5 Temmuz 2017 Çarşamba

Kaş'a yol yaparken doğanın gözünü çıkarıyorlar!

Antalya'da Kaş-Kalkan ilçeleri arasına ihtiyaç olmamasına rağmen yapılmak istenen otoyolu tarihi, doğayı ve sosyal yapıyı olumsuz etkileyecek.
Özer AKDEMİR
Antalya
  Kaş'a yol yaparken doğanın gözünü çıkarıyorlar!
Antalya'nın Kaş-Kalkan İlçeleri arasında yapılmak istenen 28,7 km'lik otoyolunu "Kaş yaparken göz çıkarmak" deyimi tam olarak açıklamıyor. Otoyolu yapmak isteyenler bile bile göz çıkarmak istiyorlar!..

İKİ AYRI DAVA AÇILDI

İhtiyaç olmamasına rağmen Kaş-Kalkan arasına yapımı için ÇED Gerekli değildir kararı verilen ve Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu'ndan da geçen otoyol projesi ile ilgili geçtiğimiz günlerde iki ayrı dava açıldı. Birinci dava yol projesinin ÇED gerekli değildir kararına karşı açılırken, 2. si ise dünyaca ünlü Kaputaj Plajı SİT alanının 2800 metresinden yol geçmesine koruma komisyonunu izin vermesi ile ilgiliydi. Peyzaj Mimarları Odası Genel Merkezi ev 78 yurttaş adına Antalya Nöbetçi İdare Mahkemesine açılan yürütmeyi durdurma istemli davalarda yapılmak istenen yolun hem gereksizliği, hem de tarihe, doğaya, sosyal yapıya olan olumsuz etkilerinin altı çizildi.

YOL 1. DERECE SİT ALANINDAN GEÇİYOR
 
Antalya Kaş ilçesi Kaputaş mevkiini de kapsayan 1. Derece SİT alanı olan  Kalkan Güney Yamaçlarından geçecek olan yol, Kaş-Kalkan yoluna alternatif olarak planlanıyor. Çukurbağ-Ağullu-Pınarbaşı-Gökçeören mahallelerinden geçerek Kalkan yoluna bağlanacak olan  28,7  Km’lik 2 gidiş 2 geliş olarak planlanan yeni yol da 4 adet viyadük- 3 adet tünel ve 7 kavşak bulunmakta. Haziran 2017 tarihinde onaylanan ÇED Gerekli değildir kararı Temmuz ayının başında Kaş Kaymakamlığında askıya çıkarıldı. Projeye göre yol güzergahı 1. Derece SİT alanı olan Kaputaj mevkiinden geçecek. Yolun 2842 metresinin Kaputaj’ı da kapsayan Kalkan Güney yamaçları SİT alanı bölgesinden geçerken ve tam Kaputaj hattında da bir viyadük yapılacak.
 

İSRAFTAN ÖTE BİR AMACI YOK!

Yol projesi ile ilgili açılan davalarda Kaş-Kalkan arasında kıyıdan geçen bir yol olduğuna dikkat çekilerek, Çukurbağ mahallesinden üst kottan ve denize paralel olarak SİT alanından da geçerek Kalkan’a ulaşacak olan 26 metre eninde 4 şeritli otoyolun bu haliyle 746.000 m2 bir alanı işgal edeceğine dikkat çekildi. Proje tanıtım dosyasında yolun yapım gerekçesi olarak "Bölge turizminin gelişmesinin sağlanması,  erişim ve ulaşım kolaylığı sağlanması ile bölgeye ticari faaliyet, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan canlılık kazandırılması" gibi amaçların ortaya konduğunu ifade eden dava dilekçelerinde Kaş'ın nüfus yapısı ile yol yapımı için ortaya konan amaçlar arasındaki çelişki şu şekilde dile getirildi; "Kaş ilçesinin nüfusu 2015 yılında 9449 Kişidir. Kalkan’ın ise yaklaşık 3900 kişidir. (Bu nüfuslar yerleşik nüfus olup yaz turizmi dahil değildir) Bu kadarlık bir nüfus için projedeki ifadesiyle 73.000,000 (yetmiş üçmilyon lira) TL’lik bir proje yapmak israftan öte bir anlam taşımamaktadır. Başka amacı yoktur".

DOGAL YAŞAMI ORTADAN İKİYE BÖLECEK

Yolun yapılamasının hem köyde oturanların, hem de flora ve faunanın tüm dengesini bozacağına, doğanın tahrip olacağına vurgu yapılan dilekçede bitki ve hayvan  sağlığı üzerindeki etkisinin geri dönülmez olacağı belirtildi. Endemik Likya Orkidesinin bu projeden doğrudan etkileneceğinin, 1. Derece SİT alanı olan Kaputaj plajının üstüne viyadük (ayaklı büyük yol) geleceği ve yolun 1. Derece SİT alanı  içinden geçeceğinin aktarıldığı dilekçede "alanda bulunan 6 adet tarihi SİT alanı etkilenecek bölgede yaşayan nesli tükenmekte olan yaban keçisinin ve tosbağa’nın (Testudo graeca) habitat alanı daralacak ve nesilleri iyice tehdit altına girecektir. Doğal habitat  ikiye bölünecektir" denildi.


TARIM VE ORMANLAR YOK OLACAK

Yol yapım çalışmaları sırasında ve çıkarılacak taş ocakları malzemeleri sırasında yapılan  patlatmalarla yeraltı suları etkileneceği uyarılarına da yer verilen dilekçede, alanda bulunan bir kısım  tarım toprağının kullanılamaz hale geleceği ve rapora göre yine 745,000 m2 orman alanının tahrip olacağı kaydedildi.

SAATTE 1 ARAÇ GEÇECEK YOLA 73 MİLYON LİRA HARCANACAK!

Dimekçe de yolun doğa ve tarih üzerindeki etkisinin yanı sıra yöre açısından son derece gereksiz bir proje olduğunun, trafik yükü gerekçesinin de gerçeği yansıtmadığı sayısal verilerle ortaya konuyor: "2014 yılında yoldan toplam 2017 araç  geçtiği hesaplanmıştır. Bunu yıllık yüzde 5 artışla bugüne uyarlarsak 2320 araç sayısına ulaşırız. Bu yıllık rakamdır. 365 güne böldüğümüzde günde 6,36 araç geçtiğini görmekteyiz. Bu mu yoğun trafik?

Kış aylarında bu yol daha da az kullanılmaktadır. Yoğun olduğu turizmin hareketlendiği yaz aylarıdır. Sadece bu trafiğin 3 ay olduğunu varsayalım. 2320/90 gün=25,78 araç.  Yani saatte bir araç geçecek yol için 73 milyon lira harcanacaktır. Bu hesaplar ya tamamen hatalıdır ya da Karayolları bizimle dalga geçmektedir."

KORUMA KURULU NEYİ KORUDU?

Mevcut Kaş-Kalkan yolunun Kaputaj plajının yanından kıyıdan  geçtiği, bu nedenle yeni yolun acil bir ihtiyaç olmadığının dile getirildiği dilekçede Kaputaj plajının 200 metre üstünden bir viyadük geçmesinin hem alanın doğal SİT yapısını hem de dünyaca ünlü turistik plajının görünümünü tümden bozacağına işaret edilerek, "Tabiatı Koruma Kurulu’nun bu kararla neyi koruduğu anlaşılabilmiş değildir" denildi.

SİT SADECE VATANDAŞA MI İŞLETİLİYOR?

2842 metre yol alanının viyadükle beraber SİT alanından  geçerek alanın doğal habitatını ikiye parçalayacağının belirtildiği dilekçede "Yol üstelik basit bir 9 metrelik yol da değildir. Şehiriçi büyük caddelerde bile olmayan engin bir genişliğe sahiptir ki tam 26 metre planlanmıştır. SİT alanlarında Vatandaşın tapulu yerine  çivi çakmasına müsaade  etmeyen Koruma kurulu, herhalde bir devlet kurumu olunca ona çok güvendiğinden geniş geniş onay vermektedir" denildi.


YÖRE DARMADAĞIN EDİLECEK

Yola karşı acılan davaların dilekçelerinde proje ilgili ortaya konan eleştirilerden bazıları şöyle:

 Türkiye ve dünya incisi Kaş ilçesinin yaylası, nefes alma noktası, alternatif turizmi, yayla turizmi, Likya yolu yürüyüşleri, benzersiz maki ve ormanları ile 15-20 dk’da ulaşılan gizli güzelliklerin olduğu hat darmadağın edilecektir.
 Söz konusu yolun 73 milyon TL’ye tamamlanması mümkün olmayıp en iyi durumda 3 yıllık bir inşaat süresinde 120-130 milyon TL’yi aşacağı değerlendirilmektedir. Bu ödenek, Kaş turizmi ve Kaş yayla köyleri tarımı için harcandığı takdirde ortaya çıkacak manzara  4 kat daha refah bir köylü turizmi olacaktır.
 Sonuçta yaklaşık 28 km. yol ve ortalama 15 dk. tasarruf için, kaldı ki bu Antalya-Muğla hattı, hızlı ulaşım için değil daha sakin bir sürüş ve turizm amaçlıdır.
 Kaş’ta tam teşekküllü bir devlet hastanesi bile mevcut değildir. Bu yoldan kim nereye ulaşacaktır? Buraya harcanan parayla 5 devlet hastanesi 20 okul çok rahat yapılabilir. Doğayı katleden bir yolun, yukarıda sayılan maddelerin hangisini ne oranda olumlu etkileyeceği düşündürücüdür.

KAŞ HALKI BU YOLU İSTEMİYOR
Kaş-Kalkan arasında yapılmak istenen oto yola karşı açılan davalarla ilgili yöredeki ekoolji örgütleri ortak bir basın açıklaması yaptılar.  Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği, Kaş Çevre Platformu ve Kaş Koruma Platformu imzası taşıyan açıklamada  yöre halkının büyük çoğunlukla bu yolu istemediği belirtilerek, halkın yolun getirisinden çok fazla götürüsünün olacağının bilincinde olduğu dile getirildi. Açıklamada; "Kaş gibi özellikli bir doğası olan antik ve doğal sitlerle bezeli, doğa ve kültüre dayalı butik turizmi olan bir kente bu projenin hiçbir getirisi yoktur. Buna karşın alanda endemik bitki türü Likya orkidesi, türü tehlike altında 5 yaban hayvanı bulunmakta ve bunlardan ikisi kırmızı listedeki yaban keçisi (Capra aegagrus) ve tosbağa diye bildiğimiz Testudo Graeca’dır. Doğal alanları, tarım alanlarını, yaban hayatı tahrip edecek, yeraltı sularını kirletecek bir yatırımdır. Yani kamu parasıyla kamunun varlıkları öldürülmeye çalışılmaktadır. Kaşı betona gömecek bu projelerin bir an önce geri çekilmesi lazımdır. Kaş’tan elinizi çekin!" denildi.
5 Ağustos 2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...