15 Nisan 2013 Pazartesi

Dağ dağa kavuşuyor


Doğa talanına karşı iki dağ gücünü birleştiriyor
Özer AKDEMİR


Altın madenleri ve termik santrallerin kıskacında yıllardır bulundukları yörelerde mücadele etmeye çalışan Kazdağları ve Madra Dağı’ndaki yaşam savunucuları birleşiyor. İki dağın korunmasına dönük mücadeleler için kurulmuş platform ve dernekler geçtiğimiz günlerde Küçükkuyu’da bir araya gelerek “Kazdağları ve Madra Dağı Çevre Platformu” adıyla birleşme kararı aldı.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin çağrısı ile bir araya gelen 10 kuruluş her iki dağın çevresindeki doğa yıkımı ve talanına karşı ortak mücadele için birleşmeyi değerlendirdi. Toplantıda yapılan konuşmalarda özellikle altın işletmeciliği ve termik santrallere karşı birbirinden kopuk olarak yürüyen mücadelelerin etkisiz kaldığının altı çizildi.

BU BİRLİKTELİK ÇOK ÖNEMLİ

Çanakkale Çevre Platformu Sözcüsü Hicri Nalbant bölgede altın işletmeciliğine karşı mücadelenin 2006 yılında Akademik Odalar Birliği’nin kurulmasından sonra hareketlendiğini belirterek, “Bölgedeki altın madenciliği ile ilgili olarak paneller, konferanslar, mitingler, köy toplantıları yapıldı. 6 köyde ÇED toplantısı yaptırılmadı ama ÇED olumlu kararları alındı. Söğütalan’da madende 75 kişi çalışmasına rağmen yine de toplantı yaptırılmadı, tutaklar tutuldu. 6 adet ÇED iptal davası açtık. Termik santral projeleri var, toplam 14 bin MW. Bir bölümü ÇED sürecinde. Dağın güney yamacında Zeytin Yasası koruyor, kuzey yamacı daha tehlikede” diye konuştu. GÜMÇED Başkanı Mehmet Akif Öznal Küçükdere’nin altın madenlerine karşı ilk mücadeleyi başlatan yer olduğunu belirterek, “Kazdağları sihirli bir isim ama Madra Dağı ve Kozak da elden gidiyor. Bu birliktelik çok önemli” diye konuştu. Ayvalık Çevre Platformu’ndan Cemil Tosunoğlu Ayvalık adalarını koruma mücadelesi ile ilgili bilgiler aktarırken, Balıkesir’den toplantıyla katılan Necdet Bayhan, Balya’da ölen koyunlardan ve Dursunbey halkının tehlikeli atık bertaraf tesisi ile ilgili verdiği mücadeleden bahsetti.

HAYVANLARIMIZI SATIP İŞÇİ OLDUK

Her iki dağda sürdürülen yaşam savunusu mücadeleleri ile ilgili süreçler ve deneyimlerin aktarıldığı toplantıda, keklik ve arıcılık projelerinden, yerel tohumların yaşatılması mücadelesine kadar birçok konu dile getirildi. Toplantının en önemli konuşmalarından birisini ise Kozak Yaylası Karahayıt Köyü azalarından Halil İbrahim Çıracıoğlu yaptı. Köylerine demir madeni zenginleştirme tesisi kurulduğunu belirten Bey, “Yoksul bir köyüz. Meralar gidince hayvanlarımızı satıp işçi olduk. Başta madene karşı mücadele ediyorduk, gücümüz vardı, şimdi yok. Köylü mücadeleye katılmıyor. Ruhsat iptal davası açıldı Gümçed ve Ayvalık’tan arkadaşlar tarafından, davayı kazandık ancak yeniden ÇED süreci başlattılar. Firma çalışmaya devam ediyor. Pasa dolum sahası için yeni meralarımıza göz diktiler” dedi. Konuşmaların ardından kurulacak yeni platformla ilgili taslak üzerinde görüşmeler yapıldı. Toplantıda her iki dağın çevresindeki altın işletmeciliği başta olmak üzere doğaya zarar veren madencilik faaliyetleri, HES’ler ve termik santraller gibi bölgenin doğasına, tarihsel ve kültürel varlıklarına zarar verecek olan faaliyetlere karşı mücadelelerinin birliğine vurgu yapılan platform tüzüğünün kabulünün ardından, kurumlar oluşturuldu. Altın işletmeciliğine karşı önümüzdeki günlerde geniş bir kampanya başlatılması kabul edildi. Platformun ikinci toplantısını 7 Nisan tarihinde Edremit GÜMÇED de yaptı.

Platformun Küçükkuyu’da yapılan kuruluş toplantısına şu örgütler katıldı:
1. Ayvalık Adaları Tabiat Parkını Koruma Platformu
2. Balıkesir TÜKODER
3. Balıkesir Yaşam Dostu Ürün Dayanışma, Üretim ve Paylaşım Grubu
4. YASAD-Yaşam Alanlarını Koruma ve Yaşatma Derneği
5. Bayramiç Çevre Platformu
6. Bayramiç Yeniköy Kazdağları Ekolojik Yaşam ve Tohum Derneği
7. Çanakkale Çevre Platformu
8.GÜMÇED Edremit Körfez Şubesi
9. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği
10. Balıkesir Barosu Çevre Komisyonu
http://www.evrensel.net/news.php?id=53844
(İzmir/EVRENSEL)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...