06 Temmuz 2022 19:49
Bingöl Kiğı'da işletilmek istenen kurşun-çinko-gümüş madenine verilen ÇED olumlu kararına karşı dava açıldı. Avukat Barış Yıldırım, ÇED raporunda bulunan çok sayıda eksikliği anlattı.
Harita: ÇED raporundan alınmıştır
Özer AKDEMİR
Bingöl’ün Kiğı ilçesi Eskikavak köyü yakınlarında işletilmek istenen kurşun-çinko-gümüş madenine verilen ÇED olumlu kararına karşı dava açıldı. Erzurum Nöbetçi İdare Mahkemesine gönderilmek üzere Tunceli Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliğine verilen dava dilekçesinde aynı zamanda ÇED olumlu kararının yürütmesinin durdurulması da istendi.
ÇED RAPORU EKSİKLİKLERLE DOLU
Kiğı’lı yöre dernekleri adına Tunceli Barosu Avukatı Barış Yıldırım tarafından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının verdiği ÇED olumlu kararına karşı mahkemeye verilen dilekçede ÇED kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürüldü. ÇED olumlu kararının Anayasa’nın sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması başlıklı 56. maddesine, Çevre Kanunu, ÇED yönetmeliği gibi yasal düzenlemelere aykırılıklar olduğunun dile getirildiği dava dilekçesinde, “ÇED raporunda, projeden etkilenmesi muhtemel alanın hassasiyeti yeterince değerlendirilmemiştir. Çed raporunda, proje alanı ve yakın çevresinin mevcut arazi kullanımı göz önünde bulundurulmamıştır. İdarece proje alanı, yerinde yeterince incelenmemiş ve proje alanındaki mülkiyetin rejimi yeterince değerlendirilmemiştir. Proje sahasının Havza Planı da henüz yapılmamıştır” gibi eksikliklerin altı çizildi.
Dilekçede, ÇED raporunun proje nedeniyle etkilenmesi muhtemel olan çevrenin nüfus, fauna, flora, jeolojik ve hidrojeolojik özellikler, doğal afet durumu, toprak, su, hava, atmosferik koşullar, iklimsel faktörler, mülkiyet durumu, kültür varlığı ve sit özellikleri, peyzaj özellikleri, arazi kullanım durumu, hassasiyet derecesi ve benzeri özellikleri yöntemine uygun olarak değerlendirilmediği dile getirildi.
HAVZADA KORUMA ALTINDA BİRÇOK CANLI TÜRÜ VAR
Projenin yer aldığı Bingöl ili Kiğı ilçesi Eskikavak köyünde tarihi yapılar bulunduğunun belirtildiği dava dilekçesinde bu yapıların Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu çerçevesinde tescil edildiği dile getirildi. Havzada endemik flora ve fauna türlerinin bulunduğuna dikkat çekilen dilekçede, “Havzada yaban keçisi türleri, keklik, vaşak, bozayı, kurt gibi nadir fauna türleri bulunmaktadır. Bahsi geçen fauna türleri ülkemizin de taraf olduğu Bern Sözleşmesi kapsamında koruma altındadır” denildi.
Reklam
MADDE MADDE İPTAL GEREKÇELERİ
ÇED olumlu kararı verilirken sağlık koruma bandı zorunluluğunun göz ardı edildiğine vurgu yapılan dilekçede, özetle şu konulara dikkat çekildi:
Proje sebebiyle köy halkının içme ve kullanma suyu olarak yararlandığı kaynaklar Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’ne aykırı şekilde kirlenecektir.
Proje alanı Perisuyu Havzası’nda bulunmakta olup anılan havza önemli doğa alanı (ÖDA) ve önemli kuş alanı (ÖKA) içerisinde bulunmaktadır.
Proje sahası “orman alanı”, “tarım arazisi”, “çayır-mera” “ekolojik öneme sahip alan” ve “kayalık-taşlık alan ve kumul alan” bölgesidir. Bu bakımdan proje çevre düzeni planına aykırıdır.
“Özellikli alan-yaban hayatı sahası” proje alanına kuş uçuşu
Proje sahasında arıcılık faaliyeti yürütülmekte olup projenin yürütülmesi halinde anılan faaliyet yok olacaktır.
Projede hiçbir surette kamu yararı bulunmamaktadır.
Dilekçede ÇED olumlu kararının açıkça hukuka aykırı olduğu, telafisi güç ve imkansız zararlara neden olabileceği belirtilerek yürütmesinin durdurulması ve iptali istendi.
AVUKAT YILDIRIM: PERİSUYU HAVZASI ŞİMDİ DE MADEN TEHDİDİNDE
Açılan dava ile ilgili gazetemiz Evrensel’e konuşan Avukat Barış Yıldırım; “Perisuyu Havzası barajlarla adeta yok edildi. Şimdi de maden projelerinin hedefinde. Bingöl, Erzincan, Tunceli dağları ülkemizin en büyük su toplama havzasına sahip Fırat Nehri’nin neredeyse tüm kaynaklarını barındırıyor… Madencilik projeleri devam ederse ülkemizin en büyük nehrinin tüm ekosistemini kaybederiz” dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder