28 Ocak 2020 21:04
Dortmund Demokratik İşçi Dernekleri
Federasyonunda "Türkiye'de ekoloji mücadelesi ve direniş
örnekleri" söyleşisi düzenlendi.
Fotoğraf: Evrensel
Dortmund Demokratik İşçi Dernekleri
Federasyonunda (DİDF) 26 Ocak Pazar günü gerçekleştirilen "Türkiye'de
ekoloji mücadelesi ve direniş örnekleri" söyleşisinde kapitalist sistemin
dünyayı götürdüğü ekolojik felakete karşı tüm dünya halklarının ortak
mücadelesinin önemine vurgu yapıldı.
TÜM DÜNYADA GELİŞEN BİR MÜCADELE
Evrensel İzmir temsilcisi ve Ekoloji Birliği Yürütme Kurulu
üyesi Özer Akdemir'in katıldığı söyleşinin açılışında konuşan DİDF üyesi D.
Küçük, ekoloji mücadelesinin son yıllarda tüm dünyada önemli bir gelişim seyri
içinde olduğunu belirterek, dünyaya egemen olan kapitalist sistemin ortaya
çıkardığı bu olguya karşı dünyanın birçok ülkesinde önemli direnişler olduğunu
söyledi.
Fotoğraf: Evrensel
"ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNİ KORUMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Fotoğraflarla sunum yapan Özer Akdemir ise kapitalizmin
tetiklediği iklim krizinin bilimsel bir olgu olmasına karşın emperyalist
ülkelerin bu durumu yok saymaya devam ettiğini belirterek, "Bu sistemin
doğasından kaynaklı birşey. Büyümeye ve tüketime endeksli kapitalist sistemde
doğanın metalaştırılması süreci uzun zamandır gündemde zaten. Bizler aslında
çocuklarımızın emaneti olan doğayı koruma mücadelesi verirken Greta Thunberg'in
başlattığı iklim grevi ile çocuklarımız da mücadelenin içerisine katıldılar.
Dünyanın bütün halkları dünya üzerindeki yaşamı korumak için mücadele ediyor ve
bunun tek yolu bu duruma yol açan kapitalist sistemden kurtulmak, emeğin ve
doğanın sömürüsünün olmadığı bir sistem kurmaktır" dedi.
"EKOLOJİK MÜCADELEDE DE ULUSLARARASI BİR DAYANIŞMA AĞI
KURULMALI"
Türkiye'de son yıllarda gelişen ekoloji mücadelelerinin
dünyadaki ekonomik-sosyal gelişmelerden bağımsız olmadığını belirten Akdemir,
dünyanın birçok madencilik ve enerji tekellerinin AKP hükümetlerinin yol
açıcılığı ile yerli işbirlikçiler de bularak Türkiye'nin doğasını azgınca
sömürdüğünü dile getirdi. Bergama köylülerinin altın madeni karşıtı hareketi ve
sonrasında gelişen mücadaleleri anlatan Akdemir, "Bugün Türkiye'nin dört
bir yanında madencilik, enerji, suların, ormanların, kıyıların talanına dönük
sermaye saldırılarına karşı yerel ekolojik mücadeleler var. Türkiye'de,
Yunanistan'da, Almanya'da ya da herhangi bir Latin Amerika ülkesindeki bu
ekolojik mücadeleler özü itibari ile aynı. Dünyanın bütün halkları yaşam
alanlarını, doğayı koruyabilmek için bugün irili ufaklı ekolojik direnişler
geliştiriyor. Anti kapitalist bir tarzda gelişen bu direnişler bir yanı ile
emek, demokrasi, barış gibi diğer toplumsal mücadelelerle doğrudan ilişki
içerisinde. Aslında bu mücadelelerin hepsi ve tüm dünyada verilen ekoloji
mücadeleleri kapitalist sömürü ve talana karşı verilen sınıf mücadelesinin
birer parçası. O nedenle gerek teker teker ülkelerde yerel mücadelelerin
birleşerek daha büyük bir direniş ve dayanışma ağının kurulması gerekse bunun
uluslararası bir ağ ve örgütlenme ile tüm dünyada enternasyonalist bir
dayanışma ve mücadele birliği haline getirilmesi çok çok önemli. Türkiye'de
2017 yılında kurulan Ekoloji Birliği gibi örgütlenmeler bu amaca ulaşabilmek
için çaba gösteriyor" dedi. Akdemir sunumunda ülkenin farklı yerlerinde
hali hazırda süren ekoloji mücadelelerinin güncel durumlarının yanı sıra
başarılı direniş örneklerini de aktardı.
"DOĞANIN VE EMEK SÖMÜRÜSÜNÜN BİR SONUCU"
Söyleşinin soru yanıt kısmında ise Almanya'nın da başını
ağrıtan kömür işletmeciliği, nükleer santraller ve yenilenebilir enerji
konularına dair tartışmalar yapıldı. Sanatçı Suavi'nin de katıldığı söyleşide
söz alan Kassel Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Gaye Yılmaz, "Doğanın
katledilmesi kapitalizm tarafından artı değere el koyma, emek sömürüsü
sürecinin bir sonucudur. Ortadoğu'da ve başkaca yerlerdeki savaşlarda doğanın
nasıl tahrip edilidğini gördük, görüyoruz. Söyleşide verilen örneklerde
görüldüğü gibi ortada sıcak savaş olmasa da doğayı ve yaşamı yok eden bir savaş
hali hazırda sürüyor. Doğanın yok edildiği her bölgede lokal direnişler var ve
bu direnişlerin birleştirilmesi çok önemli" dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder