31 Temmuz 2018 02:21
Ülkemizdeki orman yangınlarının nedenleri, yanan orman
varlığımızın miktarı ve yangınlarla mücadele yollarını konunun uzmanı bilim
insanlarına sorduk.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Yakın zamanda komşumuzda yaşanan orman yangını bizi derinden
yaraladı. Felakette 91 kişi hayatını kaybetti, 25 kişi hâlâ kayıp. Atina’da
yaşanan bu çevre felaketinin nedenleri bilindik. Yaz aylarının gelmesiyle bizim
ülkemizde de deyim yerindeyse “orman yangınları sezonu” da başladı.
Ülkemizdeki orman yangınlarının nedenleri, yanan orman
varlığımızın miktarı ve yangınlarla mücadele yollarını konunun uzmanı bilim
insanlarına sorduk.
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Doğanay Tolunay ve Doç. Dr. Yücel Çağlar ülkemiz ormanlarının önemli bir
kısmının iklim ve topoğrafik nedenlerle yangına hassas olduklarına dikkat
çekiyorlar. Her iki bilim insanı da özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerindeki
ormanların başta kızılçam ve diğer ibreli türlerin kolayca yanabilmelerinden
dolayı yangına daha hassas olduklarını ifade ediyorlar. Tabii bu durumun diğer
bölgelerdeki orman alanlarında yangın olmayacağı anlamına gelmediğine de dikkat
çekiyorlar. Nitekim 2017 yılı ocak ayında Sürmene’de çıkış nedeni konusunda
hâlâ farklı görüşler olsa da orman yangını çıkmıştı.
YANGINLARIN YARISI İHMAL VE KAZALARDAN
Prof. Dr. Doğanay Tolunay, ülkemizdeki orman yangınlarının
yaklaşık yüzde 90’ının insan kaynaklı olduğunun söylenebileceğini belirterek,
Orman Genel Müdürlüğünün (OGM) yangın istatistiklerine göre ülkemizdeki
yangınların yaklaşık yarısının ihmal ve kaza neticesinde çıktığına dikkat
çekiyor. Bu ihmal ve kazalara örnek olarak ise anız yakma, orman içindeki ya da
yakınındaki çöplüklerde başlayan yangınlar, piknik ateşi ya da araç camlarından
sigara izmaritleri örnek olarak veriyor. Tolunay, tarla ve yerleşim yeri amaçlı
kasıtlı olarak da orman yangınlarının çıkarılabildiğinin altını çizerken, orman
yangınlarının sadece yüzde 10’unun yıldırımlar ya da rüzgarlar gibi doğal
nedenlerle oluştuğunu ifade ediyor.
YANGINLARIN YÜZDE 53’ÜNÜN NEDENİ BELLİ DEĞİL
Doç. Dr. Yücel Çağlar ise, OGM istatistiklerinde yüzde
53.2’lik orana sahip olan nedeni bilinmeyen orman yangınlarına dikkat çekti.
“Nedeni bilinmeyen” yangınların oranı uzun yıllardır yüzde 50-60. Çağlar, bu
yüksek orana dair şunları söyledi: “Yapılması gereken; “nedeni bilinmeyen”
orman yangınlarının nedenlerinin araştırılmasıdır. Ancak, ormancılığımızda
bugüne değin ülke geneli için anlamlı böyle bir araştırma yapılmamıştır”.
HER YIL 2 BİN ORMAN YANGINI ÇIKIYOR
Gelelim son yıllardaki orman yangınları ile ilgili sayısal
veriler ve bunun ne anlama geldiğine; Prof. Dr. Tolunay ülkemizde son otuz
yılda toplam olarak 64 bin kadar orman yangını çıktığını ve bu yangınlarda yine
yaklaşık olarak 308 bin hektar orman alanının yandığını kaydediyor. Yani
ortalama olarak her yıl ülkemizde 2 bin kadar orman yangını çıkıyor ve yılda 11
bin hektar orman alanı yanıyor. Tolunay yanan orman alanlarının düşük
gösterilmeye çalışıldığını da sözlerine ekleyerek, Antalya Taşağıl’da OGM
tarafından 5 bin hektar olarak açıklanan yanan alanın Orman Mühendisleri Odası
ve Türkiye Ormancılar Derneğince 16 bin hektar olarak ilan edildiğini örnek
olarak veriyor.
