18 Kasım 2019 17:35
İzmir JES Karşıtı Platform, 16 ilçeyi etkileyecek jeotermal
ihalesine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, "Doğanın korunması
şirketlerin insafına bırakılmıştır" denildi.
Fotoğraf: Evrensel
İzmir Valiliği tarafından İzmir’in 16 ilçesindeki 33 saha için yapılacak olan
"Jeotermal kaynak sahası arama ve işletme haklarının açık teklif usulü ile
kiraya verilmesine ilişkin" ihaleler geçtiğimiz hafta 14 Kasım'da
gerçekleştirildi. JES Karşıtı Platform, yapılan ihalelerle ilgili yazılı
açıklama yaptı. Öte yandan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol
İşleri Genel Müdürlüğü de ihalelerinin yapılması sonucu müracaat olmayan 320
maden sahasını aramalara açmak üzere yeniden ihale edecek. Konuya ilişkin ihale
ilanı Resmi Gazete'de yayımlandı.
Yapılan açıklamada, "İhaleye açılan 33 sahadan sadece
3’üne teklif verilmesi, şirketlerin danışıklı hareket ettiğini, ihalelere bu
nedenle girmediğini düşündürmektedir. Böylece ileri tarihlerde sahaların
ruhsatlarına, ihale bedeli ödenmeksizin sadece teminat vererek sahip
olabileceklerdir. Bu durum, endişelerimizi daha da arttırmaktadır. Diğer
yandan, toplumda oluşan tepkilerin, zamana yayılarak sönümlenmesi sağlanmaya
çalışılmış olmaktadır. Sahaların ruhsatlandırılması sürecinin izlenebilmesi çok
zorlaşmış olduğundan, şirketler daha rahat hareket edebileceklerdir"
ifadelerine yer verildi.
"DOĞANIN KORUNMASI ŞİRKETLERİN İNSAFINA
BIRAKILMIŞTIR"
İhale yasasındaki birçok maddenin sorunlu olduğu, şirketlere
geniş haklar sağlanırken, doğanın, çevrenin, canlı sağlığının korunması ile
ilgili maddelerde belirsizlikler bulunduğu belirtilen açıklamada, “Doğanın
korunması ve canlıların sağlığı, şirketlerin insafına bırakılmıştır. Bunun
somut örnekleri, başta Aydın olmak üzere Salihli, Alaşehir ve Denizli’de
yaşanmıştır. Aynı kabusu doğal olarak İzmirliler de yaşamak istemiyorlar.
Bugüne kadarki jeotermal ile ilgili uygulamalar, halkın güveninin tümüyle
yitirilmesine neden olmuştur. Bu nedenle, yeni sahaların ihalelere açılmasını
istemiyoruz” denildi.
5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar Ve Doğal Mineralli Sular
Kanunu’nun, doğaya, canlılara zarar vereceği ve küçük çiftçilerin sonunu
getireceği maddeleri içerdiğinden, bu maddelerin acilen değişmesi gerektiği
ifade edilen açıklamada, ülkedeki denetimlerin yetersiz olduğu ve bu nedenle
sahaların denetiminde, demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerinin yer
almasının sağlanması gerektiği dile getirildi.
"DOĞAMIZI, YAŞAMIMIZI KORUMAK İÇİN MÜDAHİL
OLACAĞIZ"
İhaleye çıkarılıp teklif verilmeyen sahaların da
ruhsatlandırılmaması için takipçisi olacakları belirtilen açıklamada şu
ifadeler kullanıldı:
"İhale yasasına göre ruhsat sahibi, ruhsat alanında
açılacak sulama amaçlı kuyulara bile müdahale edebilecek yetkilere sahip
olmakta, bu durum da büyük haksızlıkların kapısını açmaktadır. Yasanın bununla
ilgili maddesinin de değişmesini istiyoruz. Jeotermal sondaj açılabilmesi için,
kamu arazileri kullanılabileceği gibi köylünün toprağını da çok ucuza
kamulaştırıp kullanabilme olanakları edinilmektedir. Bu da akla, asıl amacın
ucuza arazi sahibi olma art niyetini getirmektedir. Yine 5686 sayılı Yasa’da
bulunan “Ortalama sıcaklığın üzerindeki suların jeotermal kapsamında
sayılacağı” ile ilgili madde, hem çok belirsizlik içermektedir hem de 22-23
derece sıcaklıktaki suları bile bu kapsama aldığından, kolayca istismar
edilebilecektir. Yeni ihaleler yapılmamasını, gerçekleşen ihalelerin iptalini
ve teklif verilmeyerek açık hale gelen sahalara yeni ruhsat verilmemesini,
yasanın ise acilen çevre ve kamu yararına değiştirilmesini istiyoruz. Gelişmeleri
yakından izleyeceğiz ve gerektiğinde doğamızı, yaşamımızı korumak için müdahil
olacağız" (İzmir/EVRENSEL)
320 MADEN SAHASI İÇİN YENİDEN İHALE AÇILACAK
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri
Genel Müdürlüğü, ihalelerinin yapılması sonucu müracaat olmayan 320 maden
sahasını aramalara açmak üzere yeniden ihale edecek. Konuya ilişkin ihale ilanı
Resmi Gazete’de yayımlandı.
Buna göre, ihalesi yapılacak sahaların il, erişim numarası,
ruhsat grubu, ihale şartnamesi, paftası, koordinatlı dökümleri, alanları ve
ihale tarihleri genel müdürlüğün sitesinde yayımlanarak en az 15 gün süreyle
erişime açık tutulacak.
ÜLKENİN YÜZDE 10’U MADEN SAHASI
Daha önce CHP Denizli Milletvekili ve Doğa Haklarından
Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Türkiye’deki maden arama
faaliyetlerine ilişkin son durumu Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezine sormuştu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının yanıtına göre Türkiye’de son 5 yılda 3
bin 987 maden ruhsat ihalesi yapıldı, bunlarda 1148’i ruhsata dönüştü.
Bakanlığın yanıtlarını değerlendiren Karaca, “Bu büyüklük,
ülkemizin yüz ölçümü dikkate alındığında 10’da 1’i demek. Bakanlık firma
isimleri açıklamıyor, ancak Türk Ticaret Kanunu’na göre kurulmuş yabancı
şirketler adına düzenlenen 139 maden arama ruhsatı bulunduğunu ifade ediyor. Bu
demek ki, son 5 yılda maden arama ruhsatı verilen firmaların 3’te 1’i yabancı.
Yerli ve milli iddiasındaki AKP, ülkemizin doğal varlıklarını tek tek
yabancılara satmakta hiçbir sakınca görmüyor” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder