Dünya'da sadece Kuşadası civarında yetişen ve nesli
tükenmekte olan Tüllüşah bitkisinin yetiştiği topraklarda yeni projeler
yapıldığı belirtiliyor.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Dünya üzerinde sadece Kuşadası civarında yetişen endemik
Tüllüşah bitkisinin nesli tükenme tehdidi altında. Uluslararası koruma
kriterlerine göre “CR - vahim durumda” ile ifade edilen bitkinin korunurken
yetiştiği topraklarda yaşayan insanlara gelir getirmesi amacıyla projeler
yapılıyor.
YETİŞTİĞİ YERE DEĞER KATAN BİTKİLER
Bazı bitkiler yetiştikleri ya da üretildikleri yörelere
önemli değerler katıyor. Bu bitkiler aynı zamanda dünyanın birçok yerinde o
bölgenin sosyal ve ekonomik olarak gelişmesine yol açıyor. Fransa’nın Provans
bölgesindeki ve Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak köyündeki lavanta
tarlaları gibi.
İşte bu türden hem doğal yaşamı, hem ekosistemi hem de
sosyal dokuyu geliştirebilecek öneme sahip olduğu düşünülen bitkilerden birisi
de tüllüşah. Tüllüşahların en çok görüldüğü yerlerden olan Kuşadası’nın bir
mahallesi durumundaki Yaylaköy, Dilek Yarımadası Milli Parkı, Samos Adası,
Darboğaz, Güzelçamlı, Davutlar ve körfezin kuzey kıyılarının panoramik olarak
görüldüğü bir noktada kurulmuş. Köyün önemli doğal kaynak türü, adını Samson
Dağlarının antik ismi Mykale’den alan ve ilk defa Kuşadası’dan toplanıp bilim
dünyasına tanıtılan tüllüşah (Rhaponticoides mykalea) olarak bilinen
endemik bir bitki.
DÜNYA DA YENİ BİR TÜR
İlk kez 1978 yılında Nydegger tarafından Kuşadası
çevrelerinden toplanan tüllüşah bitkisi 1979 yılında Huber-Morath tarafından
dünyaya yeni tür olarak tanıtıldı. O günden günümüze Kuşadası’daki turizmin ve
plansız yapılaşmanın gelişimi diğer birçok bitki ve hayvan varlığı için olduğu
kadar tüllüşahın da neslini tehdit eder bir hale geldi. Kuşadası’da ekoloji
mücadelesi veren Ekosistemi ve Doğayı Koruma Derneği (EKODOSD) bu plansız ve
kontrolsüz büyüme nedeniyle Kuşadası’da, yıllardır hangi türlerin
kaybedildiğinin farkında bile olunmadığını dile getiriyor.
NESLİ YOK OLMA RİSKİ ALTINDA
Ekodosd Derneği Başkanı Bahattin Sürücü, artık sayılabilir
ölçüde kalan ve kaybolmaya yüz tutan önemli doğal kaynak değerlerinden
birisinin tüllüşah olduğunu belirterek; “Bitkinin tip lokalitesi giderek yok
oluyor. “Vahim Durumda” (CR) kategorisinde, yani çok yakın gelecekte yok olma
riski altında bulunuyor. Bu nedenle, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma
ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından 2017 Yılı Stratejik Koruma Planı
içine alınmış ve Türkiye’de seçilen 16 tür arasına girmiştir” dedi.
Konuya dair Yaylaköy ve çevresindeki arazilerde araştırmalar
yaptıklarını belirten Sürücü, “Yapmış olduğumuz bilgilendirmelerde önemli geri
dönüşler oluyor. Yaylaköy’de çobanlık yapan Turan Cengiz’e, daha önce
tüllüşahın fotoğraflarını göstermiştik. Arazide koyunlarını güderken yeni
birkaç alan daha keşfettiğini tespit ettik. Yayımladığımız bültenlerin de
etkili olduğunu gördük. Üyelerimizden Eğitimci Necla Katrancıoğlu, Kuşadası’nın
içinde sayılan bir alanda bu bitkilerden gördüğünü söyleyince, yaptığımız incelemede
bitkilerin tüllüşah olduğunu tespit ettik. Bu durum, henüz yapılaşmaların
yaygınlaşmadığı dönemlerde bu bitkinin Kuşadası’nın içinde de yetiştiğini
gösteriyor. Dağdaki çobandan, okuldaki eğitimciye kadar geri dönüşlerin
olması sevindirici bir gelişme. Bu nedenle yapılan bilgilendirmelerin çok
önemli olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
TURİZME KAZANILABİLİR
Tüllüşahlar bir yandan yöre insanlarına tanıtılırken, bir
yandan da ulusal ve uluslararası tanıtımlarının yapılması gerektiğine dikkat
çeken Sürücü, “Türkiye’nin en önemli turizm kentlerinden biri olan Kuşadası’ya,
doğal zenginlikler açısından katkı yapacak önemli bir türdür. Tüllüşahların hem
korunması hem de turizme kazandırılarak tanıtılması için ortak bir proje
geliştirilmesine çalışılacak” dedi.
Sürücü tasarı halindeki projeler hakkında şu bilgileri verdi; “Tüllüşah vadisi olarak gösterilen alanda, doğaya uyumlu ahşap yürüme yolları, fotoğraf çekme platformları, tüllüşahları ve diğer bitki örneklerini tanıtan Türkçe-İngilizce ve Latince tabelalar, yöre insanlarının yapacağı tüllüşahlardan oluşan hediyelik eşyaların ve ürettikleri ürünlerin satılacağı stantlar, tüllüşah evi, köyevlerinin duvarlarının beyaza boyanarak tüllüşah resimlerinin yapılması ve her yıl Yaylaköy’de geleneksel bir şekilde tüllüşah festivalinin yapılması düşünülüyor. Burada düşünülen proje gerçekleşebilirse, hem tüllüşahların korunması sağlanacak hem de gastronomik alt yapısı olan Yaylaköy’deki yöre insanlarının ekonomisine katkı yapacak. Kuşadası da turizme alternatif bir cazibe merkezi kazanacak”.
Sürücü tasarı halindeki projeler hakkında şu bilgileri verdi; “Tüllüşah vadisi olarak gösterilen alanda, doğaya uyumlu ahşap yürüme yolları, fotoğraf çekme platformları, tüllüşahları ve diğer bitki örneklerini tanıtan Türkçe-İngilizce ve Latince tabelalar, yöre insanlarının yapacağı tüllüşahlardan oluşan hediyelik eşyaların ve ürettikleri ürünlerin satılacağı stantlar, tüllüşah evi, köyevlerinin duvarlarının beyaza boyanarak tüllüşah resimlerinin yapılması ve her yıl Yaylaköy’de geleneksel bir şekilde tüllüşah festivalinin yapılması düşünülüyor. Burada düşünülen proje gerçekleşebilirse, hem tüllüşahların korunması sağlanacak hem de gastronomik alt yapısı olan Yaylaköy’deki yöre insanlarının ekonomisine katkı yapacak. Kuşadası da turizme alternatif bir cazibe merkezi kazanacak”.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder