirketin iki farklı sahada toplam 14.932,42 hektarlık ruhsat alanının
olduğunu tespit etti. İşletme alanının yaklaşık 15.000 hektar
olduğunu ve madencilik faaliyetinin de bu alanın tamamı üzerinde yapılacağına
dikkat çeken mahkeme, şirketin ÇED Raporundan kaçmaya çalıştığının
anlaşıldığını dile getirdi. Mahkeme, "yapılması planlanan madencilik
faaliyetinin çevreye olabilecek etkilerinin tam olarak hesaplanmasının ancak
kapsamlı bir Çevresel Etki Değerlendirme Raporu ile ölçülüp değerlendirilebileceği"ni
dile getirerek proje için verilen ÇED Gerekli Değildir Kararında hukuka uygun
olmadığına hükmetti. Mahkeme, "proje faaliyetinin devamı halinde proje
alanındaki çevrede telafisi güç zararların ortaya çıkacağı açık olduğundan,
olayda yürütmenin durdurulması şartlarının da bulunduğu tartışmasızdır"
diyerek madencilik faaliyetlerini durdurdu.
İNSAN VE DOĞA HAKLARINA AYKIRI
Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi adına kararı
değerlendiren davanın avukatı Tunceli Barosu Başkanı Av. Barış Yıldırım,
bölgedeki altın madenciliğinin siyanür liçi yöntemi ile yapıldığını belirterek,
altın madenciliğinin ÇED süreci işletilmeden revize edilerek genişletilmesinin
açıkça insan ve doğa haklarına aykırı olduğunu söyledi. Yıldırım, "Dava
konusu Projenin gerçekleştirilmek istendiği İliç İlçesi Fırat kenarında ve
Munzur ekosistemi içerinde yer almaktadır. Madenin yakın çevresindeki endemik
flora ve fauna türlerine dair verilere proje tanıtım dosyasında verilmemişti.
Ayrıca sahadaki endemik Dağ Keçisi türleri, vaşak gibi nadir fauna türleri ile
zengin bir yaban hayatı da var. Madencilik faaliyeti Munzur Ekosistemi içinde
bulunmakta ve saha, orman arazisi, köy merası, tarım arazileri ve içme-sulama
suyu kaynakları bulunmakta. Bu bakımdan projenin çevresel etkililerinin en
hassas şekilde ortaya konulması gerekmektedir" dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder