20 Şubat 2020 14:43
Aydın Efeler'de yapılmak istenen JES'e karşı köylülerin
mücadelesi sürüyor. Köylüler, şirketin gece yarısı yangından mal kaçırır gibi
kaçak göçek yaptığı işleri gün ışıyınca bozuyor.
Fotoğraf. Özer Akdemir/Evrensel
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Aydın'ın Efeler ilçesi Beyköy ve Kuyucular mahalleleri
arasına yapılmak istenen jeotermal enerji santraline (JES) karşı köylülerin
direnişi devam ediyor. Bir aydır JES inşaatına karşı direniş çadırı kurarak
çalışmalara engel olan köylüler, dün de şirketin gece yarısı çektiği tel
örgüleri söküp attı. Köylüler JES tesisleri sökülene kadar mücadeleye devam
etmekte kararlı olduklarını söylüyor.
KÖYLÜLER BİR AYDIR NÖBET TUTUYOR
Birinci sınıf tarım topraklarına, zeytinlik bahçelerin yanı
başına yapılmak istenen JES işletmesi, Aydın’da hâlâ temiz akan ender sulardan
Koçak Çayı'na 30 metre
uzaklıkta bulunuyor. Koçak Çayı kenarına kurdukları direniş çadırı ile JES
şantiyesine giden yolun üzerinde bir aydır nöbet tutan Beyköy ve Kuyucular
halkı, şirketin başından bu yana kendilerine yalan söylediğini dile getiriyor.
Fotoğraf. Özer Akdemir/Evrensel
Nöbet tuttukları yerde görüştüğümüz köylüler içerisinde
özellikle kadınların sayısının çokluğu dikkat çekiyor. Ellerinde JES karşıtı
pankart ve dövizler taşıyan kadınlar, şantiyeye giden yol üzerinde
sandalyelerle oturarak giriş çıkışa izin vermiyorlar.
Fotoğraf. Özer Akdemir/Evrensel
KIZILCAKÖYLÜLERDEN DESTEK
"Bizim dağımızdan yağ, ovamızdan bal akıyor. Şu dere
temiz su, bu su kirlenince biz ne yapacağız?" diye konuşan Ayşe Oğuz,
"Sebzelerimizi nereden sulayacağız? Biz asgari ücretle geçiniyoruz,
zeytinle incirle destek yapıyoruz. Bu kurulursa sağlığımız da geçimimiz de
herşeyimiz de gidecek. Biz bunun için mücadele ediyoruz bir aydır gece gündüz,
aç susuz... Yazık değil mi bize!" diye konuştu.
Direnişteki köylülere dün sabah saatlerinde Efeler Belediye
Başkanı Mehmet Fatih Atay ve öğleden sonra da Kızılcaköyden gelen çoğunluğunu
kadınların oluşturduğu bir grup destek verdi. Kızılcaköylü kadınlar bir yılı
aşkın süredir devam eden mücadelelerini ve deneyimlerini anlattılar.
Reklam
"GECE GECE GELİYORLAR"
Şirketin buradaki çalışmalara başlarken kendilerine yalan
söylediğini belirten Mucize Kızılbağlı şunları söyledi: Beton atılırken 'hayvan
besihanesi' yapacağız dediler. Makineler, cihazlar gelince köylü farkediyor.
Gece gece geliyorlar, gündüz hiçbir çalışma yapmıyorlar. Kızılbağlı, şirketin
'araziye çit çekmeyeceğiz' diye söz vermesine rağmen sabaha karşı bir saatin
içinde şantiye etrafına çit çektiğini dile getirerek "Hep yasa dışı iş
yapıyorlar. Bizim evlerimiz, zeytinliklerimiz çok yakın. Çocuklarımız için
sağlık istiyoruz. Para teklif ediyorlar bizi susturmak için. 'Anlaşalım susun'
demişler. Dün sabah 8'de telleri çekmeye başlamışlar. Kadınlar direkleri tutmuş
'çektirmeyeceğiz' diye. Sonra kadınları iteklemeye başladılar, biz de
toplanınca bıraktılar" dedi.
"İZİNSİZ ÇEKİLEN ÇİTLERİ SÖKTÜK ATTIK"
Önceki gün şirket çalışanları ile yaşadıkları arbedede bir
köylünün darbedildiğnii ve baygınlık geçirdiğini belirten Emir
Erdem, "Bugün de sabaha karşı bir geldik baktık ki telleri çekmişler.
İzinsiz çektikleri için biz de telleri söktük" diye konuştu.
Arşiv fotoğraf. Özer Akdemir/Evrensel
"BİZ DÖVÜŞMEYE GELMİYORUZ"
"Biz buraya dövüşmeye gelmiyoruz. Toprağımızı korumak,
zehirden kurtarmak için uğraşıyoruz" diyen Hatice Yaman, şirket
çalışanları içerisinde eski polis olduğunu söyleyen sakallı bir kişinin
kendilerine silah gösterdiğini dile getirdi. Yaman, "Bizi vuracak
neredeyse. Tabanca gösteriyorlar bize. Gelsin vursunlar! Biz kanser olmak
istemiyoruz. Çocuğumun birini kaldırıp sordum 'bu çocuk ne olacak' diye.
Sakallı güvenlik görevlisi güldü bize. Biz çalışmak zorundayız. JES'ler
yüzünden zeytinimiz, incirimiz olmuyor. Ölelim madem! Buralar hep onların
olsun! Yazık değil mi çocuğum bize, bu yaşta kadın erkek. Yaptırmayacağız.
Bunlar 'köylü salak, yuttururuz' dediler ama biz salak değiliz. Paramız yok ama
birliğimiz var. Küçük çocuklarımız var, onlar yaşasın sağlıkla" diye
konuştu.
Fotoğraf. Özer Akdemir/Evrensel
"BİZİM VALİMİZ KAYMAKAMIMIZ DEĞİL Mİ BUNLAR?"
Görüşlerini aldığmıız köylüler şunları söyledi:
Bediye Karakaş: Herkes bu tarlalarda ekip dikip
çocuğunu okutuyor, geleceğini kuruyor. Hayvanlarımız bu JES'lerin pisliğinden
zehirleniyor. Şu dağlarda zeytin, incir olmuyor artık. Dün komutan bize
'direkler çekilmeyecek' diye söz vermişti, sabahleyin geldik ki çekilmiş. Biz
de söktük attık.
Nurten Deniz: Sabahleyin dışarıya çıktığımızda zehir
gibi bir kükürt kokusu geliyor. Aydın ve Umurlu'nun JES'leri bizlere yeterince
zarar veriyor. Buradaki olursa da hiç nefes alamayacağız. Bir aydır kaymakam,
vali bekliyoruz. Bizim kaymakamımız, valimiz değil mi bunlar? Burada yalnız
kaldık. Nerede bu devlet? Burası Aydın değil mi?
Reklam
Metin Aydın: JES tesislerinin yanı başındaki zeytinlik
benim. Bakın zeytinlerim kuruyor. Aydın'daki JES'lerin yüzünden bu. Biz yaşamak
istiyoruz, ölmek istemiyoruz.
Fotoğraf. Özer Akdemir/Evrensel
"HUKUKİ DESTEK VERİYORUZ"
Mehmet Vergili (AYÇEP Başkanı): 2007 yılında bu
jeotermal sahaları şirketlere pay edilmiş. Köşk'ten Pınardere'ye kadar Karkey
şirketine verilmiş. 'Birinci sınıf toprağa yapmayacaksınız' denmesine rağmen,
JES zeytinliğin dibinde, halen temiz akan Koçak Çayı'na 30 metre mesafede. Köye
çok yakın bir konumda yapmak istiyorlar bunu. Burası köy malından hazineye
geçince şirket burasını alıp JES kurmaya çalışıyor. Üç beş gün içinde bu
şantiyeyi kurdular. Halk müdahil oldu. Biz de hukuksal olarak destek vermeye
çalışıyoruz.
Fotoğraf. Özer Akdemir/Evrensel
"KÖYLÜLERE EZİYET EDİLİYOR"
Mustafa Kaçar: Aydın Beyköy'de yaşıyorum. Köşk Çevre
Platformunun da sözcüsüyüm. Biz burada anayasal hakkımız olan sağlıklı çevrede
yaşama hakımız için mücadele ediyoruz. İlk günden beri buradayız. Kimseye haber
vermeden, vatandaşın ortak kullanma alanı olan bir arazinin hukuksuzca peşkeş
çekilmek istenmesine karşı direniyoruz. Sesimizi duymaları, kulaklarını
açmaları lazım. Köylülere eziyet ediliyor. Üç beş tane mafya bozuntusu köylüleri
tehdit ediyor.
Fotoğraf. Özer Akdemir/Evrensel
"YAŞAM SAVAŞI VERİYORUZ"
Fotoğraf. Özer Akdemir/Evrensel
Mehmet Süğüm: Dünden beridir bize tehdit yağdırıyorlar.
Ali kıran baş kesen olmuşlar. Biz burada yaşam savaşı veriyoruz. Bu suları
kirlettiler mi hayatımız mahvolur. Biz buraya hiçbir şey yapmalarına izin
vermeyeceğiz. 'Camiye, okula sıcak su vereceğiz' diye yalan söylüyorlar.
Yıllardır bu yalanları artık yemiyor Aydın ahalisi. Şartları ne olursa olsun
bunu da yaptırmayacağız".
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder