23 Temmuz 2017 Pazar

Son nefeste Artvin! (Pazar sayfası)


 23 Temmuz 2017
Özer AKDEMİR
2016’nın soğuk bir Mart sabahı, Cerattepe’ye çıkmadan önce kahvaltı için gittiğimiz Artvin merkezindeki Sevgi Lokantasının sahibesi Sevgi Öney “Bir iki saat içinde ben de geliyorum. Kalan kahvaltılıkları da Kafkasör’e götüreceğim” dedi. Elindeki morluğu birkaç hafta önceki 7 ilin polisi jandarmasıyla yaptıkları ‘savaş’tan kalan bir hatıra olarak gösterdi. “Kırılmıştı, yeni yeni iyileşiyor. Ama yılmayacağız, Artvin’i terk etmeyeceğiz. Biz bu kenti seviyoruz, başka gidecek yerimiz de yok” dedi. Biz çıkarken ardımızdan seslendi; “Bu mahkemeden ne sonuç çıkar bilmiyorum ama hani Cumhurbaşkanımız beğenmediği yargı kararına ‘Saygı duymuyorum, kabul de etmiyor’ diyor ya. Biz de olumsuz bir karar çıkarsa saygı da duymayacağız, kabul de etmeyeceğiz”…
*** 
O olumsuz mahkeme kararı çıktı. “Cerattepe’de maden olmaz, ya Artvin ya altın madeni” dedikleri için bütün üyeleri değiştirilen Rize İdare Mahkemesi bir önceki kararının tam aksi yönde karar alarak altın madenine yeşil ışık yaktı. Geçtiğimiz günlerde de Danıştay bu kararı onadı. 
2016’nın zemherisinde çoluk çocuk Cerattepe yoluna yığılan, üç gün üç gece binlerce polise jandarmaya, gaza, copa direnen Artvinliler bugün yine yollara, yine sokaklara döküldü. “Cerattepe’den vazgeçmeyeceğiz” diyorlardı. Sadece yaşam alanlarını, çocuklarının geleceğini korumak içgüdüsüyle davranıyorlardı. Arkalarında ‘dış güç’, ‘Alman Vakıfları’ arayan, adeta öküzün altındaki buzağıyı bulmak için çırpınan havuz medyasının ziftine rağmen alınları açık, başları dik çıktılar yine meydanlara…
*** 
Onlardan birisi de bugün 95 yaşında olan Ferzade Yalçıntaş’tı. “Burada doğdum, büyüdüm ve bu temiz doğada ölmek istiyorum” diyordu. Geçtiğimiz hafta içinde, Artvin otopark önünde yapılan eylemde de “Madene hayır” yazılı kaşkolu, yılların çizgilerini taşıyan yüzündeki kararlı ifadeyle yukarı kaldırmıştı. Tıpkı, 1.5 yıl önce Kafkasör yaylasındaki o soğuk kış günün de olduğu gibi. 

O gün, Kafkasör şenliklerinin yapıldığı alanın önünden Cerattepe’ye uzanan yolun her iki yakasına sıralanmış binlerce Artvinliden birisiydi Ferzade Nine. Çoluğu çocuğu, genci yaşlısı ile Kafkasör’e akan Antvinliler, Cerattepe’ye çıkan yolun üzerinde kilometrelerce uzunlukta bir zincir oluşturarak karşılamışlardı bilirkişi heyetini. Son derece medeni, son derece demokratik, son derece kararlı bir kitle… Hiçbir taşkınlık yapmadan, ellerinde yeşil-beyaz kaşkolları, dövizleri, pankartlarıyla Cerattepe keşfine gelen bilirkişi heyetine bütün bir kentin kaderlerinin ellerinde olduğu mesajını vermeye çalışmışlardı. 
O gün, kavalından yanık ezgiler çıkaran çoban Aşık Muhittin Güler Artvin’i, Cerattepe’yi öven türküler söyleyip “kıyılır mı şu güzelliğe?” demişti. 
O gün 85 yaşındaki Hilmi Algın “Ben gözümü burada açtım, büyüdüm. Şimdi ortam öyle olmuş ki artık, doğaya, insana, yaşama değil, çıkar, para için uğraşıyorlar” diye verip veriştirmişti zamane siyasetçilerine.
O gün, “madene hayır” yazan bir giysi giydirdiği köpeğini gösteren Uğur Aktaş “bu canın hakkı için de buradayız. Arkadaşı geçenki saldırıda sıkılan gazdan öldü. O da onları temsilen burada” diye başını okşamıştı. 
 
O gün, kameralarımıza konuşan Artvinli kadınlar “Bizim kimseden korkumuz yok. Ne polisinden, ne jandarmasından, ne Cengiz’inden. Cerattepe’yi vermeyeceğiz onlara” demişti.
O gün, boğa heykeline oturup insan zincirini hayranlıkla seyreden 15 yaşındaki gençler, 93 yaşındaki nineler, küçücük bebeklerini kucağına basmış anneler Kafkasör’de yurt savunmasının nasıl bir şey olduğunu gösterdiler cümle aleme.

*** 
“Milletvekili müdahale etmeseydi işin rengi değişecekti” dedi Cerattepe davasına bakan avukat arkadaşım. “İki gündür direniyordu gençler ve artık Cerattepe yoluna hendekleri kazmaya başlayacaklardı. Tam da Lice’de, Şırnak’ta hendeklerin kazıldığı bir sırada Artvin’de insanların yaşam alanlarını korumak için hendekler kazması oralardaki insanların da daha iyi, daha farklı anlaşılmasına yol açabilecekti ki müdahale geldi” dedi üzgünce. 
*** 
Adı geçen milletvekiliyle, bilirkişi incelemesinden bir gün önce, Cerattepe mücadelesinin önde gelen isimlerinden Göksel Öztürk’ün berber dükkanında görüşmüştüm. Kendisine polis ve jandarmanın saldırısı sırasında kullandığı “Biz terörist değiliz. Burası Şırnak ya da Hakkari değil, Artvin” sözünün o bölge insanını üzdüğüne yönelik tepkiler karşısında düşüncelerini sorduğumda çok da farklı bir noktada olmadığını anlamıştım. Sözlerinin o saydığı illerdekiler ‘teröristmiş’ gibi bir anlam taşıyabileceğini dert edinmiş görünmüyordu.
***
Artvin belki de 30 yıldır direniyor altın madenine karşı. Bugün 87 yaşında olan Hilmi Amca da, 95 yaşındaki Ferzade Nine de belki son nefeslerine kadar Artvin, Cerattepe diyecekler, direnecekler. Selam olsun gözünü Cerattepe’de açıp son nefesinde Artvin diyene…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...