28 Mayıs 2024 14:27
Manisa Alaşehir’in kabusu antimon madeni ile ilgili bilirkişi raporu belli oldu. Bilirkişilerin tamamı maden projesine olumsuz görüş bildirdi.
Fotoğraf: Özer Akdemir
Özer AKDEMİR
Manisa
Manisa’ya bağlı Alaşehir İlçesi Bahadır köye yakınlarında Koza Altın İşletmeleri AŞ tarafından yapılması planlanan Antimuan Madeni Açık Ocak İşletmesi projesine verilen ÇED Gerekli Değildir kararına karşı açılan davada bilirkişi raporu belli oldu. Bilirkişiler oy birliği ile madene karşı görüş bildirdi.
MADEN PROJESİ BÖLGENİN VE ALAŞEHİR’İN SU KAYNAKLARI ÜZERİNDE
Maden projesine Manisa Valiliği tarafından 02.11.2023 tarihinde cdusldı 'Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir' kararının iptali talebiyle yörede yaşayan ve çoğunlukla çiftçilikle uğraşan yurttaşlar tarafından dava açıldı. Açılan davada Alaşehir Ovasının, ülkemizin en verimli tarım arazilerine sahip olan Gediz Havzasında yer aldığına dikkat çekilerek, dört mevsimde de tarımsal üretim yapıldığını ovada madencilik faaliyeti nedeniyle ciddi tarımsal zararlar oluşacağı dile getirildi. Madenciliğin bölgeyi ve Alaşehir’i besleyen temiz içme suyu kaynaklarının olduğu alanda yapılmak istendiğinin vurgulandığı dilekçede, madenin sağlık açısından da ciddi tehlike barındırdığı ileri sürülüyordu.
ŞUBAT AYINDA BİLİRKİYİ KEŞFİ YAPILDI
Dava sürecinde Manisa 1. İdare mahkemece 28 Şubat 2024 tarihinde yaptırılan keşifte tüm bu iddiaların yanıtlanması talep ediliyordu. Keşif raporu geçtiğimiz günlerde tamamlanarak mahkemeye sunuldu. Jeoloji (Hidrojeoloji), orman, çevre, ziraat, maden, floro-fauna, jeodezi ve fotogrametri mühendisliklerinden uzmanların hazırladığı raporda, ÇED raporunun birçok eksikliklerinin yanı sıra madencilik faaliyetinin bölgede tarım, su, canlı yaşamı gibi konularda yaratacağı risklerin altı çizildi.
BİLİRKİŞİ RAPORUNDAN KISA DEĞERLENDİRMELER
Fotoğraf: PTD dosyası
Raporda imzası bulunan uzmanlık alanlarından kısa değerlendirmeler;
Jeoloji (Hidrojeoloji) Mühendisliği açısından: Hidrojeolojik değerlendirmeler önemli eksikler içerdiği için projenin çevresel etkilerinin en aza indirilmesi yönünden yeterli görülmemiştir. Dağ, yamaç vb. değiştirilerek çukurlar açılacak ve oluşturulacak stok ve pasa depolama sahalarıyla yüzey topoğrafyası değiştirilecektir. Bu etkinliklerin yüzey ve yeraltı sularını olumsuz etkileme potansiyeli bulunması nedenleri ile söz konusu projede kamu yararı bulunmadığı ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir' kararının Jeoloji (Hidrojeoloji) Mühendisliği yönünden uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.
Maden Mühendisliği açısından: Ocak içi yolların hesaplanmasında ve şev stabilite analizlerinde (ocak ve pasaalanlarında) görülen eksiklikler nedeni ile PTD dosyasının yeterli olmadığı ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir' kararının iptali edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Çevre Mühendisliği açısından: Kütlesel toz emisyonlarının eksik hesaplanmış olması nedeniyle çevre üzerinde oluşturacağı etkilerin öngörülmesine olanak sağlamadığı, Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği Açısından uygunsuzluk içerdiği, Asit Maden Drenajı risklerinin değerlendirilmemiş olması.
Orman Mühendisliği açısından: Alanda yapılacak madencilik faaliyetlerinden elde edilen gelirlerin, ormanların sağladığı faydalardan üstün olmadığı, Proje alanının eğimli olması nedeni ile mevcut orman varlığının madencilik faaliyeti ile bütünlüğünün bozulacağı, davaya konu bölgenin orman olarak kullanılmasında yarar görüldüğü.
Ziraat Mühendisliği açısından: Proje alanına
Faunistik ve Ekolojik değerlendirme: Proje alanı ve çevresinin biyolojik çeşitliliği, ekosistem, habitatların nasıl korunacağı ve alınacak önlemler ile ilgili bilgiler bulunmamaktadır. Flora ve Faunaya olası etkiye karşı alınacak önlemler faunanın korunması için yeterli bulunmamaktadır. Bölgenin biyolojik çeşitliliğinin tam olarak çıkarılmadığını göstermektedir. Habitat kayıpları, habitat parçalanması ve bölünmesine karşı tedbirler alınmamıştır.
AV. ÇIVGIN: RAPOR HAKLILIĞIMIZI KANITLADI
Bilirkişi raporu ile ilgili görüşlerini aldığımız davanın avukatı Yıldıray Çıvgın şunları söyledi; “Bu davada özellikle Alaşehir ilçesinin içme suyu ve Erenli Köyünün tarımsal sulama suyunun tamamen mahvolacağı gerçeğine karşı hareket ettik. Bu antimon madenine bu nedenle dava açmıştık. Bilirkişi raporu da gösterdi ki bu iddiamızda haklıyız. Bu nedenle bu raporu, hukuki olarak önemli bir kazanım olarak görüyorum. Umarım mahkeme de bu rapora uygun şekilde karar vererek, projeyi iptal eder. Ancak hem Alaşehir hem Salihli gibi yörenin önemli tarım arazilerine bu saldırılar devam edecektir. Bu nedenle bu kazanımdan aldığımız güçle de daha iyi ve daha örgütlü bir şekilde mücadelemizi büyütmemiz gerektiğini düşünüyorum.”
Fotoğraf: Alaşehir Çevre Platformu
ALAŞEHİRDEN ÇIKARILAN CEVHER TOKAT’A GÖTÜRÜLECEKTİ!
Antimuan Madeni Açık Ocak İşletmesi Gülen Cemaatine
yakınlığı ile bilinen İpek Ailesinden darbe girişimi sonrası alınarak TMSF’ye
devredilen Koza Altın İşletmeleri A.Ş tarafından planlanıyor.
hektarlık ÇED alan ocak ve pasa alanı olarak
değerlendiriliyor. İşletme sahası 25 hektarın altında olduğu için de yönetmelik
gereği otomatik olarak ÇED’den muaf tutuluyor. ÇED alanında, açık işletme
yöntemi ile yıllık ortalama 41.600 ton/yıl antimuan cevheri üretilmesi
planlanırken çıkarılan cevher Tokat ili, Turhal İlçesinde Koza bünyesinde yer alan
Özdemir Antimuan Madeni İşletmesine sevk edilecek. Proje alanı orman vasıflı
devlet arazisi durumunda. Proje Alanına en yakın evler yaklaşık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder