Özer AKDEMİR
Kazdağlarının eteklerinde, Muratlar köyü kahvesinde otururken yandaki küçük marketi gösteren köylülerden Şerafettin Özkan, “bu kahve geçen yıla kadar şişe su nedir bilmezdi. Şimdi haftada bir kamyon damacana su satıyor” dedi. Maden sondajları sonrası sularına içilemez raporu verilen köy, bir yıl önce damacana suyla tanışmış. Hem de Bin Pınarlı İda’nın eteklerinde iken!...
KEŞKE HERKES MUHTAR KADAR RAHAT OLABİLSE!
Çanakkale Bayramiç’e bağlı Muratlar köyüne altıncıların girdiği hemen belli oluyor. Köyün yan yana iki kahvesi birbirinden ayrılmış. Birbiriyle konuşmuyor aynı köylüler, selamlaşmıyor, kahvelerine dahi gitmiyorlar. İki kahveden birisine altın madeni yanlıları diğerine karşıtları gidiyor.
Geçtiğimiz haftalarda uğradığımız köyde altın madeni yanlısı olduğu söylenen kahvede otururken görüşüyoruz köy muhtarı Muharrem Yavaş’la. Köyündeki sulara içilemez raporu verilmesini soruyoruz. Keşke herkes muhtar kadar rahat olabilse!; “5 sene önceki değerlerde aynıymış sulardaki. Valla ben musluktan içiyorum. Öleceksek bundan ölelim”! diyor, umursamaz bir edayla. Bu arada suların ‘içilemez ‘ raporu hala köy kahvesinde ki panoda asılı.
Geçtiğimiz yıl köylülerin yaptığı toplantıda altın madencilerini köye sokmama, köyden kimsenin madende çalışmaması, madenden hiçbir yardım kabul etmeme gibi kararları anımsattığımızda, yine aynı umarsızlıkla elini ‘boşver’ der gibi sallıyor muhtar, “Böyle kararlar alındı ama uygulanmazdı zaten. Madende çalışmak isteyenlere girmeyin diyemem ben”.
HOCA MADENCİLERLE GELDİ
Bu yılın Mart ayının sonunda altın madencileri tarafından köyde yapılmak istenen, köylülerin tepki gösterdiği toplantıyı da soruyoruz. Ankara’dan gelen heyetin içindeki profesöre köylüler ‘yevmiyeci hoca’ adını takmışlardı. Prof. Dr. Bülent Gülçubuk’un, bu olayla ilgili altıncıları tanımadığı sözlerine şaşırıyor muhtar; “Olur mu öyle şey. Madencilerle geldi. Oturduk böyle sohbet ettik işte” diyor. Altın madeni yanlısı olarak bilinmekten rahatsız olduğunu gözlemlediğimiz muhtar fotoğrafını çekmemize izin vermiyor.
ZMO GENEL BAŞKANINA DA ANLATTIK BUNLARI
Maden karşıtlarının kahvesinde bu toplantıyı izleyenlerden Muratlar köylüsü
Şerafettin Özkan, Ankara’dan gelen ekiple madencilerin aynı grubun içinde
köylerine geldiğini, iki grubun burada buluşmasının kesinlikle tesadüf
olmadığını anlatıyor. “Ben altın madeninin zararlarını anlatacaklar diye gittim
toplantıya. Oysa onlar, beşer inek verilim, köyü şöyle kalkındıralım gibi
şeyler söylediler”. Özkan, bunları geçtiğimiz hafta içinde köylerine gelen
Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı ve İstanbul ve Çanakkale Şube
Başkanlarına da anlattıklarını söyledi. Kalkarken, oturduğumuz kahvenin
yanındaki bakkalı gösteriyor Özkan, “Bu bakkal bu seneye kadar şişe su satmış
değildi. Şimdi kamyonlarla damacana su yetiştiremiyor köye…”
“YANLIŞ YAPMIŞ DA OLABİLİR”
Telefonla görüşlerini aldığımız ZMO Genel Başkanı Turhan Tuncer, gazetemizde çıkan haberlerle ilgili iki şube başkanı ile birlikte Muratlar Köyü’nü ziyaret ettiğini belirterek, “Köyün facebook sitesinde odayı eleştiren ve ‘siz kimden yanasınız’ diye soran arkadaşla görüşmek, odanın mücadele tarihini anlatmak istedim. Yoktu orada. Bu olayda Bülent Gülçubuk yanlış yapmış da olabilir. Dün kendisiyle konuştum. ‘Madencilerle yan yana görülmem onları savunduğum anlamına gelmez’ dedi. Ben de kendisinin madencilerle herhangi bir ilgisinin olmadığına inanıyorum. Yoksa madenciler kendi reklamları için böyle şeyleri hep yapar tabii ki” dedi. Sürkal’dan gelen “bu etkinlik için Gülçubuk herhangi bir para almamıştır” yazısını aktaran Tuncer, etkinliğin madenciler tarafından düzenlenip düzenlenmediği ile ilgili bir bilginin kendisine ulaşmadığını ileri sürdü.
HİÇ BİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK
Bu arada Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şube Başkanı ve Çanakkale Çevre Platformu Sözcüsü Hicri Nalbant, başka bir konuya daha dikkat çekti; “Gezi olaylarının ardından maden şirketlerinde bir panik ve korku havasının olduğu görülüyor. Sondajlar tamamlandı ama tesis kurma aşamasına geçemiyorlar. İşçilere izin verdiler, şu anda bir çalışma yok. Olayların yatışmasını bekliyor olabilirler. Maden şirketlerine sosyal destek sunduğunu söyleyen bir firmadan arayıp bana Gezi olayları ve sonrası ile ilgili görüşlerimi sordular, ben de “hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak” dedim”.
(Çanakkale/EVRENSEL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder