
14 Ağustos 2018 14:16
Aydın Kuşadası’nda Dilek Yarımadası Milli Parkı sınırına 2 kilometre uzaklıkta
ve tek sulak alanı olan Kocagöl tam anlamıyla yaşam mücadelesi veriyor.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Aydın Kuşadası’nın tek sulak alanı olan Kocagöl tam
anlamıyla yaşam mücadelesi veriyor. Dilek Yarımadası Milli Parkı sınırına iki
kilometre uzaklıkta, denize 20-30
metre mesafede bulunan Kocagöl’ün etrafı yazlık siteler
tarafından istila edilmiş durumda.
GÖL KURUTULUP YAZLIK YAPILMIŞ
Gölün eski halini bilenlerin “sazlıklar, kargılar ve
ılgınlarla dolu sulak alanın ucu bucağı görülmezdi” diye anlattığı Kocagöl,
bugün bir avuç kalmış durumda. Gölün etrafında 1980’li yıllardan itibaren
başlayan yapılaşma zamanla sulak alana ait arazilere de sıçramış. Gölün önemli
bir kısmı sazlıkların yakılması ve temizlenerek arazi açılımları sonrası bu
konutlarca doldurulmuş. Yüzlerce yıldır gölü barınma ve üreme alanı olarak
kullanan kuşların da yaşam alanları bu konutlar tarafından istila edilmiş.
Şimdilerde, yoğun yağışın olduğu dönemlerde gölün suları sitelerin sokakları
arasına, bahçelere kadar girdiğinde özellikle çeltikçi kuşlarının beslenmek
için buralara kadar geldiği görülüyor.
Kuşadası Güzelçamlı Meşelikuyu mevkiinde bulunan Kocagöl’de,
ayrıca yalıçapkını, gri balıkçıl, sakar meke, akbalıkçıl gibi 30’a yakın kuş
türünün varlığı biliniyor. Göl aynı zamanda levrek, kefal ve çipura
balıklarının üreme alanı durumunda. Kocagöl, su yılanları, kurbağalar, su
kaplumbağaları gibi pek çok sucul canlıyı da barındırıyor.
Fotoğraf: EKODOSD
SON DARBE BALIK ÇİFTLİKLERİ
Gölün küçücük bir su haline gelmesinin nedenlerinden birisi
de gölü besleyen Samson Dağlarından gelen derelerin kurutulması ve üzerlerinin
kapatılarak yol yapılması. Nihayetinde göle en son darbeyi ise il özel idaresi
vurmuş. İl özel idaresi Kocagöl’e, göldeki ekosistem, çevre hassasiyetlerini
hiç düşünmeden, Kuşadası’nın en güzel sahillerinin ve plajlarının olduğu
bölgeye balık üretim çiftliklerinin kurulmasına izin vermiş. Böylece balık
çiftliklerinden gelen ve çevredeki sitelerden kaçak olarak göle bağlanan pis su
borularıyla Kocagöl kirlilikten nasibini almış.
ÇEVRE VE HALK SAĞLIĞI TEHLİKEDE
Kocagölün kirlenmesi aynı zamanda 30 metre uzağındaki denizi
de kirletmesi anlamına geliyor. Gölün kirli suları 50 metrelik bir kanalla
denize boşaltılıyor. Bu kirli suların denize akıtıldığı yerin sağında ve
solunda yer alan plajlarda her gün binlerce insan denize giriyor. Yani
göldeki bu kirlilik hem çevre hem halk sağlığı açısından son derece tehlikeli
bir hal almış durumda.
Fotoğraf: EKODOSD
MAHALLİ SULAK ALAN OLSUN
Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı
Bahattin Sürücü geçtiğimiz yıllarda gölün Mahalli Sulak alan olarak tescil
edilmesi için müracaat ettiklerini belirterek, bir an önce bu tescilin
yapılmasını ve insan kaynaklı müdahalelerin engellenmesini istediklerini
söyledi. Mahalli Öneme Haiz Sulak alan ve çevresine, katı atık, moloz,
hafriyat dökülmesinin yasak olduğunu aktaran Sürücü, “Mahalli Öneme Haiz Sulak
alanların kurutulması yasaktır. Bu sulak alanlarda komisyonun izni olmadan
balıklandırma yapılamaz. Aynı zamanda buraların kirletilmemesi, doğal
yapılarının ve ekolojik karakterlerinin korunması esastır. Her türlü arazi ve
su kullanım planlamalarında, sulak alanların işlev ve değerlerinin korunması
gözetilir” dedi.

Fotoğraf: EKODOSD
KOCAGÖL’Ü KİM KORUYACAK?
Mahalli Öneme Haiz Sulak alanlara ve sulak alanları besleyen
tüm sulara hiçbir suretle arıtılmamış evsel ve endüstriyel atık suların
verilemeyeceğini kaydeden Sürücü, “Kocagöl’ü kim koruyacak? Kocagöl’ün mahalli
sulak alan olarak tescil edilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı DKMP,
çevresel sorunlarının engellenmesi için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü,
peyzaj ve rekreasyon düzenlemeleri için Aydın Büyükşehir Belediyesi,
çevresindeki halka yönelik bilinçlendirme çalışmalarının yapılması için sivil
toplum örgütleri, hep birlikte işbirliği yaparak gölün korunmasını
sağlamalıdır” dedi.
Son Düzenlenme Tarihi: 14 Ağustos 2018 14:31
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder