15 Ocak 2020 04:30
Çineli işçiler silikozis kabusuna karşı birleşiyor
Çine ve yöresindeki maden işletmelerinde çalışırken
sağlıksız çalışma koşulları nedeniyle silikozis hastalığına yakalanan ve işten
çıkarılan işçiler çözüm aramak için bir araya geldi.
Fotoğraf: Özer Akdemir
Özer AKDEMİR
Aydın Çineli silikozis hastası işçiler birleşiyor. Çine ve
yöresindeki maden işletmelerinde çalışırken sağlıksız çalışma koşulları
nedeniyle silikozis hastalığına yakalanan ve işten çıkarılan işçiler
sorunlarının gündeme gelmesi için seslerini daha çok yükseltme kararı aldılar.
Geçtiğimiz günlerde Çine Yaşam Platformu (ÇİYAP), Eğitim Sen
Çine Temsilciliği ve Genel Maden-İş Sendikası tarafından düzenlenen toplantı
Çine Eğitim Sen Temsilciliğinde yapıldı. Toplantıda bir araya gelen silikozis
hastası işçiler ve aileleri çalışırken yaşadıkları sorunları, işten çıkarılma süreçlerini,
sağlık durumlarını, ekonomik ve sosyal sorunlarını tartıştılar. Aralarında
halen çeşitli maden işletmelerinde çalışan işçilerin de olduğu toplantıya
yaklaşık 50 kişi katıldı. Toplantının açılışında konuşan Eğitim Sen Çine
Temsilcisi Alp Özerdem, Çine’de önemli bir maden sektörü ve işçi kitlesi
olduğunu belirterek, “Ama konuşulmayan, dokunulmayan, tedavi edilmeyen bir yara
vardı. İşçilerin çalışma koşulları, özlük hakları, örgütlenme sorunları gibi
birçok alanda problemler var. Artık bu sorunların konuşulması, tartışılması
için belli bir yol katedildi” dedi.
"DEVLET EMEKLİ ETMİYOR, BAŞKA İŞE DE ALMIYORLAR"
Toplantıda konuşan silikozis hastası olduktan sonra işten
çıkarılan İlyas Tekin, kendisi gibi silikozis oranı yüzde 10 gibi düşük
olanların da başka işlere giremediğini söyledi. Bir işe girmek istediklerinde
sağlık raporunda akciğerde toz çıktığını, bu nedenle işe alınmadıklarını
belirten Tekin, “Devlet emekli yapmıyor biz de işe giremiyoruz. Buna bir çözüm
bulunması lazım. Biz çalışmazsak nasıl yaşayacağız?” dedi. Her işletmede iş
güvenliği uzmanı olmasına rağmen bunların ücretlerini doğrudan şirketten
aldıkları için işlerini gereği gibi yapamadıklarını belirten Tekin, “İş
güvenliğinin adı var kendi yok” diye konuştu.
"TOZ ÖLÇÜM CİHAZI TAKIP TEMİZ ORTAMA
GÖNDERİYORLAR"
Tekin gibi silikozis hastası olduktan sonra işten çıkarılan
Uğur Aydoğdu, “Benim ciğerlerimdeki silikozis oranı yüzde 16 ve ben de hiçbir
işe giremiyorum. Aylar sonra bulduğum işten de geçenlerde FOX TV’ye konuştuğum
için çıkarıldım. Çalışmadığımız için borçlarımız var, kredilerimizi
ödeyemiyoruz. Belediye benim suyumu kesmek istedi bugün, rica minnet bir gün
daha beklettik” dedi. İşyerlerindeki toz oranının ölçümü için işçilerin üzerine
toz ölçme cihazı bağlandığını aktaran Aydoğdu, “Üzerimize cihaz bağlandıktan
sonra bize dışarı gidin ya da çay ocağında oturun diyorlardı. 8 saat çay
ocağında oturuyorduk. Ya da cihaz içeride bir yerdeyse üzerine naylon
kaplıyorlar, toz yok. Müfettiş zaten haberli geliyordu. Onlar gelmeden her tarafı
tertemiz yapıyorlar” dedi.
"AYLARDIR ÖRGÜTLENME MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR"
Çeşitli işletmelerde çalışan işçiler de hâlâ tozlu ortamda
çalışmaya devam ettiklerini, sağlık ve diğer hakları için örgütlenmeye
çalıştıklarında ise patronun baskıları ile karşılaştıklarını anlattılar.
Madenlerde çalışan 96 işçinin Genel Maden-İş Sendikasında örgütlendiğini,
yetkiyi alacak sayıya ulaşmalarına rağmen bakanlığın halen yetki göndermediğini
belirten işçiler, “Aylardır hukuk mücadelemiz sürüyor. Mahkememiz de sürekli erteleniyor.
6 Ocak’ta mahkememiz vardı 30 Mart’a ertelendi. 20 kadar arkadaşımız sendikaya
üye oldukları için işten çıkarıldı” dedi. İşçiler, engelli kadrosunda çalışan
arkadaşlarına da yapmamaları gereken işlerin yaptırıldığını ifade etti
KADIN İŞÇİLER VE İŞÇİ EŞLERİ DE KATILDILAR
Toplantıya katılan kadın işçiler ve işçi eşleri de
kendilerinin de çok zor koşullarda, tozlu, sağlıksız ortamlarda
çalıştırıldıklarını söylediler. Yıllık izin haklarının verilmediğini, fazla
mesailer nedeniyle 10 saatin üzerinde çalıştırıldıklarını söyleyen kadın
işçiler, “Bu koşullara rağmen sesimizi çıkaramıyoruz. Eşlerimizi hasta edip
işten çıkarıyorlar bizler de çalışmazsak kim bakacak çocuklarımıza” dedi.
KAMPANYA BAŞLATIYORLAR
Toplantı sonunda işçiler taleplerini maddeler halinde
belirlerken, bu taleplerin gerçekleşebilmesine dönük çeşitli kararlar aldılar.
Öncelikle sorunlarının ve bu insani taleplerinin kamuoyuna duyurulması için 15
Ocak Çarşamba günü (bugün) Çine Belediye Meydanı’nda bir basın açıklaması
yapmayı kararlaştıran işçiler, daha sonra çeşitli yerlerde imza masaları,
silikozis hastası olan işçilerin durumları ile ilgili bir çalıştay ve dayanışma
kampanyası başlatma kararı aldı.
SİLİKOZİS İŞÇİLERİN KABUSU
Silikozis hastalığı Çine’nin Madran ve Gökbel dağlarındaki kuars
ve felspat madenlerinde çalışan işçilerin yıllardır en büyük kabusu durumunda.
Geri dönüşü ve tedavisi olmayan, çalışma ortamındaki tozların akciğerde yol
açtığı tahribattan kaynaklanan silikozis hastalığı yıllardır Çine’de yüzlerce
işçi ve ailesini etkiliyor. Silikozis hastalığına yakalandıkları çekilen
filmler sonrası anlaşılan işçilerin birçoğu patronlar tarafından “meslek
hastalığı” kapsamına girmemesi için farklı gerekçelerle işten çıkarılırken,
birçoğu hasta olduğunu başka bir işe girmek istediklerinde çekilen akciğer
filmleri sonrası öğreniyorlar. Çine ve çevresindeki ilçelerde ne kadar
silikozis hastası işçi olduğuna dair net bir sayı verilemezken, ÇİYAP bu
sayının yüzlerle ifade edildiği görüşünde. ÇİYAP şimdiye kadar en az 50 işçinin
silikozis nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıkladı.
"YÜZLERCE SİLİKOZİS İŞÇİSİ ARAMIZDA DOLAŞIYOR"
Çine Yaşam Platformu Sözcüsü Ahmet Uslu, Çine Yaşam
Platformunu (ÇİYAP) silikozis hastası işçilerle kurduklarını dile getirerek,
“Yüzlerce hastanın Çine’de aramızda dolaştığını biliyorduk. Bu noktada bu 4-5
arkadaşın attığı cesur adımlar zamanla büyüdü. Şu aşamada 40 kadar silikozis
hastasını isim isim biliyoruz. Daha ulaşamadığımız yüzlerce işçi olduğunu
biliyoruz. Yani bu başlangıç” dedi. Yöredeki madenlerin sadece içinde taş
öğütmediğini kaydeden Uslu, “Ormanı, doğayı, insanlığı, işçileri öğütüyor
madenler. Çine’de katliam yaşanıyor yani. Hem doğa, hem orman, hem su, hem işçi
katliamı...” diye konuştu.
"SİLİKOZİS KADER DEĞİL"
Toplantıda halen çalışmakta olan maden işçilerinin olduğunu
ve silikozis hastası arkadaşları ile yan yana oturduğunu belirten Uslu,
“Birbirinizin yüzlerine bakın. Eğer bu koşullar devam ederse bende bir şey yok
diyen işçi aynı sonu yaşayacak. Bu bir kader değil. Bu bilerek, yaşanan,
yaşatılan bir olay. Bu 30 yıldır gündemde” diye konuştu. Ellerinde net sayı
olmamasına rağmen silikozis nedeniyle 50’nin üzerinde işçinin öldüğünü tahmin
ettiklerini belirten Uslu, “Bu ölümleri durdurabiliriz. Size verilen boyacı
maskeleri sizin işinize yaramaz. Bunlar sizi aldatmak için. Bu maskeler bile
daha birkaç yıl önce, bizlerin bunu ısrarla gündemde tutmasından sonra
verilmeye başlandı. Silikozis hastaları çok ciddi oranlara varan iş göremez
raporlarına rağmen emekli edilmiyor. Tedavileri yapılmadan, kendi başlarının
çaresine bakmak zorunda kalıyorlar. Bu meselede Türkiye’ye duyuracağımız bir
kampanya düşünüyoruz. ‘Emeklilik hakkımızı istiyoruz’ diyeceğiz. Mezarda emekli
olmak istemiyoruz diyeceğiz. Dünyaya sesimizi duyuracağız. Bugünden itibaren
omuz omuza verip, kenetlenip birlikte mücadele edeceğiz” dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder