23 Ocak 2024 Salı

Mezeköy'de mısır tarlasına beton, zeytin bahçesine sondaj havuzu!

 

23 Ocak 2024 04:42


Mezeköy'de, Efendi Tarım AŞ adlı şirketin JES kurabilmesi için acele kamulaştırılan tarlalar, beton ve kimyasala gömüldü. Şirket istediğini bulamayınca tarlaları öylece bırakıp gitti.




Özer AKDEMİR
Aydın

Aydın’a bağlı Köşk ilçesi Mezeköy yakınlarında, Efendi Tarım AŞ adlı şirketin jeotermal kaynak arama ve JES kurabilmesi için acele kamulaştırılan tarlaların son halini görüntüledik. köylülerin mücadelesine rağmen tarlalara beton döken, ürünleri söken şirket, bölgeden istediğini bulamayınca tahrip ettiği doğayı öylece bırakıp gitmişti. Şirkete ve şirketi koruyan Belediye Başkanı, kolluk güçlerine rağmen emekleri için direnen köylüler, hem direniş sürecini hem de bugün topraklarındaki yaşam mücadelesini anlattı.

TARLAMI HELİKOPTER PİSTİ OLARAK KULLANIRIM ARTIK!

Mezeköy’de beton dökülen tarlasının yanında görüştüğümüz Mehmet Zeybek’in şirketin mısırlarını hasat etmesi için üç gün bile beklemeyerek 6 bin 50 m.lik tarlasına kepçelerle girdiğini söyledi. Zeybek, tarlasını satmadığı için kendisine bu muamelenin yapıldığını düşünüyor. Tarlasından yılda dört ürün kaldırdığını, sulama suyunu da Köşk Çayı’ndan karşıladığını belirten Zeybek, 90 cm beton dökülen tarlasını göstererek, “Şimdi ben bu betonla ne yapayım? Burası olsa olsa helikopter pisti olur. Eh, ben de bir helikopter alır, tarladaki işime onunla gidip gelirim artık” diye espri yapmaktan da geri kalmıyor. Aslında dokunsanız ağlayacak durumda ve zaman zaman sesi titreyerek konuşuyor. “Tarlama 360 kamyon toprak döktüler. Üstüne mıcır atıp en üste beton döktüler. Mısırlarım süt mısırdı. Çıtlık ağacımı toprağa gömdüler. Yolu kazsanız altından ağacım çıkar.”

BELEDİYE BAŞKANI VE KAYMAKAM DA ŞİRKETİN YANINDA

AKP’li vekillerin ve Köşk kaymakamının şirketin yanında olduklarını, yalvarıp yakarmalarına aldırmadıklarını söyleyen Zeybek’in en çok zoruna giden sözlerden birisi de AKP’li Köşk Belediye Başkanı Nuri Güler’in sözleri olmuş. “Başkan bana dedi ki; ‘Devlete lazım olan karı adamına boş düşer.’ Bu nasıl bir söz? Köşk kaymakamı dersen sıkıyönetim ilan etti. Bir hafta tarlama izin alıp gidebildim.” Askerlerin kendilerine gece yarısı müdahale ettiğini söyleyen Zeybek, “Kendi çocuklarımızdan dayak yedik! Bundan daha kötü bir şey var mı?” dedi.

‘DEVLET TAPULU ARAZİMİZİ GASBETTİ!’

Köylülerden Sait Erdem de jandarmanın müdahalesinden şikayet etti. “Benim evim jeotermal yapılacak yere 50 metre. Kokudan nasıl duracaktık biz? Hanımı, kendi evimizin önünde gözaltına aldılar.”

Yetmiş yaşın üzerindeki köylülerden Huriye Muti de yaşadıklarını anlatmak için bastonuna dayanarak geldi yanımıza. “Para istemiyorum, toprağımı vermeyeceğim dediğim için bu yaşta benim üzerimde tepindi askerler. Ölümden döndüm. Kadınlara, çocuklara böyle müdahale olur mu? Kolu, kafası kırılan kadınları ezip geçti asker” dedi. Tarlalarının tapuları ellerinde olmasına rağmen devletin adeta gasp yaparak arazilerini aldığını söyleyen Muti, en çok da yolun kenarında, gelip geçenin meyvesini yiyerek dua ettiği kayısı ağacının kesilmesine içerlemiş. “Karakol komutanı bile rica etti şirkete, bu ağacı bari koruyalım, diye. İnadına ilk önce onu kestiler! Benim kayısımı yıktılar, Allah da onları böyle yıksın!” diye beddua etti.

Salih Muti, geçtiğimiz yıllarda kaymakamın ricası ile bir kuruş almadan yol yapılsın diye tarlasının ortasından yol yapılmasına izin vermiş. Şimdi bin pişman; “Yolu şirketin makinelerini geçirmek için kullandılar. İyilik yaptık maraz bulduk!”

TOPRAĞIN FABRİKASI YOK!

Bizimle Aydın Umurlu’da buluşarak köydeki çekimlerimize katılan AYÇEP Başkanı Mehmet Vergili, yöre topraklarının birinci sınıf tarım toprağı olduğunu ve incir, zeytin başta olmak üzere her türlü meyvenin üretildiğini söyledi. Vergili, “Burası jeotermale uygun bölge değil, tarım bölgesi. Toprağın fabrikası yok. Bizden önce devletin buraları koruması lazım iken devlet gelip vatandaşın malına çökmüyor. Danıştayın acele kamulaştırma kararını iptal ettiği davayı köylülerden İsmet Savaş açmıştı. Tek köylünün bile direnmesi böyle olumlu sonuçlar doğurabiliyor. O yüzden herkesi toprağına, suyuna, havasına sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi.

Mehmet Vergili Danıştayın acele kamulaştırmaları iptal kararını bir başarı olarak görse de şirketin istediği randımanda sıcak su bulamayıp terk ettiği arazilerde geri dönüşümü olanaksız zararlar bıraktığı göz önüne alındığında geç gelen mahkeme kararının başarılı olup olmadığı sorguya muhtaç görünüyor.

KÖYLÜLERE ‘PARDON’ MU DENİLECEK?

Öte yandan proje için verilen ÇED gerekli değildir kararına karşı açılan davanın reddedildiğini, buna yapılan itirazın da kabul edilmeyerek kararın kesinleştiğini de belirtelim. Jeotermal şirketinin tahrip ettiği araziler anlaşıldığı kadarıyla hâlâ Aydın Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığının elinde. Acele kamulaştırma kararı bu anlamda şirketi yaptığı tahribatı düzelterek yöreyi rehabilitasyon etme sorumluluğundan bile kurtarmış olabilir. Öyle ya, şirket kendisinin olmayan araziyi niye masraf edip rehabilite etmeye çalışsın ki? İyi de beton dökülen tarlalar, kimyasal çamurlarla dolu havuz ne olacak? Bir “pardon” denir olur biter! Memlekette adalet öleli çok uzun yıllar oldu çünkü!

MEZEKÖY’DE SIKIYÖNETİM GÜNLERİ!

Mezeköy’de, Efendi Tarım AŞ adlı şirketin jeotermal kaynak arama ve JES kurabilmesi için köylülerin tarlaları nisan 2022 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Acele Kamulaştırma Kararı yoluyla kamulaştırıldı. Köylüler yıllardır ekip diktikleri bu tarlaları şirkete vermemek için haftalarca yol kenarına kurdukları çadırlarda nöbet tuttular. Köylülerin direnişi ağustos 2022 tarihinde Valiliğin emri sonrası dağıtıldı. Jandarma AYÇEP Başkan Mehmet Vergili ve Aydın Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Zeki Oymak’la birlikte aralarında kadın ve çocukların da olduğu 20’ye yakın köylüyü darbederek gözaltına almıştı. Bu müdahaleden sonra da Köşk Kaymakamlığı sıkıyönetim uygulamalarını andıran bir kararla köye giriş çıkışları bir hafta süreyle yasaklamış, şirket araçlarının tarlalara rahatça girmesi için köylüleri evlerinden dahi çıkamaz hale getirmişti.

EKİLİ TARLALARA BETON DÖKÜLDÜ

Bu gözaltılar ve sokağa çıkma yasakları sonrası köylülerin ekili arazilerine giren şirket makineleri, üzerinde hâlâ ürünleri bulunan tarlalara beton dökmüştü. Ardından şirket, haftalarca süren sondaj çalışmaları sonrası çıkan akışkanın yeterli sıcaklıkta olmamasını gerekçe göstererek köyü terk edip gitti. Giderken beton döktüğü, sondaj çamurları ile doldurduğu atık havuzlarını ise olduğu gibi arkasında bıraktı.

 https://www.evrensel.net/haber/508755/mezekoyde-misir-tarlasina-beton-zeytin-bahcesine-sondaj-havuzu?a=94c1e

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...