Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Menderes’e bağlı Karakuyu köyü yakınlarında açılmak istenen
taş-kalker ocağına verilen “ÇED gerekli değildir” kararının yürütmesi mahkeme
tarafından durduruldu. Yörede elleriyle diktiği binlerce zeytin ağacını
kurtarmak için taş ocağına karşı mücadele eden, dava açan 85 yaşındaki Yavuz
Bozkurt bu kararı gördükten sonra dün yaşamını yitirdi. Hem zeytinlerinin, hem
yöredeki canlıların rahat nefes alabilmeleri için ilerlemiş yaşına rağmen
mücadeleyi elden bırakmayan Bozkurt, ne acı bir tesadüf ki bir akciğer
rahatsızlığından yaşama gözlerini yumdu.
85 YAŞINDAKİ DİRENİŞÇİ
İzmir’in içme suyunun yüzde 40’ını tek başına karşılayan
Tahtalı Barajına komşu Karakuyu köyünde işletilmek istenen taş-kalker ocağı
aynı zamanda çam fıstığı, zeytin ve çeşitli sebze-meyvelerin yetiştiği verimli
tarım arazilerinin de bitişiğindeydi. Taş ocağının ruhsat alanının bir kısmı
kendi arazisinden geçtiği için arazisi kamulaştırılmak istenen 85 yaşındaki
Yavuz Bozkurt, toprağını vermemek için direniyordu. Bozkurt, “Nâzım Hikmet
‘70’inde bile zeytin dikeceksin’ derken ben 80 yaşında 59 bin 500 metrekare alana
1600 küsur zeytin diktim. Henüz 5 yaşındalar. Bunların yok edilmesine izin
vermeyeceğim” diye konuşmuştu. Taş ocağına verilen izinlere karşı dava açan
Bozkurt, bu davada İzmir 4. İdare Mahkemesinin şirkete verilen “ÇED gerekli
değildir” kararının yürütmesini durdurmasından bir
kaç gün sonra yaşamını yitirdi. Taş ocağından çıkacak
tozların başta zeytinlikler olmak üzere, yöre tarımını ve Tahtalı Barajını
olumsuz etkileyeceğini söyleyen Bozkurt, birkaç gün önce başlayan akciğer
rahatsızlığını atlatamayarak yaşamını yitirdi.
1600 ZEYTİN AĞACINI GÖRMEMİŞLER
Babasının acısını yaşayan kızı Gürsel Tamur, “85 yaşındaki
çevre gönüllüsü gitti ama gözü açık gitmedi. Davanın kazanıldığını gördü” dedi.
Ailenin avukatı Cem Altıparmak da Yavuz Bozkurt’un ilerleyen yaşına rağmen
mücadeleyi elden bırakmayarak hukuki olarak önemli bir kazanım elde ettiklerini
belirterek, “İzmir İl Tarım Müdürlüğü yetkilileri arazideki zeytinlikleri
görmeyip ‘Zeytin yoktur’ raporu vermişler. EGEÇEP avukatları olarak bu
yetkililer hakkında görevi kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulunacağız”
dedi.
İzmir 4. İdare Mahkemesi oy birliği ile aldığı kararda bilirkişi heyetinin hazırladığı rapordaki taş ocağından çıkacak tozların zeytinliklere olumsuz etki edeceği görüşüne atıfta bulundu. Alanın zeytinlik saha olduğunu burada verimli, düzenli ve ticari zeytincilik yapıldığının altını çizen mahkeme, alanda geri dönüşümü mümkün olmayan çevresel zararların ortaya çıkmasının önlenmesi bakımından tesisin çevresel zararlarının ortaya konulmasının ve tedbir alınmasının zorunlu olduğunu belirtti.
İzmir 4. İdare Mahkemesi oy birliği ile aldığı kararda bilirkişi heyetinin hazırladığı rapordaki taş ocağından çıkacak tozların zeytinliklere olumsuz etki edeceği görüşüne atıfta bulundu. Alanın zeytinlik saha olduğunu burada verimli, düzenli ve ticari zeytincilik yapıldığının altını çizen mahkeme, alanda geri dönüşümü mümkün olmayan çevresel zararların ortaya çıkmasının önlenmesi bakımından tesisin çevresel zararlarının ortaya konulmasının ve tedbir alınmasının zorunlu olduğunu belirtti.
Eklenme Tarihi: 06 Haziran 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder