ATÖLYE BİA / İKLİM HABERCİLİĞİ ATÖLYESİ - EKİM 2019Sakine Orman
IPS İletişim Vakfı/bianet'in düzenlediği "İklim Haberciliği Atölyesi" bugün başladı. 25 Ekim'e kadar sürecek atölyenin ilk gününde çevre haberciliği ve çevre davaları konuşuldu.
İklim Haberciliği Atölyesi, gazeteci ve Evrensel gazetesi
İzmir Temsilcisi Özer Akdemir ve Avukat Hülya Yıldırım'ın katılımıyla
gerçekleşti. Atölye BİA’da gerçekleştirilen eğitime, gazeteciler, işsiz
gazeteciler ve öğrenciler katıldı.
Atölyenin ilk oturumunda gazeteci Özer Akdemir, çevre
haberciliğini ve çevre haberciliğinde saha pratiklerini anlattı.
“Çevre haberciliği yapacaksanız habersiz kalmazsınız”
"Çevre alanında çalışacaksanız habersiz
kalmazsınız" diyen Özer Akdemir, "Her yerde ekolojik yıkım var ve bu
yıkıma karşı bir mücadele var, bu yıkımların ÇED toplantıları da var. Habersiz
kalmazsınız yani" dedi.
Sahadan pratikler ve gazetecilik deneyimleriyle anlatımına
başlayan Akdemir, çevre haberciliğine, çevreyi, doğayı kendine dert edinerek
başladığını söyledi ve şöyle devam etti:
"Yaşamın savunulduğu yerde tarafsız gazeteci olmaz.
Objektif olmalıdır, doğruları yazmalıdır ama yaşam konusunda çevre konusunda
tarafsız olunmamalı.
"Halka gerçekleri anlatmak zorundayız. Siyasal
nedenlerden ötürü de bu çok az yapılıyor aslında."
Çevre meselesinin kamuoyunun gündemine geldiği ilk yılları
anlatan Akdemir, çevre meselesinin günümüzde neden bu kadar görünür olduğunu
sordu.
Sorunun cevabını içeren çevre fotoğrafları üzerinden, doğa
ve çevre tahribatları konuşuldu.
Özer Akdemir: "Gazeteci bir yolunu bulmalı"
Akdemir, çevre haberciliğinde fikri takibin, bilirkişi
keşiflerinine katılmanın ve ÇED raporlarını dikkatli okumanın öneminden
bahsetti.
"Gazetecinin bilirkişi keşifine katılması çok önemli.
Katılamıyorsa, gazetecinin bir şekilde oraya katılmanın bir yolunu bulması
gerekiyor" diyen Akdemir, temsil haline gelen çevre mücadelelerini anlattı
ve şöyle devam etti:
"Ekoloji mücadeleleri bize, aslında bir halkın yaşam
mücadelesi olduğunu gösterdi.
"Ve sadece çevre haberciliğinde mücadeleyi değil,
panel, söyleşi, bildiri ne varsa konuya ilişkin gelişmeleri izlemek ve takip
etmek gerekiyor.
ÇED süreçleri
"Çed raporlarının neresini okuyacağınızı bilirseniz,
haberi nereden vereceğinizi bilirsiniz. Konuya hakim olabilirsiniz. Bilirkişi
raporlarını iyi okumak gerekiyor dolayısıyla gözden kaçan noktalar
olabiliyor."
ÇED raporunun ne olduğunu da anlatan Akdemir, hazırlanan ÇED
raporlarındaki yanlışlara değinerek;
"Sadece doğa kirlenmiyor. Hukuk kirleniyor. Maden
yasası kırk kez değişti, çevre yasası değişti, maden işletmeleriyle ilgili de birçok
şey değişti. O değişiklikleri de değiştirecekleri yeni bir yasa her zaman
geliştiriyorlar.
"Yaptığımız haberlerde sadece çevre kirliği değil,
toplumsal kirlenmeyi ve toplumu birbirine düşüren meseleleri de vermek
gerekiyor. Yasaların da birçok yönünü haberlerinize taşımalısınız."
Çevre haberciliği yaparken aynı zamanda bir ekolojist
olmanın getirilerinden bahseden Akdemir, şunları sıraladı;
* Haberci, haberin içinde oluyor.
* Haber, direkt sana geliyor.
* Haberi kurarken insani ilişkiler geliştiriyorsun.
* Haberleri de objektif yaptıkça haber kaynakların sana
güveniyor.
* Her haberde haber kaynağın değişiyor ve
artıyor.
Özer Akdemir, son olarak gazetecilik pratikleriyle ilgili
katılımcıların sordukları soruları yanıtladı.
Bilgi Edinme Hakkı
Atölyenin öğleden sonraki oturumunda ise, Avukat Hülya
Yıldırım, “Çevre davaları ve hukuk” başlığıyla sunumunu gerçekleştirdi.
Avukat Hülya Yıldırım, kent ve çevre davalarında bilgi ve
belgeye erişimi, ÇED raporları nasıl okunmalıyı ve ÇED süreçlerine dair teknik
bilgiler ve yargı kararlarının okunması ve değerlendirilmesini anlattı.
Avukat Hülya Yıldırım, bilgi edinme hakkını anlatarak
başladı.
Bilgi edinme hakkı
Vatandaşın kendi hakkını koruyabilmesi için gerekli bilgiyi
edinme hakkı olduğunu anlatan Yıldırım, “Bilgiye erişme hakkı sadece o bilgiye ulaşmakla
değil birçok hakla da ilgili aslında. Sağlıklı bir gıdaya erişmek de bilgi
edinmeyle doğrudan bağlantılı bir haktır” dedi ve şöyle devam etti;
“Bilgiye erişmediğiniz noktada bir şeyi yargıya taşımanız
mümkün olmaz. Bilgi edinme hakkı, diğer hakları istediğiniz şekilde
kullanabilmek adına bir araç olarak kullanılmalı.
“Bilgi edinme bir soruyu sormak ve ona bir cevap almak
değildir."
Yıldırım, bilgi edinirken dikkat edilmesi gereken noktaları
da şöyle aktardı;
*Bilgi edinmede soruyu soruyorsun ama ne için? Amacınızı
saptamanız gerekiyor.
*Bu bilgiyi kimden ve nasıl istemeliyim? Doğru soruyu doğru
kişiye sormanız önemlidir.
Kent ve çevre davaları
Mahkemeleri, bilirkişi incelemelerini ve ÇED süreçlerini anlatan
Yıldırım, yargı kararlarına da değindi.
Yıldırım, Ekoloji Kolektifi’nin kitaplarını, Mülsüzleştirme
Ağı ve İklim Adaleti gibi siteleri kullanılabilecek kaynak olarak önerdi.
Avukat Yıldırım, ÇED süreçlerini anlattı ve şöyle
ekledi:
“Her faaliyet çevre değerlendirme raporu hazırlamak zorunda
değildir. Bazı faaliyetler proje tanıtım dosyası hazırlar. Ek1 listesinde yer
alan projeler ÇED’e tabidir. Ek2’de yer alan faaliyetler ise proje tanıtımına
tabidir. Bir de ÇED kapsamı dışında tutulan faaliyetler vardır."
(SO)
http://bianet.org/bianet/medya/214770-iklim-haberciligi-atolyesi-nde-ilk-gun-cevre-haberciligi-ve-cevre-davalari
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder