27 Kasım 2015 Cuma

Marina manzaralı RES talanı


Özer AKDEMİR
İzmir
Rüzgar enerji santralleri (RES), tepelerden o güzelim Çeşme manzarasına karşı dönüyor. Turizm ve tarım cenneti bu gidişle bir RES cehennemine dönecek. 
Çeşmenin en verimli tarım topraklarının bulunduğu Sarnıç bölgesinde narenciye, zeytin, sebze üretimi yapan Çeşmeliler, RES’leri bir sabah ellerine tutuşturulan acele kamulaştırma kararı ile öğrenmişler. Kararda, tarlalarından, zeytinliklerinden, bahçelerinden bir bölümünün kamulaştırılacağı, bu arazilerin parasının bankaya yatırıldığı yazıyormuş. Doğma büyüme Çeşmeli olan Esen Fatma Kabadayı, Whiting RES’lere karşı mücadele edenlerin en önde gelenlerinden. Biyolog olan ve mastırını çevre bilimleri üzerine yapan Kabadayı, kamulaştırma kağıtlarını gördüklerinde gözlerine inanamadıklarını belirterek, “Birinci kural olması gereken halka danışmak, doğru yer seçmek daha başlangıçta uygulanmadı. Eğer sorarsanız bu projeler için ne yanlış, neyi doğru ki diyebilirim bugün.”
SİT ALANINDA, YERİ YANLIŞ ÜSTELİK KAÇAK!
Çeşme Yarımadası’nın 3’te 1’ini kaplayacak biçimde farklı projeler olduğunu vurgulayan Kabadayı, “Bölgede 4-5 tane, tüm Çeşme genelinde 13’e yakın proje var. Daha ortada projelerin yeri belli olmadan hepsine ÇED kapsam dışı belgesi verilmiş. Şirketler 50 yerden izin aldık diyorlar ama bu izinleri denetleyen kimse yok. ABK şirketinin tribünleri resmi olarak belirlenen koordinatlarda değil mesela. Şirketin idare binası da 1. derece doğal sit alanında ve kaçak!”
MARİNA MANZARALI RES!
Yaşam alanlarını koruma mücadelesinde karşılarına şirketlerin yanı sıra, jandarmanın, polisin, savcının da çıktığını aktaran Kabadayı, “Vatandaşın yanında ise kimse yok. Herkes sermayenin ve gücün hakkını koruyor” dedi.  Kendisi halen Çeşme Belediyesi Meclis üyesi olan Kabadayı, CHP’li Çeşme Belediyesinin RES şirketine göz yumduğunu, kaçak yapılara müdahale etmediğini belirterek, “Bu işin altında kimler yok ki; AKP var, Cemaat var, iş birlikçi sosyal demokratlar var, paraya ve güce tapanlar var” dedi. Kabadayı, daha gerekli izinler alınmadan CHP ve MHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekmelettin İhsanoğlu’nun oğlunun RES’lere ortak olduğunu iddia eti. Kabadayı, “Çeşmeyi çepeçevre saran bir projeden bahsediyoruz ve projeyi tanıtırken Çeşme marina manzarası olduğunu yazabiliyorlar. Tribünler açısından marina manzarasının ne özelliği olabilir? Buraları ileride imara açıp, tesis kurabilirler” diye konuştu. 
Doğma büyüme Çeşmeli olan Yılmaz Ertekçe, emekli olduktan sonra babasından kalan tarlayla bir evi, tarlasının önü RES şirketi tarafından yol yapıldığı için sel suları altında kalmış. Ertekçe; “Gelip halimizi dahi sormadılar. Ev yarısına kadar suların içinde kaldı” diye konuştu. Ertekçe, “Bir kilometre öteye git yine aynı ses” diye RES’lerin ses çıkarmadığının yalan olduğunu söyledi. Ertekçe’nin eşi Havva Ertekçe ise 6 aydır nedeni bilinmeyen bir cilt hastalığına yakalanmış. Vücudunda kabarıklıklar, sivilceler çıkan Ertekçe, bunların RES’lerden kaynaklanıyor alabileceğini söylüyor.
'TERMİK SANTRAL KADAR ZARARLI'
Avukat Mehmet Horuş: “Türkiye’deki sermayenin talanı enerjiye bağımlılığı dikkate alındığında bunun bir sistem sorunu haline geldiğini görüyoruz. Böyle olduğu için RES’ler de en az termik santraller kadar zararlı projeler haline geliyor. Bodrumun, Karaburun’un, Çeşme’nin bize mesajı şu;  yenilenebilir enerji iddiası mevcut sistem içerisinde hayata geçirilemez.” 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...