Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Yargının çevre ve halk sağlığı açısından risk oluşturduğu
için iptal ettiği Efemçukuru altın madeninin kapasite artışı için Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı onay verdi. Efemçukuru altın madeni, İzmir’e temiz su
sağlayan baraj havzalarına da komşu.
MADEN KİRLİLİK YAYDIĞI İÇİN İPTAL EDİLMİŞTİ
İzmir’e kuş uçuşu 20 kilometre
uzaklıktaki, kente su sağlayan barajların havzasına komşu bir konumda bulunan
Efemçukuru altın madeni tüm bilimsel uyarılara ve karşı çıkışa rağmen yaklaşık
4 yıldır faaliyetine devam ediyor. Kanadalı El Dorado Gold şirketine ait TÜPRAG
Madencilik tarafından yapılan maden işletmeciliğinin yörede yer altı, yer üstü
sularını kirlettiği mahkeme tarafından atanan bilirkişi keşfi raporunda açıkça
ortaya konmuştu. Keşif sırasında alınan numuneler ile madencilik başlamadan
önce yapılan ölçümlerin karşılaştırıldığı raporda birçok ağır metal değerinin
limitlerin çok üzerinde olduğu belirlenmişti. İzmir 1. İdare Mahkemesi, madenin
kapasite artırımı için gereken “çevresel etki değerlendirme (ÇED) olumlu”
belgesini bu rapora dayanarak iptal etmişti. Dava EGEÇEP, TMMOB Çevre
Mühendisleri Odası, İzmir Tabip Odası, Av. Arif Ali Cangı ile Efemçukuru
köyünden Ahmet Karaçam tarafından açılmıştı.
MAHKEME KARARINA RAĞMEN YENİDEN İZİN
İzmirliler tarafından sevinçle karşılanan bu kararın bir an
önce uygulanarak madenin kapısına kilit vurulmasının beklendiği bir süreçte
altın madeninin hazırladığı yeni kapasite artışı raporu Çevre ve Şehircilik
Bakanlığınca kabul edildi. EGEÇEP Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Arif Ali Cangı,
bu durumun yargı kararına açıkça direnmek anlamına geldiğini ve suç olduğunu
söyledi. Cangı, “Ortada ağır metal kirliliğini tespit etmiş bir mahkeme kararı
varken, mahkeme kararına direnilerek, üstelik ÇED yönetmeliği dahi işletilmeden
yeniden ÇED izni verilmiş. İzmirlilerin itirazları önemsenmemiş” dedi.
Çevre Kanunu’ndaki “Çevre ve insan sağlığı yönünden tehlike
yaratan faaliyetler süre verilmeksizin durdurulur” hükmünü hatırlatan Cangı;
“Bu yasal düzenlemeye göre; İzmir’in yaşamı için büyük tehdit oluşturduğu
mahkeme kararı ile kanıtlanan maden işletmesinin tamamıyla kapatılması
gerekirken, yeniden ÇED izni verilmesi İzmir’e yapılmış en büyük ihanettir”
diye konuştu. İzmir Büyükşehir Belediyesinin ve İZSU’nun kentin su kaynaklarını
kirleten bu altın madenine karşı ne yaptığı sorusunu yönelten Cangı, “İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu daha ne kadar susacak?” dedi.
ÇED raporuna karşı en kısa zamanda dava açacaklarını ifade eden Cangı, “Ancak
dava açmak yetmez, İzmirlilerin demokratik tepkilerini göstermeleri gerekir”
diye konuştu.
Eklenme Tarihi: 20 Kasım 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder