09 Mayıs 2024 12:02
MEB’in müfredat taslağını değerlendiren Prof. Dr. Ali Ekber Şahin, modelin cemaat ve tarikatlar eliyle şekillendirildiğini vurgulayarak “Çocuklarımız hiç olmadığı kadar tehlike altında" dedi.
Fotoğraf: Vural Nasuhbeyoğlu/Evrensel
Özer AKDEMİR
İzmir
MEB’in yeni müfredat taslağını değerlendiren Prof. Dr. Ali Ekber Şahin, modelin cemaat ve tarikatlar eliyle şekillendirildiğinin ortada olduğunu vurgulayarak“Eğitim sistemimiz, okullarımız, çocuklarımız hiç olmadığı kadar tehlike altındadır” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığının “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adıyla sunduğu yeni müfredat taslağına eğitim emekçileri cephesinden eleştiriler sürüyor. Müfredat taslağını gazetemize değerlendiren Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Ekber Şahin, modelin cemaat ve tarikatlar eliyle şekillendirildiğinin ortada olduğuna işaret ederek “Eğitim sistemimiz, okullarımız, çocuklarımız hiç olmadığı kadar tehlike altındadır” uyarısını yaptı.
“MODEL CEMAATLERİN ÜRÜNÜDÜR”
Fotoğraf: Prof. Dr Ali Ekber Şahin'in kişisel arşivi
Cumhuriyetin ilk yıllarında sosyal yaşam becerilerine sahip, üretken, yenilikçi, yaratıcı, kişiliği güçlü, anlama, algılama ve kavrama gücü yüksek öğrenci profili hedeflenirken tam 100 yıl sonra önerilen bu modelle ‘aklıselim, kalbiselim, zevkiselim sahibi nesiller’ yetiştirme hedefinin konulduğuna işaret eden Prof. Dr. Ali Ekber Şahin “Bu yüzden de eğitim sistemimiz, okullarımız ve çocuklarımız hiç olmadığı kadar tehlike altındadır. Eğitim sisteminin ve öğretim programlarının eğitim bilimine karşıt bir şekilde cemaat, tarikat vb. oluşumların eliyle şekillendirildiği ortadadır. Bu model bu oluşumların bir ürünüdür ve asla kabul edilemez” dedi.
“BİLİMSEL DEĞİL”
İyi bir öğretim programının en önemli özelliklerinden birisinin bilimsel olması olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Şahin, “Öğretim programlarının geliştirilmesi, hedef, içerik, yöntem ve değerlendirme süreçleri eğitim biliminin ölçütlerine uygun olmalıdır” dedi. Ancak MEB’in yeni modeli hazırlarken ne tür bir ihtiyaç analizi yapıldığı ve pilot uygulamanın belirsiz olduğunun altını çizen Şahin, “Modelin bilimsel değerinden söz edilemez. Önerilen ortak metin bilimsel olgularla çelişmektedir ve bilimsellikten uzaktır. Önerilen modelde kullanılan dil de anlaşılmazdır. Bu yönleriyle model öğretmenler tarafından kullanılabilir değildir” diye konuştu.
“HAYALET YAZARLIK”
Modelin felsefi bir temeli bulunmadığına işaret eden Prof. Dr. Şahin, “Önerilen model daha önce literatüre yansımamış, hiç tartışılmamış, kişisel görüşlerden öte bir anlam taşımayan görüş ve ifadeler eğitim felsefesi olarak sunulmuştur. Bu model eğitim literatüründe etik sorunları olan bir metin olarak yer alacaktır. Metin içinde pek çok yerde kullanılan kavram ve ifadeler atıf gerektiren niteliktedir. Metin içi bir atıf dahi bulunmamakta, metinde ‘kaynaklar’ bölümüne dahi yer verilmemiştir. Bir diğer etik sorun da ‘hayalet yazarlık’ sorunudur. Bu model anonim olmamasına rağmen yazarları, hazırlayanları belirtilmemiştir” eleştirisini yaptı.
“Öğretim programları ‘Niçin öğreteceğiz? (hedef, amaç, kazanım)’, ‘Ne öğreteceğiz? (içerik)’, ‘Nasıl öğreteceğiz? (strateji, yöntem, teknik)’ ve ‘Ne kadar öğrenildi? (Değerlendirme)’ sorularına yanıt içeren metinler olmalı” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Ali Ekber Şahin, bunun da başta Anayasa olmak üzere, ilgili tüm yasa ve yönetmelikler gözetilerek hazırlanabileceğine dikkat çekerek “Ama yeni modelin hukuksal metinler arasında bir ilişki de yok” dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder