22 Mart 2021 04:20
Gediz Deltası’nda jeotermal kaynak arama çalışması için hazırlanan proje tanıtım dosyasında toplam 3 bin metrekarelik alanda iki adet kuyu yapımı planlanıyor. Çevre örgütleri projeye tepkili.
Fotoğraf: Doğa Derneği
Özer AKDEMİR
Türkiye’nin olduğu kadar Akdeniz Havzası’ndaki en önemli sulak alan ekosistemlerinden biri olarak gösterilen Gediz Deltası’nda jeotermal kaynak arama çalışmasına yönelik tartışmalar devam ediyor. Proje tanıtım dosyasında toplam 3 bin metrekarelik bir alanda yapımı planlanan iki adet kuyunun “sulak alan tampon bölge sınırı”, “turizm tesis alanı” ve “doğal sit alanı” olduğu belirtilirken, çevre örgütleri ve uzmanlar bölgede bir JES çalışmasının yasal olarak yapılamayacağını dile getiriyor.
KUŞ CENNETİNE SONDAJ MAKİNESİ, BETON, ÇAMUR!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının internet sitesinde 14 Şubat 2021 tarihinde, Kordelion AŞ adlı bir şirketin İzmir Büyük Çiğli Mahallesi’nde bölgesel ısıtma ve termal sağlık amaçlı jeotermal kaynak arama çalışmasına dair proje tanıtım dosyası (PTD) hakkında bilgi paylaşıldı. PTD’de proje kapsamında toplam 3 bin metrekare büyüklüğünde 2 adet çalışma alanının belirlendiği dikkat çekerken, çalışma alanı içerisinde beton platform üzerine sondaj makinesi ve ekipmanı ile yer üstü çamur hazırlama/sirkülasyon tankları konumlandırılacağı, alanda ayrıca, geçirimsiz çamur dinlendirme havuzu, personel kullanımı için konteynerler, bitkisel toprak ve hafriyat toprağı için geçici depolama alanlarının yer alacağı dile getirildi. PTD’de mülkiyeti Hazineye ait olan alanda bu çalışmanın yapılabilmesi için ocak 2021 tarihinde İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Karşıyaka Emlak Müdürlüğünden gerekli olur yazısının alındığı belirtiliyor.
BÖLGENİN BİRÇOK KORUMA STATÜSÜ VAR
Çalışma ile ilgili hazırlanan dosyanın ilerleyen bölümlerinde ise çalışma yapılması düşünülen alanın çevre düzeni planı uyarınca; “sulak alan tampon bölge sınırı”, “turizm tesis alanı” ve “doğal sit alanı” olarak sınıflandırıldığı bilgisine yer verilmiş. Açılması planlanan birinci kuyu Gediz Deltası koruma alanı sınırına kuş uçuşu yaklaşık 260 m uzaklıkta iken ikinci kuyu deltanın daha da yakınında kuş uçuşu yaklaşık 110 m mesafede yer alıyor. Sulak alan tampon bölge sınırı içerisinde yer alan JES proje alanı, 1984 yılında “yaban hayatı koruma sahası” ilan edilen bölgede yer alıyor. İki adet JES kuyusu açılması planlanan alan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planlarına göre “sulak alan tampon bölge sınırı”, “turizm tesis alanı”, “doğal sit alanı” korumalarına sahip. Şirket PTD’de “Gerekli tüm izinler alınacaktır” derken, 1998 yılında “Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi” (RAMSAR Sözleşmesi) uyarınca koruma altına alınan bu bölgede nasıl önlemler alınacağına dair ise bir açıklamada bulunulmamış.
ŞİRKETİN HAZIRLADIĞI DOSYADA BÖLGENİN ÖNEMİ
JES çalışması yapılmak istenen bölgenin niteliği ve önemine dair bilgileri ne gariptir ki yine şirketin PTD’sinde bulmak mümkün. İşte oradan bazı bilgiler:
- Gediz Deltası tuzla ve sazlıklar bölgesini kapsayan çalışmalarda 60 familyaya ait 206 cins ve 308 takson saptanmıştır.
- Gediz Deltası özellikle kuş türleri açısından Türkiye’nin en önemli alanlarından biridir. Alanda yer alan farklı habitatlar karasal fauna açısından son derece yüksek bir zenginlik yaratmaktadır. Özellikle bölgenin Karşıyaka sınırındaki doğal lagünler Türkiye’nin en özel ve doğal kalmış habitatları olup, bu sahalar su kuşları ve sucul organizmalar açısından oldukça öne çıkmaktadır.
- Gediz Deltası ve çevresi, içindeki genel omurgalı fauna yapısı dikkate alındığında oldukça zengin bir tür topluluğuna sahip olduğu görülmektedir.
- Gediz Deltası ve çevresinde toplam olarak (balıklar hariç) 83 familyaya mensup 312 omurgalı türü belirlenmiş olup, bu sayı tüm Türkiye’deki (balıklar hariç) omurgalı tür sayısı (yaklaşık 750 tür) ile karşılaştırıldığında, Türkiye’deki omurgalı türlerinin neredeyse yarısını Gediz Deltası ve çevresinde bulmak mümkündür denilebilir.
‘KUŞ CENNETİNİN HAMİSİ’ PROF. SIKI: YASAL OLARAK YAPILAMAZ
Akademik yaşamı boyunca Gediz Deltası ve bu bölgede yaşayan kuşlarla ilgili bilimsel çalışmalar yapan Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sıkı “İzmir Kuş Cennetini Yaşatma Mücadelesi” adlı kitabında kuş cennetinin önemini uzun uzun anlatır. Kendisini “kuş cenneti hamisi” olarak tanımlayan Sıkı, bu bölgede bırakın JES çalışmasını bir taşın yerinin değiştirilmesinin ya da bir otun koparılmasının bile ekosisteme zarar vereceği uyarısında bulunuyor. JES açılmak istenen yerin Gediz Deltası “sulak alan tampon bölgesi”, “1. derece doğal sit alanı” ve “turizm gelişim bölgesinde” olması nedeniyle yasal olarak bu faaliyetin yapılamayacağını ileri süren Sıkı, “İzmir Kuş Cenneti geçmişten günümüze çok badireler atlattı. Burayı savunan aklı başında doğasever insanların sevgisiyle bu badireyi de atlatacaktır” diyor.
Gediz Deltası’nın korunması mücadelesinde çaba harcayan çevre örgütlerinden Doğa Derneği, projenin Gediz Deltası’na olumsuz etkilerini içeren ve proje sahasının kapsamlı biyolojik çeşitlilik dökümünü ortaya koyan bir rapor hazırlayarak ilgili kurumlara iletti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder