06 Kasım 2019 03:46
Karadeniz’de HES’lere karşı verilen mücadele ile tanınan
Mustafa Orhan’ın yaşamını yitirmesi ülkedeki ekoloji mücadelesi içerisinde
üzüntüyle karşılandı. Orhan'ı yakından tanıyanlar anlattı.
Mustafa Orhan (Vatandaş Mustafa) | Görsel, Remzi Kazmaz'ın
YouTube kanalında yayınlanan "Vatandaş Mustafa" adlı videodan
alınmıştır.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Karadeniz’de HES’lere karşı verilen mücadele ile tanınan
Mustafa Orhan’ın (Vatandaş Mustafa) yaşamını yitirmesi ülkedeki ekoloji
mücadelesi içerisinde üzüntüyle karşılandı. Birçok ekoloji örgütü ve hareketi
Vatandaş Mustafa’nın ölümü ile ilgili üzüntülerini dile getiren paylaşımlar
yaparken, kendisini yakından tanıyan insanlar ise onun son nefesine kadar
doğanın korunması için verdiği mücadeleyi anlattılar.
‘EVLATLARIMI KESİYORLAR!’
Karadeniz’deki çevre mücadelesinin hukukçularından Yakup
Okumuşoğlu, Vatandaş Mustafa’nın mücadele içindeki rolünü ve kişiliğini şöyle
anlattı; “Henüz yürütmeyi durdurma kararı yoktu. HES için ağaçlar kesiliyor,
gözlerimizin önünde vadi dozer sesleri, ağaç motorları, yamaçlardan aşağı
bırakılan hafriyatlarla inliyordu. Mustafa amca “Evlatlarımı kesiyorlar” deyip
yüksek sesle ağlıyordu. Hepimizin gözleri dolmuş, çaresizlik halinde yıkımı
izliyorduk. O ara Mustafa amca arkada namaz kılmaya, ağaç kesenleri yüksek
sesle Tanrı’ya şikayet etmeye başladı. Ne oldu bilinmez, o ara çalışmalar
durdu. O günden sonra ne zaman çaresiz kalsak Mustafa amcayı arardık. Aramızda
espri konusu olmuştu. Kendisi hem çok iyi bir insan hem çok hoş sohbet bir
insandı. Fırtına Vadisi mücadelesinde en başından itibaren vardı. Özellikle
ağaçlar konusunda büyük hassasiyeti vardı.”
‘ÇEVRE ÖNDERİMİZDİ’
“Vatandaş Mustafa” belgeselinin yapımcısı Av. Remzi Kazmaz,
Vatandaş Mustafa’nın yaşamını yitirmesinin ardından onun yaşamından kesitlere
yer verdiği bir mektup yazdı. “Dereler öksüz kaldı” diye başladığı mektubunda
Kazmaz, Vatandaş Mustafa’nın memleketi Rize Ardeşen’de, Fırtına Vadisi üzerinde
yapılmak istenen HES’lere karşı mücadelesini aktardı. Vatandaş Mustafa’nın
avukatlığını da yapan Kazmaz, “O bizim kahramanımız ve çevre önderimizdi. O
bilge bir doğaseverdi. Ama en hasından ve en yüreklisinden. En zor koşullarda o
hep en ön saflardaydı” dedi. Orhan’ın doğa koruma mücadelesini anlatmak için
ülkenin dört bir yanına gittiğini, okuma yazmayı askerde öğrenmesine rağmen
üniversitede ders verdiğini ifade eden Kazmaz, “Her gittiği yerde saygı ve
sevgi gördü. Derelerin kardeşliğinin felsefesi gereği her dere-vadi-HES
mücadelesinde bir Vatandaş Mustafa yaratmaktı. HES’lere karşı başlatılan
mücadelede birçok vatandaş Mustafa ortaya çıktı. İşte bugün Vatandaş
Mustafa’nın açmış olduğu bu yolda, eğer destanlar yazılıyorsa biliniz ki onda
Vatandaş Mustafa’nın mücadelesinin izleri vardır” dedi.
BİZİ İLK UYANDIRAN VATANDAŞ MUSTAFA OLDU
Vatandaş Mustafa’nın cenazesine katılan Artvin Cerattepe
mücadelesinin avukatı Bedrettin Kalın ise duygularını şöyle ifade etti:
“2008’lerde bütün derelerimize gözü dönmüş bir saldırı başladığında, bizi ilk
uyandırandı Vatandaş Mustafa. Onun arkasında Fırtına mücadelesi vardı. Gerçek
bir halk kahramanı, gerçek bir mücadele adamıydı. Sonraki yıllarda derelerde
vadilerde ve Cerattepe’de hep yanımızda oldu. Son yolculuğunda da biz onu
yalnız bırakmadık, ömrünü verdiği Fırtına deresinin kenarında vadinin yamacında
ak toprağa emanet ettik.”
Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu ise Vatandaş Mustafa’nın ardından şunları yazdı:
"Fırtına Vadisi o zamanlar büyüleyici bir yerdi. Ben de
alanın milli park olabilirliği konusunda bir tez hazırlıyordum. Tezi teslim
ederken Kaçkar Dağları, milli park ilan edildi. Öte yandan tezim bittiği
dönemde o zamanki Doğal Hayatı Koruma Derneği Doğu Karadeniz için bir projeye
başlamış, ben de yürütücü olmuştum. Planlanan yatırımları araştırınca havzanın
her yanında HES ve barajlar planlandığı görülüyordu. Bunlardan biri olan
Dilek-Güroluk HES için düğmeye basılmıştı bile. Başı Çamlıhemşin-Hemşin Derneği
ve saygıdeğer büyüğümüz Okay Karayalçın çekiyor, ben de her türlü bilgi ve
dokümanı sağlıyordum. Ama yerel halk ne olacaktı? İşte burada Mustafa amca diye
Çinçivalı bilge bir köylü öne çıkmıştı. Doğanın her unsuru ile farkındaydı,
vadisi ve deresi kutsaldı, yaşayan her canlı en az orada yaşayan insanlar kadar
değerliydi onun için. Bunları biliyordu tamam da bir de anlaşılır ve ikna eder
şekilde anlatılması vardı. İşte Mustafa amcanın bir farkı da burada öne çıktı.
Davasına tam olarak inananlarda olabilecek müthiş bir hitabeti vardı. Zamanın
hükümeti onun siyasi görüşüne uygundu ama HES için yaptıkları insanlığına ve
memleket aşkına uymuyordu. Kimse o konuştuğunda bu adam hükümete siyasal olarak
karşı olduğu için HES’lere de karşı diyemiyordu. Bu yüzden çok ikna edici ve
inandırıcı konuşabiliyordu. Nihayet Fırtına Vadisi’ndeki HES onun da büyük
katkısıyla durdurulmuştu ama başka problemler vadiyi tehdit ediyordu. Yine hiç
durmadan, korkmadan konuşuyor, mücadele içinde kalıyordu. Üniversite hocalarına
bile aslında sıradan değil resmen derin ekoloji bilgileri veriyordu. Yöresini
tanıyan, orayla var olan, geçmişine hayran, bilge bir tavrı vardı. Hocaları her
araziye getirdiğimizde çaktırmadan bizi takip eder Vadi ile ilgili her şeyden
haberdar olurdu. Doğaya olan bu sevgisini insanlara karşı da gösterirdi
şüphesiz. 2001 yılı TÜBİTAK doğa eğitiminde bulunan 25 öğrenci ve 5 hocayı o
şahane konakta, şimdi yeniden kavuştuğu dünya güzeli yengemizle ağırlamış
tarihi evin her yerini göstermiş ve anlatmıştı. Vadide uzak bir köye bile
geldiğimizi duyduğunda mutlaka bizi görmeye gelir ona uğramazsak bir güzel
azarlardı. Hep uğrar ondan vadideki son gelişmeleri alırdık, bu yüzden
Şenyuva’daki çay ocağında çok defa bizleri ağırlamıştı, son defa 2 yıl önce.
Rahmetler olsun, bir Mustafa amca geçti bu dünyadan ne güzel izler bırakarak.
Yaşam mücadelesi onunla başka güzeldi. Öğrettiklerin için binlerce teşekkür
Mustafa amcam, koruduğun vadin ve tüm canlılar da emin ol çok üzülmüşlerdir.
Bir çekimde söylediğin “Biz ayıların, çakalların, kurtların, yaşayan
mahlukatın, yaşayan ağacın, yaprağın, yağmurun, dumanın, müdafiiyiz” sözü ne
alicenap ne muhteşem bir sözdür, hep hatırımızda kalacak ve bize ders olacak
olan. Ruhun şad olsun."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder