"Siz yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz,
Bizse ortadan kaldırılmış yoksulluk."
Bizse ortadan kaldırılmış yoksulluk."
Victor Hugo
Özer AKDEMİR
Norveçli ressam Edvard Munch en önemli çalışması sayılan ‘Çığlık’ tablosunu 1893 tarihinde yapmış. Tam o resmi yaptığı günlerde 30 yaşında olan ressam, annesini ve kız kardeşini de kaybettiği tüberküloz hastalığı ile boğuşmaktadır.
Geçtiğimiz günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar kanser hastalığı ile boğuşan genç bir kızın ilaç yardımı talebine cebine para koyarak yanıt vermişti. “Ben dilenci değilim” diye parayı bakana iade eden Trakya Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Dilek Özçelik, bakanın ve yanındaki resmi zevatın yanından ağlayarak uzaklaşmıştı.
Genç kızın gözyaşları içerisinde uzaklaşırken çekilen fotoğrafları E. Munch’un “Çığlık”ının 120 yıl sonraki haliydi sanki.
E. Munch, günlüğünde arkadaşları ile Nice’de gezerken kendi iç dünyasının ve doğanın çığlığını duyumsayarak yaptığını yazar resmi. Bakan E. Bayraktar’ın yol açtığı ‘çığlık’ ise tedavisi için ilaç bulamadığını söyleyen genç bir kızın incitilen onurunun sesidir.
Bir paket makarna, bir poşet pirinç, bir torba kömüre insanların oylarını satın alan, onları yardıma muhtaç hale getirip sadaka kültürünü topluma yaymaya çalışanların iktidarında, bakanın yaptığı çok da yadırganacak bir şey değil aslında.
Lenf kanseri hastası genç kızın çığlıklarına benzer çığlıklar şimdi ülkenin dört bir yanında daha çok duyuluyor. Doğası talan edilmek istenen Kazdağları'nda, Turgutlu Çaldağı'nda, Amasra’da, Sivas Bakırtepe’de, Karadenizde…
Emeğinin hakkını aradığı için işçileri kapı önüne konan fabrikalardan, akademik, bilimsel özgürlük istediği için gaza boğulan üniversitelerden, toprakları gıda tekellerine satılmak istenen köylerden, kentsel dönüşüm adı altında yerinden-yurdundan edilmeye çalışılan kent yoksullarından yükseliyor bu çığlıklar.
Yoksulların çığlıklar birleşiyor. Yoksulluğu ortadan kaldırmak için...
Çığlık çoğalıyor…
https://www.evrensel.net/haber/54480/ciglik-cogaliyor
Norveçli ressam Edvard Munch en önemli çalışması sayılan ‘Çığlık’ tablosunu 1893 tarihinde yapmış. Tam o resmi yaptığı günlerde 30 yaşında olan ressam, annesini ve kız kardeşini de kaybettiği tüberküloz hastalığı ile boğuşmaktadır.
Geçtiğimiz günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar kanser hastalığı ile boğuşan genç bir kızın ilaç yardımı talebine cebine para koyarak yanıt vermişti. “Ben dilenci değilim” diye parayı bakana iade eden Trakya Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Dilek Özçelik, bakanın ve yanındaki resmi zevatın yanından ağlayarak uzaklaşmıştı.
Genç kızın gözyaşları içerisinde uzaklaşırken çekilen fotoğrafları E. Munch’un “Çığlık”ının 120 yıl sonraki haliydi sanki.
E. Munch, günlüğünde arkadaşları ile Nice’de gezerken kendi iç dünyasının ve doğanın çığlığını duyumsayarak yaptığını yazar resmi. Bakan E. Bayraktar’ın yol açtığı ‘çığlık’ ise tedavisi için ilaç bulamadığını söyleyen genç bir kızın incitilen onurunun sesidir.
Bir paket makarna, bir poşet pirinç, bir torba kömüre insanların oylarını satın alan, onları yardıma muhtaç hale getirip sadaka kültürünü topluma yaymaya çalışanların iktidarında, bakanın yaptığı çok da yadırganacak bir şey değil aslında.
Lenf kanseri hastası genç kızın çığlıklarına benzer çığlıklar şimdi ülkenin dört bir yanında daha çok duyuluyor. Doğası talan edilmek istenen Kazdağları'nda, Turgutlu Çaldağı'nda, Amasra’da, Sivas Bakırtepe’de, Karadenizde…
Emeğinin hakkını aradığı için işçileri kapı önüne konan fabrikalardan, akademik, bilimsel özgürlük istediği için gaza boğulan üniversitelerden, toprakları gıda tekellerine satılmak istenen köylerden, kentsel dönüşüm adı altında yerinden-yurdundan edilmeye çalışılan kent yoksullarından yükseliyor bu çığlıklar.
Yoksulların çığlıklar birleşiyor. Yoksulluğu ortadan kaldırmak için...
Çığlık çoğalıyor…
https://www.evrensel.net/haber/54480/ciglik-cogaliyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder