02 Şubat 2017 05:01
2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü, ülkemizdeki sulak
alanların durumu ve gidişatı düşünüldüğünde gitgide ‘sulak alanları anma
günü’ne dönüşüyor.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü, ülkemizde birkaç sulak
alanın içinde bulunduğu durum düşünüldüğünde, bu günün neden kutlama değil bir
mücadele günü olarak algılanması gerektiğini ortaya koyuyor.
2 Şubat 1971 yılında imzaya açılan Sulak Alanların Korunması
Sözleşmesi’ni Türkiye 1994 yılında imzaladı. 1994 yılında Mersin Göksu Deltası
ilk sulak alan ilan edilirken, son sulak alanımız ise 2013 yılında Bitlis’teki
Nemrut Kaldera’sı oldu.
'DÜNYANIN NAZAR BONCUĞU' MEKE GÖLÜ ÇÖL OLDU
Ülkemizde uluslararası öneme sahip, 135 sulak alandan 14
tanesi RAMSAR anlaşması (Sulak alanların korunması ve sürdürülebilir
kullanımını sağlamayı amaçlayan uluslararası bir sözleşme) kapsamında. Bu
RAMSAR kapsamındaki sulak alan ve göllerimizden birisi olan Konya’nın Karapınar
ilçesine 8 kilometre
uzaklıktaki Meke Gölü ne yazık ki artık “Meke Çölü” diye anılmak üzere. Sönmüş
bir volkan kraterinin suyla dolmasından oluşan göl ortasındaki volkan konisi
nedeniyle gökyüzünden bakınca nazar boncuğu gibi göründüğü için “Dünyanın nazar
boncuğu” denilen Meke Gölü hem 1. derece doğal sit alanı hem de 2005 yılından
bu yana RAMSAR kapsamındaydı. Yanlış tarım uygulamaları ve aşırı yer altı suyu
çekimi nedeniyle kuruyan gölü kurtarmaya dönük planlar da şu an için kağıt
üzerinde kalmış durumda.
İĞNEADA NEDEN KORUNMUYOR?
Kağıt üzerinde kalan bir diğer koruma projesi örneği ise
İğneada’dan. Dünyanın Amazon ve Afrika Kongo’sundan sonra bu ölçekte en büyük
subasar (longoz) ormanı, ülkemizin en önemli sulak alanlarından İğneada
Longozu’nun 2012 yılında RAMSAR kapsamına alınacağı ilan edilmişti. Ancak
her ne olduysa daha sonra İğneada unutuldu, hatta yok sayıldı! Bunun nedeni de
çok geçmeden ortaya çıktı aslında. 2012 yılından sonra İğneada’da termik,
nükleer, liman ve baraj projelerinin peş peşe gündeme getirildiği görüldü.
İğneada’nın korunmasına dönük Küresel Çevre Fonu ve AB’nin katkılarıyla
başlatılan milyon dolarlık projeler, yıllarca UNESCO’ya sunulmadığı için
uygulamaya geçirilmedi. Bunun nedeni ile ilgili bir soruya “Biyosfer Alan
Adaylık Dosyası, hazır olmasına rağmen UNESCO MAB Komisyonuna sunulmamıştır”
yanıtı verildi. Hazırlanan dosyalar, milyon dolarlık projeler gizli bir el
tarafından çöpe atılmış durumda.x
ERGENE NEHRİ ‘ÇOK KİRLİ BİR SIVI’ ARTIK
Yine Trakya’da yer alan Dupnisa Mağarası mermer ocağı
tehdidi altındayken, yöre halkının Trakya Platformu gibi ekoloji örgütlerinin
mücadelesi sonucu taş ocağına verilen izinler iptal edildi. Mağarayı koruması
gereken bakanlığın, bu iptal kararının ardından mağara ile ilgili
hassasiyetleri nedeniyle çevre örgütlerine teşekkür etmesi ise dikkat çekiciydi.
Trakya’nın en önemli su kaynaklarından Ergene Nehri’nin durumu ise tam bir
facia diye tarif edilebilir. Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı
Göksal Çidem Ergene’yi tarif ederken şöyle diyor; “Yaşı yarım asrı devirenler,
doğaya çıktıklarında bizim zamanımızda şurada pınar, şurada kaynak
vardı, pırıl pırıl su akardı” diye söze başlarlar. Ergenede tutulan yayın ve
sazan balıklarını anlatırlar. Yüzmeyi orada öğrendik derler. Peki şimdi?
Ergene’den su değil, çok kirli bir sıvı akıyor”.
GEDİZ DELTASI’NA KÖRFEZ GEÇİŞİ TEHDİDİ
Son örnek ise İzmir Körfez geçişi ve köprüsü projesinin
tehdidi altındaki Gediz Deltası’ndan. RAMSAR, 1. Derece Doğal ve Arkeolojik
sit, gibi birçok koruma statüsü bulunan Gediz Deltası Türkiye’de bu statüye
sahip 15 sulak alandan birisi. İzmir Körfezi’nde yapımı planlanan köprü projesi
Gediz Deltası’nın güneydoğusunda bulunan eski Ragıp Paşa Dalyanı’nın olduğu
bölgeden geçiyor. TMMOB İKK Körfez Geçişi ile ilgili hazırladığı raporda bu
konuda şunları söylüyor; “Doğal sit alanlarına ve sulak alana yapılacak bu
olumsuz, zararlı etkiyi giderebilecek hiçbir bilimsel veya doğal önlem
bulunmamaktadır. Önerilen proje uygulanacak olursa İzmir’in sahip olduğu doğal
zenginliklere çok önemli ve geri dönüşü mümkün olmayan zararlar verilecektir”.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder