HDK Ekoloji Meclisi’nin İzmir’de Tepekule Kongre
Merkezinde gerçekleştirdiği 2. Orman Çalıştayı’nda ormanlara bakış açısı,
iktidarın ormancılık politikaları, ormanlara yönelik
tehditler ve orman işçiliği gibi birçok konu tartışıldı.
“Ormansız gelecek olmaz” pankartının açıldığı Çalıştay’da açılış konuşmasını
HDK Eş Sözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu yaptı. 1980’lerde yakmalara ve arazi açmak
için kesimlere karşı devletin ormanları halktan koruduğunu hatırlatan
Hamzaoğlu, şimdi tam tersi bir duruma gelinerek halkın ormanları devletten
koruduğunu dile getirdi. Özel mülkiyetin doğanın ve yaşamın yok oluşuna
etkilerine de değinen Hamzaoğlu, özellikle enerji üretimi ve tüketimi ile
ilgili çarpıcı verileri aktardı. 1972 yılındaki BM Konferansında “Çevre hakkı
insan hakkıdır” denildiğini ama bunun lafta kaldığını söyleyen Hamzaoğlu,
“Uzaydan çekilen fotoğraftan bile elektrik tüketiminin dünyadaki dağılımındaki
eşitsizlik açıkça görülebilir” dedi. Türkiye’de faaliyette olan termik
santrallerin 2014 yılında 6.5 milyon ton su çektiğini ve 24.2 milyon ton atık
oluşturduğuna dikkat çeken Hamzaoğlu, “Bunun 9.1 milyon tonu tehlikeli atık
sınıfında. Termik santrallerin büyük etki ettiği hava kirliliği Dünya Sağlık
Örgütü tarafından 1. derece kanser yapıcı etken olarak tanımlandı. Hepimiz
sigara içiyormuşuz gibi akciğer kanseri riskiyle yaşıyoruz ve resmi kurumların
buna hiçbir müdahalesi yok” dedi.
ELEKTİRİK KİMİN İÇİN ÜRETİLİYOR?
Sunumunda “Elektrik kimin için?” sorusunun yanıtına
yoğunlaşan Hamzaoğlu, çok elektrik tüketen demirçelik ve çimento sektörü ile
ilgili verileri paylaştı. Hamzaoğlu, “Ham çelik dünyada yüzde 30, Türkiye’de
yüzde 70 elektrikli ark ocağında üretiliyor. Avrupa’nın geneli 1970’li
yıllardan itibaren çok büyük oranda çelik üretimlerini azalttı. Ham çelik
üretiminde Türkiye dünyada 8. sırada. Çelik ihracatında da dünya 7.si. Kendimiz
için üretmiyoruz yani. Türkiye’nin sanayide kullanılan elektriğin yüzde 15’i
sadece elektrikli ark ocaklı demir çelik tesislerinde harcanmış. Çimento
sektöründe de durum hemen hemen aynı” dedi.
EKOLOJİK KRİZ GİDEREK BÜYÜYECEK
HDK Ekoloji Meclisi Sözcüsü Prof. Dr. Beyza Üstün de ormana
müdahalenin kapitalizmin krizinde artarak sürdüğüne dikkat çekerek,
“Kapitalizme hizmet eden faşizmde ekolojik kriz giderek büyüyecek. Orman
ekosistemine müdahalenin en başında savaş geliyor. 2015 yılında Cudi yangının
olduğu bölgelerde aldığımız numunelerde ağır metal çıktı. Ama kimyasal
kullanıldı diyemedik” dedi.
TIKANAN HUKUKU YAŞAM NÖBETLERİ AŞABİLİR
Mezopotamya Ekoloji Hareketi adına çalıştaya katılan Güner
Yalçın da, MEH’in kuruluş süreci, çalışmaları ve bölgede yanan ormanlarla
ilgili bilgiler verdi. EGEÇEP adına çalıştaya katılan gazetemiz
Evrensel’in İzmir muhabiri Özer Akdemir ise ülke genelinde ve Ege
Bölgesinde özellikle madencilik, enerji politikalarının ormanlara müdahalesi
ile ilgili örnekleri anlattı. Ülkedeki ekoloji mücadelesinde yaşam alanlarını
korumak için direnen halkın ormanları korumak için de önemli direnişler
sergilediğini aktaran Akdemir, tıkanan hukuksal süreçleri ancak derelerin,
ormanların, meraların, dağların nöbetini tutan bu direnişlerle, yaşam
nöbetleriyle aşılabileceğini dile getirdi.
EGEMEN SINIFLAR ORMANLARA YÖNELDİ
Ormancılık konusunda önemli eserleri bulunan Doç. Dr. Yücel
Çağlar ise ormanların ve ormancılığın ekonomik politik boyutlarına değindi.
Orman yangınları konusunda bazı yanlış bilgilerin olduğunu belirten Çağlar,
“Anadolu’da orman ekosisteminin yüzde 55’i birinci derece yangın riski altında.
Biz bu yanma olasılığını en aza indirme pratiklerini geliştirmeliyiz” dedi. Orman
denince bir ekosistemin anlaşılması gerektiğini aktaran Çağlar, “Türkiye’de
egemen sınıflar ormanlara değil orman sayılan yerlere odaklanmıştır” dedi.
Çağlar, çıkarılan yasalarla ormanların yağmasının, tarım ve imara açılışının
hız kazandığını, 2B uygulamasının bu yağmayı hızlandırdığını ileri sürdü. Orman
işçilerinin çalışma koşullarına da değinen Çağlar, orman işçilerini, “Sosyal
güvenlikleri olmayan, en çok iş kazaları ile karşı karşıya olan çağdaş köleler”
olarak tanımladı.
HDK Ekoloji Meclisi TMMOB biriminden Besim Sertok ise
tarihsel süreç içerisinde yasalar ve ormancılığa etkileri konusunda bilgiler
verdi. (İzmir/EVRENSEL)
30 Temmuz 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder