04 Temmuz 2016 15:13
Yıllardır kirlilikle boğuşan Bafa Gölü can çekişmeye devam
ediyor. Gölün suları şimdi 4. sınıf en kirli su kategorisinde
Özer AKDEMİR
Yıllardır kirlilikle boğuşan Bafa Gölü can çekişmeye devam
ediyor. Bir zaman yılan balıkları, onlarca çeşit su kuşu, sucul bitkileriyle
ünlü gölün suları şimdi 4. sınıf en kirli su kategorisinde. Bu kirliliğin en
önemli nedeni ise insan kaynaklı yanlış uygulamalar, yanlış tarım ve su
politikaları.
YAŞAM KAYNAĞI KİRLİLİKLE BOĞUŞUYOR
Kuşadası ve kıyılar, Dilek Yarımadası ve Büyük Menderes
Havzası’nda çevre koruma odaklı çalışmalar yapan Ekodosd, Bafa Gölü ile ilgili
yaptıkları gözlemleri geçtiğimiz günlerde kamuoyu ile paylaştı. Antik
çağlardaki adı Latmos olan Beşparmak Dağlarına sırtını dayamış, binlerce yıllık
uygarlıkların yatağı ve yöredeki canlıların yaşam kaynağı olan Bafa Gölü, ne
yazık ki gittikçe büyüyen bir kirlilikle boğuşuyor. turizm ve tarım bölgesindeki
göl, bu kirlilik nedeniyle aynı zamanda hem turizmi, hem tarım ve canlı
yaşamını tehdit eder bir kirlilik kaynağı halini almak üzere.
DÖRT BİR YANDA KİRLİLİK GÖZLE GÖRÜNÜYOR
Ekodosd’un açıklamalarına göre, Bafa Gölü’ndeki ekolojik
sorunlar gölün Menderes Nehri ile buluşmasını önleyen toprak setlerden sonra
her geçen gün arttı. Su rejimi ve kalitesindeki insan kaynaklı uygulamalar,
gölün hemen her bölgesinde farklı ekolojik değişimlere yol açmakta. Bu
değişiklik gölün dört bir yanından gözle görülebilecek kadar belirgin.
Serçin Gölü’nün kuzeydoğusunda gölün su kalitesinde yaşanan
değişimler sonucu bazı koylarda köpüklenmeler yaşanıyor. Su çıkışının olduğu
Güneybatıdaki Sakızburnu Dalyanı ise, göl kıyısındaki yavru balık üretim
tesislerinden gelen atıklarla kirletiliyor. Bu alandaki kirlilik öyle bir
boyutta ki suyun yanında 2 dakikadan fazla duramıyorsunuz. Bafa Gölü’nün
yüzeyi, güneyinde yer alan Söke-Bodrum yolundaki kıyılara bakıldığında gözle
bile görülebilen kirlilik tabakalarına rastlanıyor. Beşparmak Dağlarından gelen
dere suları ve yağmur sularıyla beslenen doğu bölgesindeki Gölyaka kıyıları da
ekolojik bozulmaların yoğun yaşadığı yerler arasında.
EKOSİSTEM İÇİN ÜZÜCÜ SONUÇLAR DOĞURACAK
Sorunların her yıl artarak devam ettiği, iyileştirme için
bir çalışmanın yapılmadığı, iç ve dış kirliliğin çok ciddi boyutlara ulaştığı
Bafa Gölü’nde uzun yıllardır bilimsel çalışmalar yapan Yrd. Doç. Dr. Erol
Kesici bu kirliliğin devamının ekosistem için üzücü sonuçlar doğuracağı
konusunda uyarıyor. Kesici, gölün su kalitesinin iyi olması durumunda hiçbir
müdahaleye ve masrafa gerek duymadan gölün kendisini onarabileceği
görüşünde.
Bafa Gölü’nde giderek artan kirlilik ve alınmayan önlemlerin
göl tabanındaki azot ve fosfor birikimine neden olduğunu belirten Kesici, bunun
alglerde patlamalara ve metan gazı artışlarına neden olduğunu dile getiriyor.
Kesici; “Bafa Gölü’nde ekosistem yapısında ve fonksiyonlarında bozulmanın temel
nedeni; gölün su kalitesinin kirlilikle bozulması, gölün su seviyesi ve
kalitesinin korunamaması ve gerekli bilimsel önlemlerin alınmamasıdır” diyor.
‘EN KİRLİ SU’ HALİNE GELDİ
Gölün bu hale gelmesinin nedenleri ve çözüm yollarının
bilinmesine ve bu konuda önemli uyarılar bulunmasına rağmen hâlâ gerekli
önlemlerin alınmadığını kaydeden Kesici, bu yüzden gölün su kalitesinin Su
Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’ne göre 4. sınıf en kirli su haline geldiğini,
OECD sınır değerlerinde ‘Hiperötrofik’ seviyede olduğunu belirtiyor.
NASIL ÖNLEMLER ALINABİLİR?
Kesici, gölün ekolojik yönden iyileştirilmesi için gerekli
önlemleri de şu şekilde sıralıyor;
* Gölün azot-fosfor deposuna dönüşen dip çamuru mekanik
yöntemlerle temizlenmelidir.
* Arıtması olmayan veya çalıştırılmayan tarım-endüstriyel
tesis ve alanların arıtmalarını yapması-çalıştırması ve arıtma verimliliklerini
kontrol edilmesi gerekmektedir.
* Göl çevresinde açılacak tesislerin havzadaki bitki-hayvan
topluluklarına zarar vermeyecek, göl ve göle ulaşan suların su kalitesine ve
miktarına zarar verecek yapılanmalara gidilmemesine dikkat edilmelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder