08 Nisan 2019 13:29
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin Süleymaniye kentinde
düzenlenen "Mezopotamya Su Forumu", son gününde yapılan oturumlarla
devam ediyor.
Özer AKDEMİR
Süleymaniye
Süleymaniye
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimine bağlı Süleymaniye
kentinde yapılan Mezopotamya su Forumu, ikinci gün yapılan atölyelerle devam
etti. Eş zamanlı üç oturum şeklinde gerçekleştirilen atölyelerin öğleden önceki
oturumlarında “Su mücadelelerinde toplumsal katılımı güçlendirmek”, “Su çatışmaları
ve barajların olumsuz etkileri”, “Suların endüstriyel kirlenmesi ve ekolojik
etkileri”, “Ortadoğu’da su tüketimi sonucu su varlıklarının tükenmesi”
konularında sunumlar yapıldı.
"DOĞAYI KURTARMAK İSTİYORSAK KADINLARI
ÖZGÜRLEŞTİRMELİYİZ"
Süleymaniye’den “Su sorunu çerçevesinde kadınlar” başlıklı
bir sunum yapan Meral Çiçek, kadınlar ile suyun doğrudan ilişkili olduğunu
belirtti. Çiçek, “Kadınlar evde çalışıyor, yemek yapıyor, bulaşık yıkıyor.
Mezopotamya’da kadınlar 5 bin yıldır köle gibi görülmüş. Doğayı kurtarmak
istiyorsak kadınları özgürleştirmek lazım. Bizim savaşımız bunun üzerinedir.
Öte yandan ekoloji sorunları sadece kadının değil erkeğin de sorunudur ve
onların da çözüme katılması gerekiyor” diye konuştu.
ROJAVA’DA EKOLOJİK BİR YAŞAM ÇABASI
“Gren Rojava Again” adlı bir örgüt olarak Rojava’da
yaptıkları enternasyonal çalışmaları anlatan İspanya’dan Rok Brossa,
yaşadıkları sıkıntıları aktardı. IŞİD teröristlerinin elektriği kestiğini
anlatan Brossa, “Türkiye, ekolojik sistemi kullanarak savaşıyor. Suları
kesiyor. Buna karşın bizler de suyu tekrar kullanmak için çeşitli sistemler
kurduk ve kullandık” dedi. Berlin’den gelen Şermin Güven ise Rojava’da Derik
şehrinde gerçekleştirilen insanları, yeraltı sularını ve gölleri koruma amaçlı
“Uluslararası Barış Dayanışma Projesi (Sister cities) - Kardeş kentler"
hakkında bilgi verdi.
Güven, “Derik şehri Türkiye’ye 10 kilometre , Cizre’ye
17 kilometre
uzaklıkta, 75 bin nüfusu var. Barışı bu şehirlere getireceğimizi düşünüyoruz.
Bütün insanların barış içinde yaşamasını istiyoruz” dedi. Öğretim Üyesi
Abdulmuttalip Raafat Sarhat ise Garmian bölgesinde suların yönetimi konusunda
yaptığı sunumunda son derece verimli tarım topraklarına sahip olmalarına rağmen
İran’ın, nehirler üzerine kurduğu barajlarla bölgelerine gelen suların önemli
oranda azalmasına yol açtığını söyledi.
"SU HEM YAŞAR HEM YAŞATIR"
Mezopotamya Su Forumu, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin
Süleymaniye kentinde gerçekleştiriliyor | Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Foruma Türkiye’den katılan Tarım Uzmanı ve Yazar Abdullah
Aysu, dünya üzerindeki su varlığının kıtlığına dikkat çekerek “Su hem yaşar hem
yaşatır. Canlı, cansız varlıkları besler. Suları HES’lere depolarsak ölür.
Borular içine alınarak güneşle temas etmeyen, toprağa değemeyen şeye su denmez”
dedi. Aysu, Türkiye’de 10 bine yakın baraj projesi olduğunu ifade ederek,
“Sular özgür akmazsa toprak üretimi durur ve toprak biter. Su özgür akmayıp
denizle buluşmazsa denizdeki canlılar üreyemez. Balıklar yumurta bırakamaz.
Barajların tamamı kötüdür. Bitkiye su götürmek esas değildir ekolojide. Yağış
rejimine uygun bitki yetiştirmektir. Yer altı sularına dokunmamak, gereğinden
fazla kullanmamak gerekir, aksi durumlarda Konya ovasında yaşanan obruklar
meydan gelir. Suyu kullananlar yönetir. Kullananların kendisi de kolektif
olarak yönetir” dedi.
"BARAJLAR DEPREMİ TETİKLİYOR"
Forumun öğleden sonraki bölümünde eş zamanlı olarak
“Mezopotamya su yönetiminde yerel örnekler”, “Mezopotamya’da barajların
etkileri ve mücadeleler”, “Mezopotamya’da su kirliliği örnekleri” başlıklarıyla
üç ayrı atölye gerçekleştirildi. Mezopotamya Ekoloji Hareketinden Yakup Tanış,
“Şırnak’taki barajların ekosisteme etkileri” başlıklı sunumunda Samsat’ta
meydana gelen iki depremin baraj nedeniyle olduğunu, aynı depremleri Ilısu
baraj gölünün dolmasından sonra Batman’da da bekledikleri söyledi.
Ekoloji Birliği Yürütme Kurulu Üyesi olarak ben de Allianoi
ve Hasankeyf örneklerinden yola çıkarak AİHM’nin kültürel mirasın korunması
çabasına yönelik olumsuz tavrını ve özellikle sular altında kalacak olan
Hasankeyf höyüğünün önemini anlattım. HDP Ekoloji Komisyonu Üyesi Gülten Aydın
ise Dersim’de yapılan barajların ekosisteme, toplumsal yaşama ve kültüre olan
olumsuz etkilerini aktardı. Forumun ikinci günü ABD’den gelen aynı zamanda su
aktivisti de olan Afro Yaqi Müzik Kolektifinin dinletisi ile sona erdi. Forum
bugün gerçekleştirilecek oturumlarla sona erecek
https://www.evrensel.net/haber/377120/mezopotamya-su-forumu-devam-ediyor-sular-ozgur-akmali
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder