06 Temmuz 2017 14:58
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
İzmir 5. İdare Mahkemesi Karaburun Sarpıncık ve Haseki
köyleri yakınlarındaki RES’lerin yürütmesini durdurdu. Mahkeme kararına dayanak
olarak RES direği kurulacak alanda yer alan zeytinlikleri gerekçe gösterdi.
KÖYLÜLER HAZİNEDEN KİRALAYIP ZEYTİN DİKTİ
Çalık RES Üretim Şirketi tarafından yapılması planlanan
Sarpıncık RES projesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 13 Ocak 2015’te ÇED
Olumlu kararı verdi. EPDK’dan 49 yıllığına üretim lisansı alan şirketin alanla
projesinin uygulanabilmesi için alanla ilgili imar planları da yapıldı.
Planların askıda olduğu süre içerisinde bölgede zeytinlikleri olan köylüler
dava açtı. Köylüler 2007’de hazineden kiraladıkları alanda zeytin
ağaçlandırması yaparken, RES şirketinin projesi sonrası 15.208 metre karelik
alan için kira sözleşmesi feshedilerek RES şirketine verildi. Ağaçlandırılmak
üzere kiralanan alanların başka bir amaç için kullanılamayacağı hükmüne rağmen
yapılan bu işlem, aynı zamanda yetiştirilen zeytinlerin de zarar görmesine
neden olacaktı. Bölge imar planlarına göre “Çayır-mera alanı“ ve “tarım alanı“
olarak görülürken, alanın bu özelliği yerel mahkeme kararı ve Ziraat
mühendisleri Odasının raporlarıyla da onaylanmıştı.
BAŞKA BİR AMAÇLA KULLANILAMAZ
İzmir 5. İdare Mahkemesi bölgedeki RES’lerle ilgili verdiği
yürütmeyi durdurma kararında Zeytincilik Yasasına atıfta bulundu. Yerel mahkeme
ÇED Yönetmeliğinin uygun olması koşuluyla, zeytinlik sahalarda, yenilebilir
enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesislerini kurulabilmesine olanak
tanıyan maddesinin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından yürütmesinin
durdurulduğuna işaret etti. Mahkeme, herhangi bir parselin projesine uygun
olarak zeytincilik amacıyla ağaçlandırılması durumunda bu parselin imar planı
kararıyla başka bir amaca ayrılmasının planlama ilke ve esasları ile imar
mevzuatına aykırı olacağının altını çizerken, zeytinlik yapılan alanda inşa
edilmek istenen RES türbini ve erişimi sağlayan yolun hukuka uygun olmadığını
dile getirdi. Mahkeme, “RES planlarının uygulanmasına geçilebileceği göz önüne
alındığında, telafisi güç ve imkansız zararların doğabileceği de açıktır”
diyerek işlemin yürütmesini durdurdu.
ENERJİ KİMİN İÇİN, NE PAHASINA?
Alınan mahkeme kararı ile ilgili görüştüğümüz köylülerin
avukatı Cem Altıparmak, 3 yılı aşkın bir süredir Karaburun’da projelendirilen
RES yatırımlarına yönelik yerel yurttaş mücadelesine hukuki destek sunduklarını
dile getirdi. Altıparmak “Bu zaman zarfında sürekli olarak şunu
söyledik: Bizim açımızdan bir yatırımın kategorik olarak yenilenebilir enerjiler
sınıfında tanımlanması, o yatırıma kendiliğinden bir yeşil/temiz enerji payesi
vermemektedir.
Yenilenebilir enerjiler de dahil olmak üzere, bu tür yatırımlar
için sorulması ve cevaplandırılması gereken şu iki soru, ekoloji mücadelesinin
çerçevesini de belirlemektedir: Kimin için? Ne pahasına?”
EKOLOJİK YAĞMA MANTIĞI
Altıparmak, RES yatırımlarındaki tek kriterin “rüzgar nerede
esiyorsa oraya kurulsun” gibi bir başıboşluğa indirgenmiş olmasının, enerji
santrallerinin zeytinliklere, yerleşim ve tarımsal üretim sahalarına, meralara,
ormanlık alanlara, biyolojik çeşitliliğin zengin olduğu alanlara yönelik adeta
bir ekolojik yağma mantığı ile yol almasına neden olduğunu söyledi.
“Karaburun'daki benzer birçok RES yatırımında olduğu gibi Sarpıncık RES sahası
da bölgede dönümlerce alana yayılmış olan zeytinlik sahalarını işgal
etmektedir” diyen Altıparmak, “İmar Kanunu'nun 11.maddesinin son fıkrası çok
açık bu konuda. Altıparmak, hazineden kiralanıp ağaçlandırılan alanların başka
bir amaç için kullanılamayacağını belirten bu maddeye dayanarak köylülerin
başarılı bir şekilde zeytinlik ağaçlandırması yaptığı arazinin RES şirketine
verilmemesi için dava açtıklarını ifade etti. Altıparmak, “Mahkeme bu
talebimizi haklı buldu ve imar planının yürütmesini durdurdu. Bu karar, bölgede
ve Türkiye'de benzer projelerde sorun yaşayan ağaçlandırma sahibi ya da
kiracısı kişilere umut olacaktır" dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder