26 Ekim 2016 19:05
Uşak Eşme yakınlarındaki Kışladağ Altın Madeni'nin kapasite
artırımı ile ilgili açılan davada sona gelindi.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Uşak Eşme yakınlarındaki Kışladağ Altın Madeni'nin kapasite
artırımı ile ilgili açılan davada sona gelindi. Manisa 2. Bölge İdare Mahkemesi'nde
gerçekleştirilen karar duruşmasına altın madeni yakınlarındaki İnay Köyünden
Muammer Sakaryalının isyanı damga vurdu.
BİLİRKİŞİ RAPORU DEĞİL EKSİK GEZİ NOTLARI
Uşak'ın Ulubey ile Eşme İlçeleri arasındaki Kışladağ'da 2006
yılından bu yana Avrupa'nın en büyük atın madenini işleten TÜPRAG Şirketinin,
ikinci kez kapasite artırımı talebine karşı açılan davanın duruşmasında, bir
kez daha madenin yörede yarattığı tehlikeler tartışıldı. EGEÇEP, TMMOB'a bağlı
bazı odalar ve yöre köylülerinin madenin 3 kat kapasite artırımı talebine karşı
açtığı davaya sunulan bilirkişi raporu "maden güzellemesinden öte bilimsel
hiçbir değer taşımadığı" gerekçesiyle reddedildi. TMMOB'a bağlı odalar
adına duruşmaya katılan TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Cemalettin Küçük bilirkişi
raporunu "Eksik bir gezi notları"ndan başka birşey değil" diye
niteledi. Bilirkişi incelemesi sırasında sordukları hiçbir sorunun yanıtına
raporda yer verilmediğini söyleyen Küçük, "Ben hoca olsam bu
bilirkişilerin hepsine sıfır verirdim" dedi.
20 BİN LİRA KEŞİF ÜCRETİ OLUR MU?
EGEÇEP Hukuk Komisyonu üyesi Avukat Arif Ali Cangı'da
bilirkişi heyeti içinde yer alan Prof. Dr. Hüseyin Öztürk'ün, madene karşı ilk
açılan davalarda da bilirkişi olduğunu ve orada maden yanlısı görüşlerini
ortaya koyduğunu belirterek, "bu kişinin aynı maden için tekrar bilirkişi
atanmasına itirazımız reddedildi. Bilirkişi keşfi için 20 bin lira gibi bir
astronomik rakam belirlendi. Buna karşı itirazımız da reddedildi. Diğer
taleplerimizi de reddeden mahkeme heyeti şimdi burada değil. Bu bilimdışı
bilirkişi raporuna göre sizler nasıl karar vereceksiniz" diye konuştu.
Bilirkişi raporuna yöneltilen itirazların yanı sıra farklı uzmanlık
alanlarından yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeniden rapor istenmesi
talep edildi.
ÇEVRE BAKANLIĞI ÇEVREYİ DEĞİL EKONOMİYİ DÜŞÜNÜYOR
Madenin kapasite artırımına izin veren Çevre ve Şehircilik
Bakanlığına karşı açılan davada kurumun temsilcisi bütün izinlerin ve
süreçlerin yasalara uygun olduğunu, sürdürülebilir kalkınma için madenin
faaliyetine devam etmesi gerektiğini ileri sürdü. Bakanlık yetkilisinin
"telafisi imkansız sonuçlara yol açabilir" sözü ile madenin çevreye
etkilerini değil, maden kapanırsa bunun ekonomiye etkilerini dile getirmesi
dikkatlerden kaçmadı. Davalı bakanlığın yanında davaya katılan TÜPRAG Şirketi
avukatı ise 1 saati aşan konuşmasında uzun uzun madenin en iyi teknolojiyi
kullanarak üretim yaptığından ve bütün yasal izinleri almasından
bahsetti.
KIŞLADAĞ BİR CEHENNEM ŞİMDİ!
Bakanlığın davalı olduğu duruşmada Bakanlık yetkilisi 10
dakika konuşurken, şirket avukatının 1 saati aşkın maden güzellemesi yapması
madene komşu İnay Köyünden Muammer Sakaryalı'yı isyan ettirdi. Şirket
avukatının madenden bahsederken sanki bir cennet resmi ortaya koyduğunu
belirten Sakaryalı, "Ben o topraklarda büyüdüm. Kışladağ bir cehennem
şimdi. Cehennemi cennet gibi anlatmak nasıl bir şey. Orada kuzularımız ölüyor,
köylerimiz maden tarafından yutuluyor. sesimizi duyan kimse yok"
dedi.
Duruşmada Eşme ve köylerinde 2000'in üzerinde yurttaşın
zehirlenmesine yol açan siyanür kazası konusu da tartışılırken, şirket avukatı
bu olayın siyanürle alakası olmadığını ileri sürdü.
CHP Manisa milletvekili tur Yıldız Biçer'in de izlediği
duruşmaya, İnay Köylülerinin yanı sıra, EGEÇEP Yürütme Kurulu üyeleri, İzmir ve
Manisa'dan yaşam savunucuları da katıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder