16 Temmuz 2023 Pazar

Hablemitoğlu suikasti 21 yıldır güncel (Pazar yazısı)

 

 

16 Temmuz 2023 04:29




Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel 


  

 

Özer Akdemir

Tüm yazıları

Bu sayfanın okurları 18 Aralık 2001 yılında Ankara’da evinin önünde bir suikast sonucu öldürülen Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Necip Hablemitoğlu suikastının izini, yıllardır takip ettiğimizi iyi bilirler. Hablemitoğlu’yla yazdığı “Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası” kitabıyla ilgili görüşebilmek için öldürülmeden bir süre önce telefonda görüşen, suikasttan önce ve sonrasında bu kitaptaki iddiaların ardına düşen, Hablemitoğlu’nun öldürülmesinden sonra ise onu kimlerin, neden öldürttüğünü anlamaya çalışan bir gazeteci olarak, bu fikri takibin meslek etiğinin bir gereği olduğunu düşündüm hep. Bu nedenle aradan 21 yıl geçmiş olsa da Hablemitoğlu suikastı ile ilgili sır perdesi kalkana kadar bu fikri takibi sürdürmeye devam edeceğim.

ÖKK ASKERLERİ NEDEN TUTUKLANDILAR NASIL TAHLİYE EDİLDİLER?

Suikasttan 20 yıl geçtikten sonra açılabilen davada tutuklanan ve “FETÖ’nün yönlendirmesi” ile suikastı işlediği ileri sürülen eski Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) mensubu askerler 14 Şubat 2022 tarihinde yargılanmaya başlanmıştı. Suikast emrini verdiği ileri sürülen ÖKK Muharebe, Arama, Kurtarma (MAK) Alay Komutanı Albay Levent Göktaş, suikastta tetiği çektiği ileri sürülen ÖKK Yüzbaşısı (sonrasında MİT’te görev yaparken albay rütbesi ile emekli oldu) Tarkan Mumcuoğlu, en son Hablemitoğlu soruşturmasının açılmasına neden olan ifadelerin kaynağı, Eski ÖKK Yüzbaşısı Nuri Gökhan Bozkır ve diğer tutuklu askerler 19 Mayıs 2023 tarihinde tahliye edilmişti.

‘FETÖ’ davasından ceza alan Enver Altaylı ise bu davadan tahliye edilmesine rağmen ‘FETÖ’den hükümlü olduğu için bırakılmadı. Mahkeme heyetinin tüm tutuklu sanıklar için tahliye kararı vermesinin nedeni tetikçi olduğu ileri sürülen Mumcuoğlu’nun, suikastın işlendiği tarihte Kazakistan’da özel görevde olduğuna dair mahkemeye sunduğu yeni delillerdi. Mumcuoğlu’nun Kazakistan’a birlikte gittiği askeri personel, eğitim verdikleri Kazak askerlerinin tanıklıkları ve birlikte çekilen fotoğraflar mahkeme heyetinde tetiği çekenin T. Mumcuoğlu olmayabileceği kanaatini doğurdu ve tahliyeler geldi. Mahkeme ayrıca “Olayda tetiği çeken asıl failin kim olduğunun tespiti için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda” da bulunmuştu.


Fotoğraf: DHA

DAVANIN AÇILMASINA NEDEN OLAN YÜZBAŞIYA MİT İŞKENCESİ

Ukrayna’da kaçak olarak bulunduğu süreçte Gazeteci Zihni Çakır’a Hablemitoğlu suikastı ile ilgili birtakım bilgiler veren, bu bilgileri daha sonra davanın savcısına da aktaran N. Gökhan Bozkır, tanık olmayı umduğu davada bir anda sanık olmuş ve MİT tarafından Ukrayna’dan Türkiye’ye getirilmişti. MİT’in kendisini tabut içerisinde getirdiğini ve akıl almaz işkenceler yaptığını ileri süren Bozkır, mahkeme aşamasında verdiği tüm ifadeleri geri almış, bunların Z. Çakır’ın kendisini yönlendirmesi ile yazdığı senaryolar olduğunu ileri sürmüştü.

‘BOZKIR YENİDEN TUTUKLANDI’ HABERİ

Ankara Barosunun da işkence iddialarını doğruladığı ve buna dair rapor hazırladığı Bozkır’a, Hablemitoğlu suikastı davasından tahliye edildikten bir gün sonra IŞİD’e satılan silahlarla ilgili açılan “soğan tırları davası” olarak bilinen davadan 21 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Bozkır’ın bu dosyadan ceza almasının ardından tekrar tutuklandığına dair haberleri Hablemitoğlu davasında sanıkların avukatlarına sormuş ve “Evet tutuklandı ve cezaevine konuldu” bilgisini teyit ettirdikten sonra yeniden tutuklandığına dair haber yapmıştım. Bugün geldiğimiz noktada bu bilginin doğru olmadığı ortaya çıktı. Çünkü Bozkır’ın tahliye edildikten sonra başka bir dosyadan ceza almış olmasına rağmen tutuklanmadığı, tahliyesinden bir süre sonra “ayda bir adli kontrol” hükümlerine uymadığı, karakola gidip imza atmadığı ve bu durumun mahkemeye 25 gün sonra bildirildiği ortaya çıktı! Bozkır’ın bu firarının devletin ilgili kurumlarının (MİT-emniyet) bilgisi dahilinde ve onların yol vermesi ile olduğunu düşünüyorum. Çünkü Ukrayna’dan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özel çabası ile getirilen bir kişi bu kadar kolay kayıplara karışamaz bana göre...

3 Temmuz tarihinde hakkında yakalama kararı çıkarılan Bozkır’ın firarının ardından 10 Temmuz’da yeniden görülmeye başlayan suikast davasında Hablemitoğlu ailesi ve avukatı mahkeme heyetinin tahliye kararları ile birlikte tarafsızlığını yitirdiği gerekçesiyle “reddihakim” talebinde bulundular. Mahkeme bu talebi reddederken, talebin değerlendirilmesi için dosyayı bir üst mahkemeye gönderdi ve dava tarihi belirsiz bir zamana ertelendi.

HABLEMİTOĞLU DAVASINDA SONA MI GELİNİYOR?

Gelinen aşamada N. Hablemitoğlu davasında bir kez daha başa dönüldü. Suikast tetikçisi olduğu ileri sürülen Mumcuoğlu’nun o tarihte Kazakistan’da olduğuna dair yeni deliller, bu delillerin mahkeme tarafından inandırıcı bulunarak tutuklu 6 sanığın tahliyesi ve bu sanıklardan birisinin firarı, reddihakim talebi hiç kuşkusuz davayı uzatacak. Ancak suikasttan 20 yıl geçtikten sonra toplanabilen “soğuk delillerle” hazırlanan ve kendi içerisinde de birçok çelişki barındıran iddianame ile açılan davadan bir sonuç çıkması zor görülüyor. Bizler sonuç ne olursa olsun bu davayı takibi sürdüreceğiz.

YAZDIKLARI 20 YIL SONRA BİLE TARTIŞILIYOR

Meselenin bir başka boyutuna dikkat çekerek bu yazıyı sonlandırmak istiyorum. Hablemitoğlu’nun sahte bilgi belgelerle yazdığı Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası kitabı Türkiye’deki çevre hareketine çok büyük bir zarar vermişti. Altın madencilerinin başucu kitabı olan bu kitabın olumsuz etkisi bugün bile hâlâ devam ediyor. Öte yandan, son seçimlerde milletvekili seçilmesine rağmen cezaevinden çıkarılmayan TİP Milletvekili Can Atalay’ın da tutuklu bulunduğu Gezi davası iddianamesinde Hablemitoğlu’nun 2001 yılında yazdığı bu kitaptan ve 2002 yılında, ölümünden sonra basılan F. Gülen Cemaatinin devlet içindeki örgütlenmesini konu edinen “Köstebek” kitabından alıntılar olması dikkat çekiyor.

Gezi davası tebliğnamesinde Hablemitoğlu’nun bu iki kitabında yazdığı “etki ajanı” kavramlarının yer aldığı bölümler alıntılanıyor. Suikasttan 21 yıl geçtikten sonra bile N. Hablemitoğlu’nun yazdıkları olumlu ya da olumsuz anlamda hâlâ gündemde.

 https://www.evrensel.net/yazi/93314/hablemitoglu-suikasti-21-yildir-guncel

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...