12 Temmuz 2023 13:11
Kapadokya’da yapılan yeni yolla ilgili konuşan Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş; "Dünya kültürel mirası olan bir alanı, insanlık adına koruyoruz. Acilen yol kapatılmalı” dedi.
Fotoğraf: Kapadokya Koruma Grubu
Özer AKDEMİR
Kapadokya’da peri bacaları ve manastır komplekslerinin arasında yapılan Ortahisar Göreme yolu ile ilgili TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından açılan davanın mahkeme tarafından reddedilmesine itiraz edildi. Oda, Kayseri 2. İdare mahkemesi kararını istinafa taşırken, Oda başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Dünya kültürel mirası olan bir alanı, insanlık adına koruyoruz. Acilen yol kapatılmalı” dedi.
ESKİ YOL NEDEN KAPATILDI
Ortahisar ile Göreme arasındaki ulaşımı sağlayan ve Göreme Açık Hava Müzesi içinden geçen yolun araç trafiğine kapatılması kararı 17.03.2011 tarihli Nevşehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 17.03.2011 tarihli kararı ile alındı. Aradan 11 yıl geçtikten sonar Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kapadokya Alan Başkanlığı bu kararı dayanak göstererek yeni bir yol yapılması sürecini başlattı. Yeni planlanan yol da eski yol gibi peri bacaları ve tarihi yapılar içinden geçirilmesi, yolun yapımı ve sonrasında koruma altındaki doğal dokuya ve tarihi yapılara zarar vereceği uyarılarına rağmen yol inşaatına başlandı. Yeni yapılan yol eskisinin verdiği zararı katlamış olmasına rağmen yapımı süreci tüm karşı çıkışlara ve eleştirilere kulak tıkanarak hızla tamamlandı.
BİLİRKİŞİLERDEN YENİ YOLA YEŞİL IŞIK
Yol inşaatına karşı TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından açılan davada mahkeme tarafından atanan bilirkişiler yolun yapımına yeşil ışık yakan bir rapor ortaya koyunca dava reddedildi. MMO tarafından istinaf mahkemesinde itiraz edilen kararla ilgili verilen dilekçede mahkeme kararına dayanak yapılan bilirkişi raporu eleştirildi. Yeni yolun 1. Derece Doğal Sit Alanı ile I. ve III. Derece Arkeolojik Sit Alanında doğal dokuya çok büyük zarar verdiğine dair fotoğrafların bilirkişi raporunda da olduğunun altı çizilen dilekçede, yol yapımı ile arkeolojik sit alanının, peri bacalarının tahribine ve doğal dokunun zarar görmesine kasten sebep olunduğu ifade edildi.
ÖLÇÜM YANLIŞ YAPILMIŞ
Oda tarafından istinaf mahkemesine sunulan dilekçede bilirkişi raporu birçok açıdan eleştirilerek adeta yerden yere vuruldu. Bilirkişi raporunda yer alan ve Saklı Kilise’nin yola olan mesafesini gösteren ölçüm şemasının yolun araçların geçtiği bölümü baz alınarak çıkarıldığına dikkat çekilen dilekçede “Yolun kendi mesafesi olan 12 m’lik mesafe için dokuda 40-50 metrelik bir tıraşlama ve şev yapma çalışması gerekmiştir ve bu çalışma da kilisenin bölümlerine zarar vermiştir. Tüm bu ölçümler bilimsel bir jeoradar ölçüm çalışması ve raporuyla resmi gerçeklik kazanabilecektir. Bilirkişilerin kilise-yol arası belirttikleri ölçü tanımlamaları hatalıdır; mesafe ve etkileşim çok daha yakın mesafedendir” denildi.
“BİLİRKİŞİLER MAHKEMEYİ YANILTTI!”
Yolun kültürel ve doğal mirasa zarar verip vermediğini anlamak için yer radarıyla ölçüm yapılması gerektiğine dikkat çekilen dilekçede, bilirkişilerin bunu yapmadığı dile getirildi.
Bilirkişi raporunun, bilime aykırı ölçüm ve görüş belirterek açıkça mahkemeyi yanılttığı ifade edilen dilekçede, “Gereken jeoradar belgeleme ve bilimsel alt yapı çalışmaları yapılmadan hızla yol yapıldığı için kültür varlıklarımızı zarara uğrattık ve kaybettik. Kendi tespitlerimizle bir tünelin yok olduğunu belgeledik” denilerek yok edilen tünelle ilgili fotoğraflar paylaşıldı.
SİT ALANINDA AĞIR TONAJLI MAKİNELER ÇALIŞTIRILDI
1. Derece Arkeolojik Sit alanlarında motorlu makine çalıştırılamayacağına dikkat çekilen dilekçede, “Burada birçok ağır tonajlı makine beraber çalışmıştır. Bu konudaki izinler nasıl alınmıştır? Bu yolun yapımında doğal dokunun bilimsel metotlardan uzak, ağır tonajlı makinelerle, hızla ve yoğun şekilde kazılarak yapılmış olması bile başlı başına ulusal ve uluslararası korumacılık ilkelerine tamamen aykırıdır” denildi. Yol çalışmalarında hem çok derin hafriyatlar yapılarak doğal dokuya geri dönüşümü olmayan zarar verildiği hem de çıkan hafriyatların yine sit bölgesindeki doğal vadilere dökülerek iki türlü suç işlendiğinin belirtildiği dilekçede, kazı ve dolgu çalışmalarıyla arkeolojik sit alanının, peri bacalarının tahribine ve doğal dokunun zarar görmesine kasten sebep olunduğu ifade edildi.
DÜNYA DA KORUMA NASIL OLUYOR?
Eşi olmayan kültürel ve doğal güzelliklerin bu şekilde vahşice katledildiğinin vurgulandığı dilekçede, şu görüşlere yer verildi; “Dünyada bu özellikteki bölgelerin değil yanlarından yol geçirmek, değil iş makineleriyle kazıyıp yok etmek, yanlarına 2 km’den daha az mesafede araç yaklaştırılmasına dahi izin verilmemektedir. Yapılacak çözümler rant odaklı değil, koruma odaklı olmalıdır. Gereken bilimsel altyapı ışığında yeni yol tayin edilmeli, hafif ulaşım araçları önerilmeli, ring sistemleri uygulanmalı, gerekirse turistler yürütülmelidir. Kapadokya’yı korumak her şeyden önceliklidir. UNESCO Dünya Mirası olan Kapadokya, dünyadaki örnek korumacılık önlemlerinin çok daha fazlasını hak etmektedir”.
Dilekçede yapılan yeni yolla ilgili birçok statik sorun olduğuna yönelik teknik detaylar da sıralanırken, artacak araç trafiğinin ve teknik sorunların büyüyerek ileri de içinde çıkılmaz bir hale gelebileceği uyarısında bulunuldu.
YENİ YOLUN ZARAR VERMESİ KAÇINILMAZ!
Bilirkişilerin tek üzerinde durdukları gerekçenin sit alanından geçen yeni yolun mesafeyi kısaltması olduğuna dikkat çekilen dilekçede, “Eski yol da mesafeyi kısaltmak için yapılmış bir yoldur; yeni yapılan yol da yine mesafeleri kısaltmak için yapılmıştır. Eski yol yanlıştır, dokuya zarar vermiştir; hemen yanına yapılan yolun da aynı zararları vermesi kaçınılmaz durumdadır. Eski yol hangi nedenlerle kapatıldıysa yeni yol da aynı nedenle açılmamalıydı” ifadelerine yer verildi.
DÜNYA TARİHİNE GEÇECEK KARA BİR LEKE
Dilekçenin sonuç ve
istem başlıklı bölümünde sıralanan diğer bazı maddeler ise şöyle;
- İmar planı açısından böylesi bir
yolun yapımı hiçbir kanunun kılıfına uymamaktadır. Buna göre, bu yol
yapılarak suç işlenmiş olup ilgililerin yargılanması gerekmektedir.
- Yol projesi, ciddi mühendislik
çalışmalarından uzak, “yaptım oldu” mantığıyla yapıldığından standartlara
aykırı eğime sahiptir. Yeni yolun da eski yol gibi kapatılması
gerekmektedir.
- Bu işlenen suç dünya tarihinde
Kapadokya adına kara bir leke olarak kalacak ve önümüzdeki yıllarda da
gündeme gelmeye devam edecektir.
TEZCAN CANDAN KARAKUŞ: “İNSANLIK ADINA KORUYORUZ”
Yol ve dava süreci ile ilgili görüşlerini aldığımız TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan şunları söyledi; “Unesco dünya miras listesinde yer alan bir bölgede, kültürel etki değerlendirmesi yapılmadan, Unesco'ya dosya sunmadan, bütüncül bir çevre düzeni planı yapmadan 2863 sayılı kanuna açıkça aykırı şekilde, yol yapıldı ve telafisi mümkün olmayan zararlar verildi, yolun bitmiş ve açılmış olması da bu zararların daha fazla verileceğini gösteriyor. Burada hukuksal süreçle siyasal süreçlerle birlikte gidiyor. Hukuksal süreçler ve üzerindeki baskıyı biliyoruz. O yol bölgeye zarar verecek, üzerinden ağır tonajlı araçlar geçiyor. Kültürel varlıklar yararına değil de onun üzerinden kazanılan turizm gelirleri ve ekonomik gelir öne çıktı. Bizim ülkemizde maalesef ki kültür varlıkları alanında iktidar bindiği dalı kesiyor.Yargı süreci devam ediyor, süreci sonuna kadar devam ettiririz. Dünya kültürel mirası olan bir alanı insanlık adına koruyoruz. Acilen yol kapatılmalı....”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder