Özer Akdemir
Efemçukuru ve Kavacık köylüleri topraklarında 2 yıldır altın
madeni çıkaran Kanadalı şirketin bir yetkilisi ile görüşebilmek için madenin
kapısında saatlerce bekledi. Robokop giysili jandarmalarca maden tesislerine
girişi engellenen köylülerin görüşme taleplerine maden yetkilileri jandarma
astsubayı ile yanıt gönderdi: Psikolojimiz bozuldu. Bu ortamda görüşecek bir
şey yok!
KÖYLÜLERİ BİRBİRİNE DÜŞÜRMEKTEN VAZGEÇSİNLER
Kavacık köyünden araçlarla yaklaşık 2 kilometre uzaklıktaki
maden tesislerine giden köylüler altın madeninin tabelasının bulunduğu yere
kadar davul çalıp, alkışlarla yürüdüler. Ellerinde “Afrika’yı bitirdiniz,
Uşak’ı zehirlediniz, İzmir’i yedirtmeyiz”, “Efemçukuru Kavacık kardeştir, bunu
bozan kalleştir”, “Yaşam altından daha değerlidir” yazılı dövizler ile yürüyen
köylülere İzmir’den gelen EGEÇEP ve Gülder üyeleri de destek verdi. Yürüyüşe
şimdiye kadar yapılan eylemlere destek vermeyen Efemçukuru köyü muhtarı Mustafa
Özdemir’in ve köyden gençlerin de katılımı dikkat çekti. Madenin tabelası önünde,
eylemi izleyen tek televizyon olan Hayat Tv, kamerasına konuşan Kavacık Köyü
muhtarı Şinasi Köse, maden nedeniyle derelerin kuruduğunu, ürünlerinde büyük
bir azalma meydana geldiğini söylerken, madenin köylüleri birbirine düşürmek
istediğini dile getirdi.
2B ARAZİLERİNİ MADENCİLER Mİ KAPATTI
Efemçukuru Köyü Muhtarı Özdemir de, madenin köylüleri
ayrıştırmasından yakınırken, 2B kapsamına alınan köy arazileri ile ilgili de
çarpıcı bir iddia ortaya attı. Milli Emlakın 2 B kapsamına alınan 150’nin
üzerinde ayrı parsel ile ilgili sadece 53 parseli köylülerin alımına açtığını
belirten Özdemir, kalan diğer parsellerin madenin alması için bloke edildiği
görüşünde. Muhtar köylülerin alımına açılan 53 parselin de madene uzak olduğunu
aktardı.
GEZİ RUHU EFEMÇUKURUNDA
Bu kısa açıklamanın ardından jandarmalar tarafından korunan
maden işletmelerinin giriş kapısına giden köylüler madenden bir yetkili ile
görüşmek ve sorunlarını ona söylemek istediler. Jandarmanın köylülerin geçişine
izin vermemesi köylülerce tepki ile karşılandı. Jandarma yüzbaşısının “ Burası
onların evi. İstemiyorlarsa giremezsiniz” sözlerine köylüler “Burası bizim
topraklarımız. Kanadalıları değil bizi korumanız lazım” diye tepki gösterdiler.
Zaman zaman jandarma ile gergin anlar yaşayan köylülerin görüşme talebine
jandarma astsubayla yanıt gönderen maden yetkilileri “Bu ortamda görüşemeyiz,
psikolojimiz bozuldu” dediler. Köylü gençlerin kararlı tutumlarına yaşları daha
ileri olan bazı köylüler “20 kişiyle ne yapabiliriz” diye karşı çıkarken,
gençlerin Gezi Parkı olaylarını kastederek, “20 kişi dünyayı ayağa kaldırdı,
biz de kaldırırız” demeleri dikkat çekti. Köylü gençlerin madenin giriş yolunu
kapatarak protestolarına devam etmeleri üzerine, tesislerin içinde konuşlandığı
anlaşılan robokop giysili ve biber gazı tüpleri olan jandarmalar ileri
çıktılar. Köy muhtarı maden yetkililerinin ofislerinde görüşme talebini
reddederken, köylüler “Biz insanca görüşmek istedik, reddettiler. Burası bizim
topraklarımız. Bir dahakine daha güçlü geleceğiz” diyerek madenden ayrıldılar.
DEVLET KAPATMIYOR BARİ ÖNLEM ALSINLAR
Geçtiğimiz yıl Kasım ayında derelerindeki balık ve
kurbağaların ölmesinin ardından, bu derelerden su içen 55 keçi ve bir atın da
ölümü üzerine altın madenine yürüyen Kavacık köylüleri madenin kapatılmasını,
ölümlerin sorumlularının cezalandırılmasını istemişlerdi. Aradan bir yıl
geçmeden Kavacık köylüleri komşu Efemçukurlularla birlikte yine madenin
önündeydiler. Topraklarını, sularını zehirleyen, balık ve geçimlik hayvanlarını
öldüren altın madeninin devlet tarafından kapatılacağı umudunu yitirdiği
gözlenen köylülerin bu son eylemdeki talepleri de farklıydı; “Maden arıtmaları
çalıştırsın, köylüleri birbirine düşürme politikasından vazgeçsin, bir de
muhtarı bile biz belirleriz anlayışını terk etsin”.
Köylüler, madende çalışan köylülerinin şirket yetkilileri
tarafından işten çıkarılma şantajı ile kendilerine karşı kışkırtıldığını
söylüyorlar. Daha madende işe başlarken köylülere işten çıkış dilekçesi
imzalatıldığını, herhangi bir durumda bu dilekçe ile işlerine son verildiği de
köylülerce dillendirilen iddialar arasında. (İzmir/EVRENSEL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder