İzmir Bayındır’da bulunan çinko-kurşun madeninin,
karacaların yaşam alanlarına doğru kapasite artışına gitmesine köylüler
tepkili.
Fotoğraf: Ayşe Demirel
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
İzmir Bayındır ilçesi Sarıyurt Mahallesi yakınında işletilen
çinko-kurşun madeninin kapasite artışına gitmesine yöre köylüleri tepki
gösteriyor. ÇED gerekli değildir kararı bulunan madenin, genişlemek istediği
bölge yaban hayatı koruma alanında ve karacaların yaşam alanı içerisinde
kalıyor.
PROJE SAHASI KARACALARI KORUMA ALANINDA
Hâlihazırda Sarıyurt Mahallesi’nde işletilmekte olan
kurşun-çinko madeninin kapasite artışına gitmek istemesi Kızıloba köylülerini
de tedirgin etmiş. Köylüler, İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne maden
projesinin iptal edilmesi için dilekçeler gönderdi. Mahalle halkı Sarıyurt köyü
içerisinde CVK Maden İşletmeleri tarafından işletilmekte olan bir çinko ve
kurşun madeninin 941,20
hektar büyüklüğünde bir sahaya genişletilmesi için
talepte bulunduğunu dile getirdi. Köylüler, dilekçelerinde şöyle dedi:
"Yeni ÇED başvurusuyla genişletilmek istenen maden sahası aynı zamanda
karacaların koruma altında olduğu Ovacık Yaban Hayatı Koruma Sahası’nın
içerisinde yer almaktadır. Vadimiz yaban hayatının sürdüğü ender coğrafyalardan
biri olmakla birlikte; zeytin, ceviz ve kiraz başta olmak üzere, kestane, elma,
üzüm gibi birçok tarımsal ürünün yetiştiği çok verimli bir coğrafyadır. Adı
geçen ürünlerin bir kısmı iç piyasanın ihtiyaçlarını karşılarken, çoğu ihraç
edilerek ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlamaktadır."
Fotoğraf: Ayşe Demirel
KÜÇÜK MENDERES HAVZASI SU KAYNAKLARINDAN
Genişletilmek istenen maden sahası içindeki yer altı ve yer
üstü su kaynakları tarafından beslenen Ilıca Deresi'nin, Küçük Menderes
Ovası’nın en önemli su kaynaklarından biri olduğunu belirten yöre halkı,
"Dereköy, Ergenli, Turan ve Yusulu köylerinin de Ilıca Deresi’nin suyu ile
tarım ve hayvancılık yapmaktadır. Aynı dere üzerinde inşası devam eden Ergenli
Barajı, tamamlandığında, Bayındır’ın içme suyu ihtiyacını karşılayacaktır"
dedi. İzmir Valiliği ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ortaklaşa yürüttüğü,
Orman ve Turizm Bakanlığı’ndan tescil almak üzere olan Efeler Yolu projesinin
rotasının da söz konusu köylerden ve genişletilmesi planlanan maden sahasının
içinden geçtiğini kaydeden yöre halkı verdiği dilekçede şu görüşleri dile
getirdi; "Hem tarım topraklarının, hem içme ve sulama suyu kaynaklarının,
hem yaban hayatı yaşam alanlarının, hem de eko turizm olanaklarının bulunduğu
böyle zengin bir coğrafyanın tam ortasındaki kurşun ve çinko maden sahasının
kat be kat genişletilmesi talebi, ekonomik, ekolojik ve sosyal açıdan çok yönlü
zararlara ve mağduriyetlere neden olacaktır".
Reklam
Maden şirketinin yıllık 150 bin ton üretim kapasitesi
planlandığının aktarıldığı dilekçede, bu kadar geniş bir sahada sondaj,
patlatma gibi yöntemler kullanılarak, tüm canlılar için son derece tehlikeli
çinko ve kurşun gibi ağır metallerin çıkarılması, taşınması ve
biriktirilmesinin söz konusu olduğu ifade edildi.
Fotoğraf: Ayşe Demirel
MADEN GENİŞLERSE NELER OLACAK?
Dilekçede bu projenin hayata geçirilmesi durumunda geri
dönüşü olmayan zararlara dair öngörüler maddeler halinde sıralandı;
Sondaj yapılan alanlarda, çoğu zeytinlik ve meyve bahçesi
olmak üzere, orman alanını da içine alan bitki örtüsü sıyrılacak, yol açmak
için ağaçlar kesilecektir.
Sondajla kesişen su kaynakları kaybolacak; yer altı ve yer
üstü suları ağır metallerle zehirlenecektir.
Ağır metallerin karışacağı su kaynaklarını besleyen sulama
ve içme suyu kaynakları da kullanılamaz duruma gelecektir.
Patlatma sonucunda yayılacak gazlar yaban hayatı ve canlı
yaşamı olumsuz etkileyecektir.
Yoğun kamyon trafiği insan ve yaban hayatını tehlikeye
sokacaktır.
Türkiye’nin en zengin zeytin, zeytinyağı ve kiraz üretim
alanlarından biri olan bölgede, zeytin ve kiraz üretimi, dolayısıyla yerel
halkın ekonomik ve sosyal refahı da olumsuz etkilenecektir.
ÇED RAPORU İLE BİRLİKTE PROJENİN İPTALİNİ İSTİYORLAR
Çinko ve kurşun gibi ağır metaller çıkarılacak böyle bir
madenin yaban hayatını yok etmesini, suları zehirlemesini, insan, hayvan ve
toprak sağlığını tehlikeye atmasını istemediklerini dile getiren yöre halkı
dilekçelerinde İl Çevre Müdürlüğüne şöyle seslendi; "Bu cennet doğanın
sadece bizim olmadığını, bizden sonraki nesillere bırakmamız gereken bir hazine
olduğunu düşünerek, konu hakkında duyarlı olmanızı bekliyor ve ÇED raporuyla
birlikte projenin de iptalini talep ediyoruz".
Fotoğraf: Ayşe Demirel
KARACALAR VE ZEYTİNLER NE OLACAK?
Kazdağları’nın kuzey yamaçlarında Yenice / Kalkım arasında
da kurşun-çinko madenciliği yapan CVK adlı şirket tarafından işletilen ve
kapasite artışına gitmek istenilen madenin ÇED başvuru dosyasında bölgedeki iki
sahada 50 bin ton/yıl kapasiteli “Kurşun- çinko ocağı, kırma-eleme ve ön
zenginleştirme tesisi” için İzmir Valiliğinin 2006 ve 2014 yılında ÇED gerekli
değildir kararı verdiği belirtiliyor. İzmir'e 48 km uzaklıktaki ÇED alanı
Bayındır ilçe merkezine yaklaşık 9,6
km , Ovacık Mahallesi’ne 2,8 km ve Sarıyurt Mahalle
merkezine ise yaklaşık 1,5 km
mesafede bulunuyor. ÇED başvuru dosyasında ruhsat alanının Bayındır
Ovacık Yaban Hayatı Geliştirme Sahası içerisinde yer aldığı belirtilirken 2006
yılında 57.889 dekar alan için ilan edilen Yaban Hayatı Geliştirme Sahasının
karacaların yaşam alanı olduğu belirtiliyor. ÇED dosyasında ayrıca yörede
"Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılatılması Hakkında Kanun"da
belirtilen alanların da bulunduğu ifade ediliyor. ÇED dosyasına göre ruhsat
alanı İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı
kapsamında tarım ve orman alanı üzerinde yer almakta. Proje kapsamında mevcut
durumda işletilmiş olan kurşun-çinko ocağının üretim kapasitesinin 150.000
ton/yıl’a çıkarılması planlanırken, yer altı ocağından patlatma yöntemi ile
çıkarılacak 150.000 ton/yıl malzemenin; 60.000 ton/yıl’ını cevher, 90.000
ton/yıl’ını ise posa oluşturacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder