KÜLTÜR
11 Ocak 2018 04:22
Özer Akdemir'in kaleminden Ege'deki uranyum madenciliğinin
ele alındığı 'Uranyum Uğruna/Dilsiz Çocukları Ege’nin' kitabı okurlarla buluştu.

Ege’de 40 yıl önce yapılmış uranyum madenciliğinin günümüz
çevre ve sağlığına etkilerini ele alan “Uranyum Uğruna/Dilsiz Çocukları
Ege’nin” kitabı okurlarla buluştu. Kitabın yazarı Özer Akdemir, Kisir ve Kasar
köylülerinin yaşam mücadelesini ve devletin yaşama değer vermeyen yapısını
anlattı. EGEÇEP tarafından Türkan Saylan Kültür Merkezinde düzenlenen imza günü
ve söyleşi etkinliğine çok sayıda kişi katıldı.
DUYULMASI İSTENMEYEN ÖYKÜLER
Akdemir, kitabın içeriğine dair bilgi vererek yaptığı
konuşmada bilimsel raporlar, alanda yapılan ölçümler, gözlemler ve halkla
yapılan görüşmeler üzerinden doğaya yapılan kontrolsüz müdahalelerin nasıl bir
trajediye dönüştüğünü anlattı. Kitabında, uranyum madenciliği yüzünden çeşitli
hastalıklara maruz kalan Kisir ve Kasar köylülerinin duyulmayan, duyulsun
istenmeyen öykülerini anlatmaya çalıştığını söyleyen Akdemir, ülkede çevresel
sorunlar yüzünden katlanan kanser oranlarının gizlendiğini dile getirdi.
Akdemir “Bilim insanlarının yaptıkları ölçümlerde limitlerin
yüzlerce kat üzerinde radyasyon tespit edildi. Bu uranyum kirliliği ve yüksek
radyasyonun bilimsel olarak raporlandığını ve ilgili tüm devlet kurumlarının da
bundan haberi olduğunu öğrendik sonradan. Burada devlet açıkça suçüstü
yakalanmış olmasına rağmen, yine inkar, önemsiz gösterme ve suçlama refleksine
başvurdu.” diye konuştu.

VALİ RANDEVU VERMEDİ
Devletin hiç bir kurumunun sorumluluk kabul etmediğini
aktaran Akdemir “Bu kitapta 40 yıldır Ege’nin iki farklı yerinde insanların
nasıl bir sağlık ve çevre sorunu ile karşı karşıya kaldığını ve buna karşı
devletin aymaz, yaşama değer vermeyen yapısını anlatmaya çalıştım” dedi.

Söyleşinin moderatörü EGEÇEP Dönem Sözcüsü Prof. Dr. Ali Osman Karababa ise
Kisir’de Greenpeace tarafından yapılan su ölçümlerinde uranyum oranının
limitlerin üzerinde çıktığını ve bu durumla ilgili validen randevu
istediklerini aktararak, yetkililerin kendilerine randevu vermediklerini
söyledi. Karababa, köylülerin hâlâ su kaynağını kullanmaya devam ettiğini
belirterek, “Kamu gözlerini ve kulaklarını kapamış her şeyi görmezden geliyor.
Hiç bir önlem de alınmıyor.” dedi. (İzmir/EVRENSEL)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder