21 Temmuz 2017 14:01
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Söke - Milas karayolunda geçtiğimiz günlerde ölü olarak
bulunan su samuru (Lutra lutra) karayollarındaki hayvan ölümlerini tekrar
gündeme getirdi. Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD), belki de
tarihte ilk kez bir su samurunun karayolunda öldüğünü belirtirken yaşam
alanlarının ortasından karayolu geçirilen hayvanlardan onlarcası her gün
araçların altında ezilerek can veriyor.
YAŞAM ALANLARI AZALINCA
Bisiklet sporu yapan bir vatandaşın Milas yolunda antrenman
yaptığı sırada rastladığı hayvanın ölüsünü Milli Parklar Müdürlüğüne bildirmesi
sonrası yapılan incelemede araç altında kalarak ölen hayvanın bir su samuru
olduğu tespit edildi. Milli Park Müdürlüğü ekibi tarafından olay yerinden
alınarak Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’ne gönderilen
su samuru incelemesi yapıldıktan sonra tahnidi yapılarak müzeye konulacak.
Bölgede faaliyet gösteren Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler
Derneği (EKODOSD) konuya dair yaptığı açıklamada, yarı sucul bir canlı olan su
samurunun (Lutra lutra) sansargillerden olup aşırı kirlilik ve çevresel
faktörlerle sayılarının ve yaşam alanlarının günümüzde oldukça azaldığına
dikkat çekti.
'TARİHTE BELKİ DE BİR İLK'
EKODOSD açıklamasında, “Doğada eski yıllara göre yiyecek
sıkıntısı çeken bu canlıların habitatları korunamadığından, yaşamlarını
sürdürmek ve nesillerini devam ettirmek için farklı yöntemler ve davranışlar
içine girdikleri görülmektedir. Bugün meydana gelen olay çok önemlidir. Bir su
samuru belki de tarihinde ilk kez bir karayolunda bir araç tarafından ezilerek
yaşamını yitirmiştir. Söke – Milas karayolu 1950’li yıllarda yapılmıştır.
Karayolu Batı Anadolu’da yaban hayatının en zengin olduğu bölgenin tam
ortasından geçmektedir” denildi.
İNSAN RAHATI İÇİN YABAN HAYATI GÖZ ARDI EDİLDİ
Söke-Milas karayolunun yapılması sonrası insanların yolda
daha rahat ulaşım sağlaması için, genişletmeler ve birçok değişimler
yapıldığına dikkat çekilen açıklamada, buna karşın zengin bir ekosistemin devam
ettiği bölgede yaban hayatının göz ardı edildiği dile getirildi. EKODOSD,
“Beslenme, barınma ve üreme için sürekli yer değiştiren yaban hayvanlarının,
son yıllarda daha da genişleyen ve geçişi zorlayan uygulamalarla, yaban
hayatının ölüm yolu olarak bilinen ve habitatları bıçak gibi ortasından kesen
yaklaşık 30 km .lik
Söke-Milas karayolunda, hemen hergün onlarca hayvanın ezildiği görülmektedir.
Özellikle domuz çarpmalarında sürücülerin de tehlike altına girdiği kazalarda
birçok farklı tür ölmektedir” dedi.
YABAN HAYVANI GEÇİŞ KORİDORLARI YAPILMALI
Dünyanın pek çok ülkesinde karayollarının ve otobanların
üstlerine yaban hayatı geçiş koridorları yapıldığının altını çizen EKODOSD
açıklamasında; “Bu uygulama ova olması nedeniyle buradaki karayolu için uygun
olmasa bile, Söke-Milas karayolunun altında belirli kilometrelerde eski
yıllarda su geçmesi için yapılan menfezler, yaban hayatı geçiş koridoru olarak
düzenlenebilir” denildi. Yapılan incelemede, ölen su samurunun, Karanfil
Azmağı’ndan, yolun karşısında bulunan Erikli Azmağı’na geçeceği sırada ezildiği
tahminin yapıldığına dikkat çekilen açıklamada şu görüşlere yer verildi, “Yaban
hayvanlarını karayolundan başka bekleyen en büyük tehlike, yaşam alanlarının
yok olması ve azalmasıdır. Bu anlamda Söke Ovası’nda bulunan eski menderes
yatakları olarak bilinen azmakların önemi çok büyüktür. Bu azmaklar, başta su
samurları olmak üzere, pek çok yaban hayvanının, sürüngenin, amfibinin ve su
kuşlarının yaşam alanı olduğu gibi, aynı zamanda Dilek Yarımadası, Bafa Gölü ve
Beşparmak Dağları’na geçiş koridoru sağlayan çok önemli sulak alanlardır.”
EKODOSD, sağlıklı bir sulak alan ekosisteminin göstergesi olan su samurlarının Söke Ovası’ndaki azmaklarda yaşadığı bilinse de, bugüne kadar kayıt altına alınamadığına vurgu yaptı.
EKODOSD, sağlıklı bir sulak alan ekosisteminin göstergesi olan su samurlarının Söke Ovası’ndaki azmaklarda yaşadığı bilinse de, bugüne kadar kayıt altına alınamadığına vurgu yaptı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder