18 Haziran 2016
Trakya Platformu uyardı: Istrancalar'daki maden faaliyetleri
devam ederse Balkanlardan hava gelmeyecek, radyasyon, toz, kül gelecek.
Özer AKDEMİR
Trakya Platformu, Bulgaristan Türkiye sınırında bulunan
Istrancalar'daki maden, taş, kömür, kum, kil ocakları gibi faaliyetlerin devamı
durumunda hava durumu bültenlerinin değişeceğini belirtti. Platform,
“Balkanlardan gelen serin yağışlı hava” diye başlayan bültenlerin doğayı
katleden bu faaliyetler devam ederse “kirli hava, radyasyon, toz ve kül” diye
değişeceği uyarısında bulundu.
HALKTAN VİZE ALAMADILAR
Kırklareli'nin Vize ilçesine bağlı Akpınar köyünde yapılmak
istenen granit ocağı ve kırma tesisi ÇED toplantısı yöre halkının tepkisi
nedeniyle yapılamadı. Trakya Platformu Yürütme üyesi Göksal Çidem bu konu ile
ilgili yaptığı açıklamada tüm Trakya'ya ve İstanbullulara seslendi.
Akpınar köyünü "Istrancalar'da, tertemiz havası, suyu
olan, Traklar ve Roma döneminden izler taşıyan bir köy" olarak tanımlayan
Çidem, Orman içindeki bu köye patlatmalı granit ve kırma tesisi yapılmak
istendiğini belirtti. Ormanların ortasında, su kaynaklarının yakınındaki
muhteşem doğa parçasının bu şekilde yok olmasına gönlü razı olmayan yöre
halkının bu faaliyete karşı çıkmak için ÇED toplantısını yaptırmadığını aktaran
Çidem, Vize Belediyesi, Çakıllı Belediyesi, Vize'deki iktidar ve muhalefet
partileri, Vize İnsan Doğa Yaşam Derneği, Vize Ziraat Odası, Muhtarlar
Kırklareli Kent Konseyi, Trakya Platformu, TEMA , DAYKO gibi birçok kurum
ve kuruluşun Akpınar köylülerine destek verdiğini söyledi.
HALK BELEDİYEYE GERİ ADIM ATTIRDI
Vize - Çakıllı belediyeleri arasında bulunan granit ocağı
için hazırlanan proje tanıtım dosyasında, tesisin su ihtiyacının karşılanması
için 35 km
uzaklıktaki Pınarhisar Belediyesinden olumlu görüş verilmesi halkın tepkisine
yol açmıştı. Çidem, bu tepki sonrası Pınarhisar Belediyesinin geri adım atarak,
tesise su verilmeyeceğine dair ikinci bir açıklamak yapmak zorunda kaldığını
dile getirdi.
ISTRANCALAR İSTANBUL’UN SİGORTASI
Çidem, Akpınar köyünde yapılmak istenen tesis gibi
Avrupa’nın en önemli 5 doğa alanından biri olan Istrancalar’daki doğal ve
sosyal yaşamı tehdit eden onlarca proje olduğunu belirterek, “Istrancalar’da
yaşama tutunmaya çalışan ne kadar canlı varsa hepsi yok olma tehlikesiyle karşı
karşıya.. Aslında Istrancalar’da yaşayanlar, İstanbul’da yaşayanların
sigortası. Televizyonda hava durumu programlarında sıklıkla duyarız:
'Balkanlardan gelen yağışlı, serin, soğuk v.b. hava yurdu etkisi altına
alacak.' Eğer Istrancalar’da yaşayan insanlar, vahşi madencilik, kömür, taş,
çakıl, kum, kil, altın-gümüş, diye yerlerinden edilirse, Ülke nüfusunun yüzde
20'sinin yaşadığı İstanbul’a Balkanlardan hava zor gelir. Toz gelir, kül gelir,
radyasyon gelir… Hem de bugünlerde sık sık haberlere konu olan sarı hafriyat
kamyonları ile gelir” dedi.
SERMAYE DAĞA ÇIKINCA DOMUZLAR ŞEHRE İNDİ
Üçte ikisi Türkiye, üçte biri Bulgaristan’da olan
Istrancalar’da iki ülkede farklı uyarı levhaları olduğuna dikkat çeken Çidem,
“Bulgaristan'da ‘dikkat yaban hayvanı çıkabilir’, Türkiye de ‘dikkat kamyon
çıkabilir’! Bu kamyonların orman içinden geldikleri yolda ise, ‘dikkat
şantiye sahası girilmez’ tabelaları var. Ne yazık ki, sermaye dağa
çıkınca, burada yaşayan yaban hayvanları İstanbul’da boğaza,
Kırklareli’de pazara kadar geldi. Sermaye dağa çıkınca, Domuzlar, tilkiler
ovaya indi” diye konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder