İzmir Aliağa'daki termik santralin bilirkişi raporunda,
bölgenin bu kirliliği kaldıramayacağının altı bir kez daha çizildi.
Özer AKDEMİR
İzmir
Aliağa yakınlarındaki İZDEMİR Termik Santrali ile
ilgili yapılan bilirkişi raporunda bölgenin bu kirliliği kaldıramayacağının
altı bir kez daha çizildi. Termik santrale karşı dava açan TMMOB'a bağlı
odalar, EGEÇEP ve Ekoloji Kolektifi konuyla ilgili yaptıkları ortak basın
açıklamasında "Aliağa ve çevresinin tüm kirliliklerden kurtarılmasını
hedeflerken bölgede yeni kirlenmelere asla izin vermeyeceğiz" denildi.
YAN YANA İKİ TERMİK SANTRAL
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının İzmir Aliağa’da yapılması
planlanan İZDEMİR Enerji Santrali-II 2. Ünite projesi için verdiği ÇED olumlu
kararına karşı, yurttaşlar, sivil toplum örgütleri, Kıyı Ege Belediyeler
Birliği, Foça Belediye Başkanlığı, İzmir Barosu ve TMMOB’a bağlı meslek odaları
tarafından dava açılmıştı.
Açılan davada; İZDEMİR termik santrali II 2. Ünitenin 1.
Ünite ile birlikte entegre olarak planlanması gerektiği, kümülatif
değerlendirme yapılmamış olması, planlama hukukuna aykırılığın mevcut olduğu,
kültür varlıklarına etki incelemesinin parsel bazlı yapıldığı, kullanılacak
kömürün belirsizlik taşıdığı, toprak hukukuna aykırılığı iptal sebepleri olarak
ileri sürülerek ÇED olumlu kararının iptali talep edilmişti.
BİLİRKİŞİ TÜM GEREKÇELERİ SAYDI
İzmir 1. İdare Mahkemesinde görülen davada, 8 Mayıs günü
yapılan bilirkişi incelemesi sonrasında hazırlanan bilirkişi raporu, geçtiğimiz
günlerde mahkemeye sunuldu.
Bilirkişi raporunda;
“Sonuç olarak faaliyetin çevre mühendisliği açısından bazı
hava kirliliği riskleri doğuracak olması ancak plan kararları açısından uygun
olmasının ötesinde; Arkeoloji ve Sanat Tarihi açısından ÇED Raporunun
arkeolojik alanlar ve sit alanları açısından yetersiz ve dayanaksız olması
işletmenin etki alanının etki alanındaki çevresel özelliklerin arkeolojik
alanlar ve sit alanları açısından tam ve doğru olarak belirlenmemiş olması ile
Tarımsal Arazi Kullanımı açısından 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve
Yabanilerin Aşılattırılması Hakkındaki Kanuna göre söz konusu alanda termik
santral yapılmasının uygun olmaması sebepleri ile dava konusu faaliyete dair
ÇED Olumlu Kararının iptalinin uygun olduğu kanısına varılmıştır” ifadelerine
yer verildi.
MAHKEME KARARI BİR ÇIRPIDA YOK SAYILDI
Davacı kurumlar tarafından bilirkişi raporu ile ilgili
yapılan ortak açıklamada; İzmir 2. İdare Mahkemesinin, İZDEMİR Termik Santrali
2. Ünite için verilen ÇED olumlu kararını iptal ederken; bilirkişi raporundaki
zeytinlik alanlar, arkeolojik alanlar ve hava kirliliği unsurlarını göz önüne
aldığını dile getirdi. Her iki ünite ile ilgili yapılan bilirkişi raporlarının
projenin yeri seçimindeki yanlışlığı ortaya koyduğunun belirtildiği açıklamada,
"Ancak buna rağmen 1. ünite için iptal kararının ardından kısa bir süre
sonra 2009/7 sayılı genelge kapsamında yeniden ÇED olumlu kararı alınmıştı.
İzmir 1. İdare Mahkemesine sunulan bilirkişi raporunda
açıkça, bu bölgede termik santral kurulamayacağı, aksi takdirde korunan
alanların, insan ve çevre sağlığının ve zeytinlik alanların zarar göreceğinin
altı çizilmiştir. 2.Ünite’nin ana gövdesini oluşturan ve planlandığı alan aynı
olan 1. Ünite ise halen işletme halindedir. Bilirkişi raporuyla bir kez daha
tespit edilen yer seçimi yanlışlığı hususu 1. Ünite için de geçerlidir"
denildi.
Bilirkişi raporu doğrultusunda II. Ünitenin ÇED olumlu
kararının iptalinin yanı sıra 1. Ünitenin faaliyetinin de ivedi bir şekilde
durdurulması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi:
"Bilirkişi raporu da açıkça, Aliağa’nın kapasite itibariyle bir yeni
tesisi daha kaldıramayacağını ortaya koymuştur. Aliağa ve çevresinin tüm
kirliliklerden kurtarılmasını hedeflerken bölgede yeni kirlenmelere asla izin
vermeyeceğiz" (İzmir/EVRENSEL)
GÜNCEL ÇEVRE 30 Ağustos 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder