Ovacık Altın Madeninde şirket tarafından hazırlanan ÇED raporunda alanda hangi canlı türlerinin var olduğunun söylenmediği ortaya çıktı.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
İzmir Bergama Ovacık Altın Madeni’ne karşı açılan dava
kapsamında yapılan bilirkişi keşfi raporunda, şirket tarafından hazırlanan ÇED
raporunda alanda hangi canlı türlerinin var olduğunun söylenmediği, şirketin
iddiasının aksine bölgede hâlâ diri fay hatları bulunduğu ve madenin belirlenen
alanın dışına taşarak faaliyet gösterdiği ifade edildi.
10 yılı aşkın bir zamandır faaliyetini sürdüren altın
madenine karşı Danıştay 14. Dairede açılan ÇED nihai raporu davasında, Ovacık
Altın Madeninde 4 Mart 2016 tarihinde bilirkişi keşfi yapıldı. Maden
Mühendisliği, hidrojeoloji, coğrafya, çevre mühendisliği ve biyoloji bölümünden
öğretim üyelerinin oluşturduğu bilirkişi heyetinin, davacı kurumlar EGEÇEP,
Bergama Belediyesi, TMMOB odası avukatları, yöre köylüleri ve şirket avukatları
ile yaptıkları birkaç saatlik bilirkişi incelemesinde madenin kapatılan birinci
atık barajı, açık ocağı, pasa döküm alanları ve ikinci atık barajı gibi
bölümleri gezildi. Bu incelemenin ardından geçtiğimiz günlerde açıklanan
bilirkişi raporunda maden, çevre ve jeoloji mühendisliğinden bilirkişiler
madenin ÇED raporundaki taahhütlere uygun olduğu yönünde görüş bildirdi.
FLORA FAUNA KAĞIT ÜZERİNDE İNCELENMİŞ
Coğrafya ve biyoloji bölümü öğretim üyelerinin görüşleri ise
10 yıldır üretimini devam ettiren madendeki önemli eksikliklerin yanı sıra,
yöreyi bekleyen potansiyel tehlikenin de verilerini sundu. Madenin durumunu
biyolojik açıdan değerlendiren Bilirkişi Heyeti Üyesi Hacettepe Üniversitesi
Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Dönmez, madenin ÇED raporunda ele
alınan bitkisel ve hayvansal unsurların tamamen literatür bilgisine göre
hazırlandığını belirterek, “Alanda arazi çalışması yapılarak herhangi bir canlı
örnek toplanmamış buna bağlı olarak herhangi bir örnek numarası, toplanan örneklerin
saklandığı müze ve herbaryum belirtilmemiştir” tespitini yaptı.
HANGİ TÜRLERİN VAR OLDUĞU BELLİ DEĞİL
ÇED Raporunun flora-fauna bölümünün hazırlanışının da
bilimsel araştırma yöntemlerine uygun olmadığını kaydeden Dönmez, sadece
Latince adları yazan canlı türlerinin var olup olmadığı, alanda hangi türlerin
var olduğunun da bilinmediğini dile getirdi.
MADEN ALANININ DIŞINA TAŞMIŞ
Bilirkişi raporundaki en önemli uyarı ise Ankara
Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Doğan’dan geldi.
Madenin faaliyet alanının ÇED raporunda gösteren alanın dışına taştığının uydu
fotoğrafları ile tespit edildiğini belirten Doğan, eskiden pasa döküm
alanı olarak kullanılan alanın 2. atık havuzu yapıldığını ve işlem için ÇED
raporunun olup olmadığı ile ilgili dosyada herhangi bir bilginin bulunmadığını
dile getirdi.
DEPREM RİSKİ GÖZ ARDI EDİLMİŞ
İşletme alanının bir kısmının ve açık havuz depolama
alanının Bergama Ovası’nın verimli alüvyonları üzerinde olduğuna dikkat çeken
Doğan, ÇED Raporundaki iddianın aksine yörede önemli diri deprem faylarının
olduğunun altını çizdi. Bölgede meydana gelen, can ve mal kaybına yol açan
depremlerle ilgili bilgiler aktaran Doğan, “Fay aktivitesine bağlı yeni açık
ocak tesisinde meydana gelebilecek herhangi bir risk durumunda özellikle
Bergama Graben’nin doğu bölümünde su kirliliğinin yaşanması ve bu kirlilik
Bakırçay Deltası’ndan, Çandarlı Körfezi’ne kadar ulaşması mümkündür” dedi. Açık
depolama tesisinin dere yatağı kenarına kurulduğunu, maksimum taşkınların son
yüzyıllık hesaplamalarla her zaman örtüşmediğini belirten Doğan, “Ani gelişen
ender taşkınların bu tesise zarar verebileceği göz ardı edilmiştir” dedi.
RİSKLER BİR BİR GERÇEKLEŞİYOR
Bilirkişi raporunu yorumlayan EGEÇEP Hukuk Komisyonu üyesi
ve davanın avukatlarından Arif Ali Cangı, “Bu durumda özellikle çevre hukukunun
ihtiyat ilkesi gereği Ovacık altın madeni 2009 ÇED olumlu belgesi iptal
edilmelidir. Yani Bergama’da değişen bir şey yok, 1997 Danıştay kararında
işaret edilen riskler bir bir gerçekleşiyor, Ovacık Altın madeni doğayı da
hukuku da kirletmeyi sürdürüyor” dedi