11 Nisan 2024 Perşembe

Ayvacık’ta 11 JES kuyusu için yürütmeyi durdurma kararı

 

11 Nisan 2024 11:42


Çanakkale Ayvacık Tuzla Deltasında açılmak istenen 11 jeotermal kuyusuna verilen ÇED’in yürütmesi durduruldu.



Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel

Özer AKDEMİR
Çanakkele

Çanakkale İli Ayvacık İlçesi Tuzla Köyü yakınlarında MTN Enerji Şirketi tarafından açılmak istenen 11 JES kuyusuna verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararının yürütmesi durduruldu.

Mahkeme kararına proje ile ilgili yapılan bilirkişi keşfindeki raporu esas aldı. 11 jeotermal kuyusu açma projesine verilen ÇED Gerekli Değildir kararına karşı Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği gibi kurumlar ve yörede yaşayan yurttaşlar dava açmışlardı.

Çanakkale 1’inci İdare Mahkemesi tarafından bölgede yaptırılan bilirkişi keşfinde bilirkişiler proje ile ilgili birçok eksikliğin yanı sıra oluşabilecek çevresel ve tarımsal risklere de dikkat çekmişlerdi.

“ÇEVRESEL RİSKLERE KARŞI YETERİNCE YER VERİLMEMİŞ”

Bilirkişi raporunda yapılan ciddi uyarılara dikkat çekilen mahkemenin yürütmeyi durdurma kararında ÇED Raporunda ki eksikliklerin altı çizildi. Bazı bitkilere ÇED Raporunda hiç yer verilmediğinin altının çizildiği kararda, “yine proje raporunda, flora ve fauna elemanları için ortaya çıkabilecek risklere, bu risklerin olası etkileri ve alınması gereken önlemlere ve önleyici/azaltıcı tedbirlere de gerçekçi ve uygulanabilir düzeyde yer verilmediği” dile getirildi.

Kararda ayrıca tuzlu su girişinin önlenmesi için hiçbir önlemden söz edilmediği, geçici atık depolama tesisinin projede nereye, nasıl, nasıl özellikte ve kapasitede kurulacağının belirtilmediğinin de altı çizilirken, proje alanında çalıştırılacak olan araçların marka model bilgilerinin verilmemesinin, gürültü modellemesinin yüzeysel veri ve tahmini veri girişleri ile yapıldığını gösterdiği ifade edildi.

TELAFİSİ İMKANSIZ ZARARLAR DOĞABİLİR

Proje ile ilgili çevresel etkilerin yüzeysel ve raporda yer verilmeyen ekipmanlara göre yapılmasının yanlışlığına dikkat çekilen kararda, şöyle denildi; “Yer altı suyu parametreleri (EC, Sıcaklık, pH, Na, K, Ca, Mg, Cl, SO4, HCO3, Br, F, B, Li) ile ilgili beklenen maksimum değerlerin hesaplanmadığı ve jeotermal rezervuar ve sığ yer altı suyu akifer sistemleri ve ilişkisinin belirlenerek bunları gösteren bir kesite yer verilmediği hususları ile bilirkişi raporunda bilimsel yönden hatalı ve eksik görülen diğer tüm hususlar dikkate alındığında, proje tanıtım dosyasında bu yönleri ile eksikliklerin bulunduğu” belirtildi.

Mahkeme heyetinin oy birliği ile aldığı kararda ÇED sürecinin işletilmesi ve hazırlanacak ÇED raporunda bu eksikliklerin göz önüne alınması gerektiği ifade edildi. Mahkeme heyeti, “Projenin yapımına başlanılması ve işletmenin çalışmaya geçmesi durumunda, çevreye olacak etki ve yapılan yatırımlar açısından telafisi güç veya imkansız zararların doğabileceği” belirtilerek, projenin yürütmesini durdurdu.

BİLİRKİŞİ RAPORU NE DİYORDU?

11 adet jeotermal kuyusunun açılmasının planlandığı bölgenin toprak yapısını, tarımsal özelliklerini, arkeolojisini ve sosyal dokusunu inceleyen bilirkişilerin mahkemeye sunduğu raporda özetle şu görüşlere yer verilmişti;

  • “Jeotermal sondaj endüstrisinin en önemli problemlerinden biri olan kaçak ve boru problemleri; sondaj operasyonunun tamamlanamayıp kuyunun terk edilmesine varan sorunlara yol açabilmektedir. Bu nedenle, söz konusu problemleri en aza indirecek sondaj sıvısı kimyasalları kullanılmaktadır. Bu kimyasallara yönelik bir bilgiye rastlanmamıştır.
  • Sondaj alanlarında oluşacak bitkisel toprak ile hafriyat kazısının birlikte geçici depolama alanında biriktirilmesi durumunda depolama yüksekliğinin yaklaşık 5 m olacağı ortaya çıkmaktadır. Bu durumda toprağın kayması, yağış ile taşınması vb. olumsuz durumlara sebebiyet verebileceğinden ve bu hesaplamalarında teorik olduğu düşünüldüğünde uygulamada daha fazla hafriyat toprağı çıkacağından göz önüne alındığında 275 m2 alanın yetersiz olduğu ve teknik olarak mümkün olmadığı.

PROJE ALANININ SINIRI DENİZ

  • Tarım ve Orman Bakanlığı 2. Bölge Müdürlüğünün görüş yazısında; “sondaj alanının Tuzla Deltasında bulunduğu ve Tuzla Çayına yakın mesafede de (6 adet sondaj) çalışma planlandığı tespit edildiği” belirtilmiştir. Ayrıca yapılan çalışmada Çanakkale ilinin Tuzla, Menderes, Kocabaş ve Kavak Çayı Deltaları, Gökçeada’nın Kuzey Kıyıları, Karabiga Kıyıları ve Bozcaada sahil zonu Hassas Denizel Alanlar olarak belirlendiği, bu amaçla belli bir koruma statüsü oluşturulması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı 2. Bölge Genel Müdürlüğünce teklifte bulunulduğu belirtilmiştir. Ancak PTD incelendiğinde bu alanlara yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı ve bu durumdan hiç bahsedilmediği görülmüştür.
  • Keşif günü yapılan değerlendirmelerde, sahadaki boruların oldukça fazla korozyona uğradığı görülmüştür.
  • Proje alanının sınırı deniz olmasına rağmen herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmüştür.
  • Proje alanı için kümülatif bir değerlendirmenin yapılmadığı görülmüştür.

ZEYTİNCİLİK YASASINA AYKIRI

  • Tarımsal potansiyeli yüksek sulu mutlak tarım arazilerinin bütünlüğünün bozulacağı, her bir sondaj alanında 1500 m2 olmak üzere toplamda 15000 m2’lik bir alanın üzerinin 20 cm kalınlığında beton dökülmek suretiyle tarımsal niteliğinin bozulacağı da dikkate alındığında oluşacak etkilerin kabul edilebilir düzeyde olmadığı değerlendirilmektedir.
  • Dava konusu alan ve projenin etki alanında 26/01/1939 tarihli ve 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda belirtilen alanlar bulunmaktadır.

YOĞUN ARKEOLOJİK BULUNTULARIN OLDUĞU BİR BÖLGE

  • Flora ve fauna elemanları için ortaya çıkabilecek riskler, bu risklerin olası etkileri ve alınması gereken önlemler ile önleyici/azaltıcı tedbirlere de gerçekçi ve uygulanabilir düzeyde yer verilmemiştir. Fauna çalışmalarının, fauna konusunda uzman bir araştırmacı tarafından yapılmadığı; flora ve fauna elemanları için ortaya çıkabilecek riskler, bu risklerin olası etkileri ve alınması gereken önlemler ile önleyici/azaltıcı tedbirlere de gerçekçi ve uygulanabilir düzeyde yer verilmediği görülmüş ve bu yukarıda zikredilen maddeler PTD Raporunda gözlenen önemli eksiklikler olarak tespit edilmiştir.
  • Bu kadar yoğun arkeolojik buluntunun bulunduğu alanın arasında kalan alanlarda yüzeyde de görülemese de toprak altında arkeolojik kültür varlığı olma olasılığı yüksektir.”

 https://www.evrensel.net/haber/515551/ayvacikta-11-jes-kuyusu-icin-yurutmeyi-durdurma-karari

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...