YANGINLAR ARTARKEN YANAN ALAN AZALIYOR
Son 30 yıllık dönem incelendiğinde orman yangını sayılarında
artan bir trend olduğunun görüleceğini aktaran Tolunay, buna karşılık yanan
alan miktarlarında ise azalma olduğunu vurgulayarak bunun nedenleri konusunda
şu görüşleri dile getiriyor: “Azalmanın en önemli nedeni OGM’nin orman
yangınlarına özel bir önem vermesi bu amaçla helikopter ve uçak kiralanması,
yangın gözetleme kulelerinin kurulması, yerden müdahale ekiplerinin
oluşturulması, araçlara takip sistemi takılması gibi önlemleri almasıdır”.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ DİKKATE ALINMALI
İklim değişikliğine bağlı olarak sıcaklıkların ve
kuraklıkların artmasının orman yangını riskini de artırdığına dikkat çeken
Prof. Dr. Doğanay Tolunay, ülkemizde 1 Mayıs-1 Kasım tarihleri arasındaki dönem
olarak adlandırılan yangın sezonunun değişen iklimler nedeniyle tüm yıla
yayılması gerektiği görüşünde. Tolunay, ayrıca orman alanlarında çöplükler,
patlayıcı madde depolama tesisleri, madencilik faaliyetleri gibi orman
yangınına neden oluşturabilecek çok sayıda faaliyete izin verildiğini ifade
ederek, bu gibi risk faktörlerine orman alanlarında izin verilmemesinin yerinde
olacağını söylüyor.
HALKA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR
Orman yangınlarında büyük ölçüde insan faktörünün etkili
olduğu düşünüldüğünde halka büyük görev düştüğünü belirten Prof. Dr. Doğanay
Tolunay, “Orman yangını konusunda bilinçli davranılmalı orman içinde ya da
kenarındaki ter türlü ateşin yangına neden olabileceği unutulmamalıdır. Bu
konuda medyanın da önemli sorumluluğu bulunmaktadır” dedi.
AKP’NİN YANGIN POLİTİKASI
“AKP hükümetinin yangınla mücadele politikasını nasıl
değerlendiriyorsunuz?” sorusuna yanıt veren Doç. Dr. Yücel Çağlar,
gelişen teknoloji ve kamuoyunun artan duyarlılığının iktidarı yangınlar
konusunda daha gayretli olmaya ittiği görüşünde. Çağlar, AKP hükümetlerinin yangınları
önleme yerine söndürme çalışmalarına, gereksiz yere, çoğunlukla da gösteriş
amaçlı uçak, helikopter, onlarca arazöz vb. bilinçsizce kullanımına ağırlık
verilmesi uygulamalarını eleştiriyor. Çağlar; orman yangınlarını önleme ve
söndürme çalışmalarının yönetsel yapısının son derece düşük olduğunu dile
getiriyor.
PERSONELE ÖNEM VERİLMELİ
“Yangınların önlenmesi konusunda nasıl bir bilimsel yöntem
izlenmeli?” sorusuna Çağlar şöyle cevap verdi: “Orman yangınlarının öteki
yangınlardan farklıdır; daha da önemlisi, yöre, arazi yapısı, orman
ekosisteminin yapısal özelliklerine, iklim vb. denetilemeyen etmenler son
derece değişkendir; Dolayısıyla bu alanda özel eğitimli personelin
işlendirilmesi zorunludur. Öyle ki, bu personel, işlendirilecekleri yörenin
ekolojik, ekonomik ve toplumsal koşulları konusunda bilgili olmalı. Yerel
düzeyde teknik personel işlendirmede rastlantıları, keyfilikleri, kayırmaları
ve “cezalandırmaları” (sürgünleri) önleyebilecek demokratik düzenler kurulmalı
ve işletilmelidir."
Son Düzenlenme Tarihi: 30 Temmuz 2018 18:26
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder