Antalya'da Kaş-Kalkan ilçeleri arasına ihtiyaç olmamasına
rağmen yapılmak istenen otoyolu tarihi, doğayı ve sosyal yapıyı olumsuz
etkileyecek.
Özer AKDEMİR
Antalya
Antalya'nın Kaş-Kalkan İlçeleri arasında yapılmak istenen28,7 km 'lik otoyolunu
"Kaş yaparken göz çıkarmak" deyimi tam olarak açıklamıyor. Otoyolu
yapmak isteyenler bile bile göz çıkarmak istiyorlar!..
Antalya'nın Kaş-Kalkan İlçeleri arasında yapılmak istenen
İKİ AYRI DAVA AÇILDI
İhtiyaç olmamasına rağmen Kaş-Kalkan arasına yapımı için ÇED Gerekli değildir kararı verilen ve Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu'ndan da geçen otoyol projesi ile ilgili geçtiğimiz günlerde iki ayrı dava açıldı. Birinci dava yol projesinin ÇED gerekli değildir kararına karşı açılırken, 2. si ise dünyaca ünlü Kaputaj Plajı SİT alanının 2800 metresinden yol geçmesine koruma komisyonunu izin vermesi ile ilgiliydi. Peyzaj Mimarları Odası Genel Merkezi ev 78 yurttaş adına Antalya Nöbetçi İdare Mahkemesine açılan yürütmeyi durdurma istemli davalarda yapılmak istenen yolun hem gereksizliği, hem de tarihe, doğaya, sosyal yapıya olan olumsuz etkilerinin altı çizildi.
YOL 1. DERECE SİT ALANINDAN GEÇİYOR
Antalya Kaş ilçesi Kaputaş mevkiini de kapsayan 1. Derece
SİT alanı olan Kalkan Güney Yamaçlarından geçecek olan yol,
Kaş-Kalkan yoluna alternatif olarak planlanıyor.
Çukurbağ-Ağullu-Pınarbaşı-Gökçeören mahallelerinden geçerek Kalkan yoluna
bağlanacak olan 28,7 Km’lik 2 gidiş 2 geliş olarak
planlanan yeni yol da 4 adet viyadük- 3 adet tünel ve 7 kavşak bulunmakta.
Haziran 2017 tarihinde onaylanan ÇED Gerekli değildir kararı Temmuz ayının
başında Kaş Kaymakamlığında askıya çıkarıldı. Projeye göre yol güzergahı 1.
Derece SİT alanı olan Kaputaj mevkiinden geçecek. Yolun 2842 metresinin
Kaputaj’ı da kapsayan Kalkan Güney yamaçları SİT alanı bölgesinden geçerken ve
tam Kaputaj hattında da bir viyadük yapılacak.
İSRAFTAN ÖTE BİR AMACI YOK!
Yol projesi ile ilgili açılan davalarda Kaş-Kalkan arasında kıyıdan geçen bir yol olduğuna dikkat çekilerek, Çukurbağ mahallesinden üst kottan ve denize paralel olarak SİT alanından da geçerek Kalkan’a ulaşacak olan
DOGAL YAŞAMI ORTADAN İKİYE BÖLECEK
Yolun yapılamasının hem köyde oturanların, hem de flora ve
faunanın tüm dengesini bozacağına, doğanın tahrip olacağına vurgu yapılan
dilekçede bitki ve hayvan sağlığı üzerindeki etkisinin geri dönülmez
olacağı belirtildi. Endemik Likya Orkidesinin bu projeden doğrudan
etkileneceğinin, 1. Derece SİT alanı olan Kaputaj plajının üstüne viyadük
(ayaklı büyük yol) geleceği ve yolun 1. Derece SİT alanı içinden
geçeceğinin aktarıldığı dilekçede "alanda bulunan 6 adet tarihi SİT alanı
etkilenecek bölgede yaşayan nesli tükenmekte olan yaban keçisinin ve
tosbağa’nın (Testudo graeca) habitat alanı daralacak ve nesilleri iyice tehdit
altına girecektir. Doğal habitat ikiye bölünecektir" denildi.
TARIM VE ORMANLAR YOK OLACAK
Yol yapım çalışmaları sırasında ve çıkarılacak taş ocakları malzemeleri sırasında yapılan patlatmalarla yeraltı suları etkileneceği uyarılarına da yer verilen dilekçede, alanda bulunan bir kısım tarım toprağının kullanılamaz hale geleceği ve rapora göre yine
SAATTE 1 ARAÇ GEÇECEK YOLA 73 MİLYON LİRA HARCANACAK!
Dimekçe de yolun doğa ve tarih üzerindeki etkisinin yanı sıra yöre açısından son derece gereksiz bir proje olduğunun, trafik yükü gerekçesinin de gerçeği yansıtmadığı sayısal verilerle ortaya konuyor: "2014 yılında yoldan toplam 2017 araç geçtiği hesaplanmıştır. Bunu yıllık yüzde 5 artışla bugüne uyarlarsak 2320 araç sayısına ulaşırız. Bu yıllık rakamdır. 365 güne böldüğümüzde günde 6,36 araç geçtiğini görmekteyiz. Bu mu yoğun trafik?
Kış aylarında bu yol daha da az kullanılmaktadır. Yoğun olduğu turizmin hareketlendiği yaz aylarıdır. Sadece bu trafiğin 3 ay olduğunu varsayalım. 2320/90 gün=25,78 araç. Yani saatte bir araç geçecek yol için 73 milyon lira harcanacaktır. Bu hesaplar ya tamamen hatalıdır ya da Karayolları bizimle dalga geçmektedir."
KORUMA KURULU NEYİ KORUDU?
Mevcut Kaş-Kalkan yolunun Kaputaj plajının yanından kıyıdan geçtiği, bu nedenle yeni yolun acil bir ihtiyaç olmadığının dile getirildiği dilekçede Kaputaj plajının
SİT SADECE VATANDAŞA MI İŞLETİLİYOR?
2842 metre yol alanının viyadükle beraber SİT alanından geçerek alanın doğal habitatını ikiye parçalayacağının belirtildiği dilekçede "Yol üstelik basit bir 9 metrelik yol da değildir. Şehiriçi büyük caddelerde bile olmayan engin bir genişliğe sahiptir ki tam
YÖRE DARMADAĞIN EDİLECEK
Yola karşı acılan davaların dilekçelerinde proje ilgili ortaya konan eleştirilerden bazıları şöyle:
Türkiye ve dünya incisi Kaş ilçesinin yaylası, nefes
alma noktası, alternatif turizmi, yayla turizmi, Likya yolu yürüyüşleri,
benzersiz maki ve ormanları ile 15-20 dk’da ulaşılan gizli güzelliklerin olduğu
hat darmadağın edilecektir.
Söz konusu yolun 73 milyon TL’ye tamamlanması mümkün
olmayıp en iyi durumda 3 yıllık bir inşaat süresinde 120-130 milyon TL’yi
aşacağı değerlendirilmektedir. Bu ödenek, Kaş turizmi ve Kaş yayla köyleri
tarımı için harcandığı takdirde ortaya çıkacak manzara 4 kat daha
refah bir köylü turizmi olacaktır.
Sonuçta yaklaşık 28 km . yol ve ortalama 15 dk. tasarruf için,
kaldı ki bu Antalya-Muğla hattı, hızlı ulaşım için değil daha sakin bir sürüş
ve turizm amaçlıdır.
Kaş’ta tam teşekküllü bir devlet hastanesi bile mevcut
değildir. Bu yoldan kim nereye ulaşacaktır? Buraya harcanan parayla 5 devlet
hastanesi 20 okul çok rahat yapılabilir. Doğayı katleden bir yolun, yukarıda
sayılan maddelerin hangisini ne oranda olumlu etkileyeceği düşündürücüdür.
KAŞ HALKI BU YOLU İSTEMİYOR
Kaş-Kalkan arasında yapılmak istenen oto yola karşı açılan
davalarla ilgili yöredeki ekoolji örgütleri ortak bir basın açıklaması
yaptılar. Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği, Kaş Çevre Platformu ve Kaş
Koruma Platformu imzası taşıyan açıklamada yöre halkının büyük çoğunlukla
bu yolu istemediği belirtilerek, halkın yolun getirisinden çok fazla
götürüsünün olacağının bilincinde olduğu dile getirildi. Açıklamada; "Kaş
gibi özellikli bir doğası olan antik ve doğal sitlerle bezeli, doğa ve kültüre
dayalı butik turizmi olan bir kente bu projenin hiçbir getirisi yoktur. Buna
karşın alanda endemik bitki türü Likya orkidesi, türü tehlike altında 5 yaban
hayvanı bulunmakta ve bunlardan ikisi kırmızı listedeki yaban keçisi (Capra
aegagrus) ve tosbağa diye bildiğimiz Testudo Graeca’dır. Doğal alanları, tarım
alanlarını, yaban hayatı tahrip edecek, yeraltı sularını kirletecek bir
yatırımdır. Yani kamu parasıyla kamunun varlıkları öldürülmeye çalışılmaktadır.
Kaşı betona gömecek bu projelerin bir an önce geri çekilmesi lazımdır. Kaş’tan
elinizi çekin!" denildi.
5 Ağustos 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder