20 Mart 2020 02:30
Son Güncellenme Tarihi: 20 Mart 2020 15:01
Niğde'nin Ulukışla ilçesinde işletilen altın madenindeki
siyanür sızıntısını Gümüştaş şirketi yalanlarken köy muhtarı: "Hodri
meydan. Gelin tarladan tekrar numune alalım, içebiliyorsanız için” dedi.
GÜNCELLENDİ
Tepeköy'deki madenin atık havuzundan sızan siyanürlü su |
Fotoğraflar: Tepeköy köylüleri
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Niğde'nin Ulukışla İlçesine bağlı Tepeköy Mahallesi
yakınlarında işletilen altın madeninden siynürlü atık suların sızdığı iddiaları
ile ilgili haberimize madenci şirket yanıt gönderdi. Haberdeki bilgi ve
belgelerin asılsız olduğunu ileri süren şirket avukatı açıklamalarına dayanak
olarak bir takım analiz raporları gönderirken, sızıntının resmi raporlarla
kanıtlandığında ısrar eden köy muhtarı ise iddialarında ısrarlı; "Hodri
meydan! Tarladan tekrar numune alalım ve içebilen çıkan suyu içsin!" dedi.
Muhtar siyanür sızıntısını örtbas etmekle suçladıkları İl Çevre Müdürü hakkında
dava açtıklarını dile getirdi.
ŞİRKET 'ŞANTAJ YAPILIYOR' İDDİASINDA
Evrensel'de 11 Mart 2020 tarihinde "Tepeköy'deki altın
madeni atık havuzundan siyanürlü su sızıntısı: Önlem alan yok" başlığı ile
yayınladığımız haberimize iddiaların odağındaki Gümüştaş Madencilik şirketi
avukatı tarafından açıklama gönderildi. Gümüştaş şirketinin 2010 yılından
bu yana Tepeköy yakınlarında siyanür liçi yöntemi ile altın-gümüş üretimi yaptığını
belirten avukat Davut Menki, şirketleri ile ilgili iddiaların arkasında iki yıl
önceki yerel seçimlerde muhtar seçilen Tevfik Sonat'ın olduğunu iddia etti.
Menki, "Muhtarın değişimi ile birlikte, daha önce problem olmayan
faaliyetlerimiz, yeni bir tesis kurma çalışmalarımız esnasında ve belirli
taleplerin karşılanmayacağının söylenmesi ile şikayet ve karalama kampanyasına
maruz kalmış ve artarak devam etmektedir" dedi.
KÖYLÜ MADENE DOĞRU EV YAPARAK YAKLAŞTI
Menki "kötü niyetli" olarak tanımladıkları bazı
kişilerin "sürekli aynı yanlış bilgileri kullanmakta, aynı şantaj
yöntemleri ile hem Kamuoyunu hem de İdari makamları yanıltmaya çalışmakta"
olduklarını ileri sürdü. Şirket avukatının maden tesislerinin köye bir zararı
olmadığı iddialarına, işletmelerin ilk kurulduğunda köy evleri ile 1 km uzaklıkta bulunan
tesislere doğru köylülerin yeni evler yapması ile aradaki mesafenin 450 metreye
kadar düşmesini örnek olarak gösterdi. Şirket avukatı gönderdiği bilgi notunda
madenin atık havuzunda herhangibir sızıntının olmadığını ileri sürerken,
havuzdan ve çevresindeki tarlalardan alınan numunelerde değerlerin limitlerin
altında olduğuna dair analiz raporlarını da ekledi.
"ŞİRKETİN BELGELERİ DÜZMECE"
Şirket avukatının bu açıklamalarını ve gönderdiği belgeleri
"düzmece" olarak niteleyen köy muhtarı Teyfik Sonat ise iddialarında
ısrar ediyor. Siyanür sızıntısı ile ilgili resmi belgelerin aylarca
açıklanmadığını belirten Sonat, "Savcı talimatlarıyla, hakim, İl Çevre
Müdürü, Gümüştaş yetkilileri, köylüler, tarla sahibi ve jandarma eşliğinde
defalarca numuneler alındı, Hepsi de şahit numuneli. Bu olayı aklamak adına İl
Çevre Müdürü, görevini kötüye kullandı. Gümüştaşı aklamak adına, ikinci tesisin
ÇED olumlu kararını çıkarma adına herşeyi yaptılar. İl Çevre Müdürüne dava
açtık. Şirket avukatının gönderdiği evrak tek taraflı. Kaç kişi şikayet ettiyse
kopyala yapıştır tek tip cevaplar geldi. Tansiyonu düşürmek için bir kişiyi
görevden aldılar ama yetmez! Bu işin peşini asla bırakmayacağız" diye
konuştu.
SAVCILIK ÖLÜMCÜL ORANDA SİYANÜR TESPİT ETTİ
Köy muhtarı Tevfik Sonat'n avukatı Murat Fahri Ertul
tarafından şirket avukatının açıklamaları ile ilgili gönderilen yanıtta da
"Gümüştaş Madencilikten kim ve ne talep ettiyse açıkça açıklamalarını
ısrar ve şiddetle istiyoruz" denildi. İftiralarla ilgili yasal sürecin
başladığının belirtildiği açıklamada, "ilgili fabrikanın hemen sınırında
bulunan Tepeköy 141 ada 1 parseldeki tarım arazine siyanür havuzundan su
sızması sonucu Ulukışla Asliye Hukuk mahkemesi hakim nezaretinde yetkili mühendisler,
fabrika yetkilileri, köyde yaşayan vatandaş ve jandarma ile toprak
kazılmış, 1 metre
kadar kazıldıktan sonra yerden siyanürlü su çıktığı tespit edilmiştir. Çıkan
sudan ve topraktan numuneler alınmış, numunenin biri mahkemece yetkili
laboratuvara, bir şahit numune ise ODTÜ gönderilmiştir. Gelen sonuçlarda
havuzdan sızıntı olduğu ve siyanür ile birlikte başkaca ağır metallerinde
olduğu tespit edilmiştir. Savcılık makamınca alınan numunelerin sonuçları
kamuoyu ile paylaşılmıştır ve öldürücü derecede siyanür olduğu tespit
edilmiştir."
HODRİ MEYDAN!
Şirketin siyanür sızıntısını karartmak için bir takım
girişimleri olduğunu, bunların köylülerin şikayetleri sonrası jandarma
tarafından tutunak altına alındığını ileri süren av. Ertul, "Yapılan
açıklamada ek olarak verilen, analiz sonuçlarında dahi yer altı sızıntı
sularında çıkan siyanür miktarı 0,876’dır. İnsan sağlığını etkileyecek sınır
ise 0,005 ‘ dir. Kendi yayımladıkları sonuçlar dahi sızıntı olduğunu ve
sonuçlarının tehlikeli olduğunu göstermektedir. Hodri meydan; fabrika yanlısı
bütün siyasiler ve yöneticiler, kendisine güvenen STK'lar, bizim gibi önce
insan ve insan sağlığı diyebilenler, hep birlikte 141 ada 1 parsel tarım
arazisinde ve Gümüştaş Madenciliğin numune alınan çalışma sahasında yeniden bir
tespit yaptıralım. Orada sızınıtı yok diyenler, iftira ve şantaj diyenler,
buyrun çıkan suyu içebilir misiniz?" dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder