08 Haziran 2019 14:47
Jeotermal enerji santraline direnen Kızılcaköylüler, JES firması
gidene kadar mücadelede kararlı olduklarını söyledi.
Özer AKDEMİR
Aydın
Aydın
Topraklarında yapılmak istenen jeotermal enerji santraline karşı aylardır direnen Aydın
Kızılcaköylüler, JES firması gidene kadar mücadelede kararlı olduklarını
söyledi. Kızılcaköylüler, Evrensel’in 25. yaş gününü de direniş çadırı önünde
Evrensel Aydın eki ile fotoğraf çektirerek kutladı.
"MEZARIMA YAZSINLAR Kİ…"
Köy meydanındaki direniş çadırında Ekoloji Birliği, EGEÇEP,
AYÇEP ve Çine Yaşam Platformu üyelerini ağırlayan Kızılcaköylüler bir kez daha
kararlılık mesajı verdi. Köylünün direnişini aşamayan şirketin yasal süreci
beklemek zorunda kaldığını ve yerel seçimlerden önce çalışmaları
durdurduklarını söyleyen Kızılcaköylü Zehra Doğan "Şimdi belediye
koltuklarına oturanlar oturdular ama bizim süreç devam ediyor. Biz bu
sürecimizin arkasındayız. Buraya JES yaptırmamak için canımızı bile orada
vermeye hazırız. Ölürsem dahi oranın toprağı gömsünler beni. Buradan vasiyet
ediyorum, mezarıma yazsınlar ki ‘Zehra teyze toprağı, vatanı için kendini feda
etti’. Nasıl Kurtuluş Savaşı'nda nenelerimiz dedelerimiz kendilerini ferda
ettilerse ben de toprağım, havam, suyum için kendimi feda edeceğim orada” dedi.
"BAYRAMI HUZURSUZ GEÇİRDİK"
JES firmasına karşı geçtiğimiz yıl aralık ayında 4 gün süren
direniş günlerinde jandarmaların karşısında tek başına oturan fotoğrafı ile
hafızalara kazınan 78 yaşındaki Esma Celayır bayramı huzursuz geçirdiklerini
belirterek, “Şirket araziye tel örgülerini çekti ama biz firma topraklarımızı
terk edene kadar nöbetimize devam edeceğiz” diye konuştu.
Fotoğraf: Evrensel
EVRENSEL’İN 25 YAŞINI KUTLADILAR
Evrensel’in 25’inci yıl dönümünü direniş çadırı önünde
gazetenin Aydın eki ile fotoğraf çektirerek kutlayan Kızılcaköy ve
Yılmazköylüler, JES’lere karşı verdikleri mücadele ile ilgili şunları söyledi:
Gülten Şimşek (Kızılcaköy): Biz toprağımıza, suyumuza
sonuna kadar sahip çıkacağız. JES’e izin vermeyeceğiz. JES’in zararları artık
aşikar. İnsanlık, vicdan bu topraklara sahip çıkmayı gerektirir. Para için
değer mi? Enerjinin alternatifi var ama bu doğanın, toprakların, suların,
havanın alternatifi yok. JES’ler için izin verenler yarın öbür gün nasıl hesap
verecekler?
Bu işin siyaseten yapıldığını biliyoruz ama biz bütün
partilerin bir araya gerek bu sorunu çözmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Meclisteki torba yasanın kesinlikle kabul edilmemesi lazım. Havamız temiz
kalsın, kuşlar börtü böcekler korkmadan uçsunlar gökyüzünde.
"SAVAŞIYORUZ…"
Yüksel Yaşar (Kızılcaköy): JES istemiyoruz.
Mandalinalarımız hep döküldü. Patlıcanlarımız, domateslerimiz ne olacak?
Serpil Kuru (Kızılcaköy): Savaşıyoruz, yaptırmamaya
çalışıyoruz. Olayların olduğu sırada vali yardımcısı bana “zehirlenmezsiniz bir
şey olmaz” dedi. O gün çok sinir olduk. Küçük kızım ateşliydi. Doktora götürüp
ilacını içirdikten sonra ateşi düşünce geldim tarladaki olaylara. Çocuklarımızı
bile bırakıp gitmişken, o adam, vali yardımcısıymış böyle şeyler söyledi. Bir
vali yardımcısı böyle konuşmaz başka biridir dedim ama vali yardımcısıymış.
TORBA YASA YASALAŞIRSA
Mehmet Vergili (AYÇEP Başkanı): Şu andaki Meclisteki
torba yasa enerji lobisinin Meclis aracılığı ile JES’lere dikensiz gül bahçesi
yaratma yasasıdır. Bu düzenleme ile bizim açacağımız bütün davaların önüne
geçmeye çalışıyorlar. Hem dava açacaksınız zarar ziyan tespit ettirilecek,
mahkeme masraflarını da vatandaş karşılayacak. Şirket kazandığında vatandaşın
malını mülküne el konulacak. Bölgeleri insansızlaştırarak tarımı suyu yok
ederek enerji üretecekler. Anayasal hak olarak dava açma hakkımızı da elimizden
alıyorlar. Bu yasaya hepimiz karşı çıkacağız. Yasalaşırsa Ege bölgesinin tarım
toprakları JES çilerin işgaline maruz kalacak. Bu yasanın çıkarılmaması için ve
çıkarılırsa topraklarımızı korumak için anayasanın bize verdiği hakları sonuna
kadar kullanacağız.
TOPRAĞI SATIN ALAMAZSINIZ
Ali Şahan (Yılmazköy): Dağlarından yağ ovalarından bal
akan güzel Aydınımı kanser üreten bir şehir haline getirmeye çalışıyorlar.
Yılmaköyde davaları kazanmamıza rağmen bütün resmi kurumlar duyarsız
kalıyorlar. Topu birbirine atıyorlar. Sorumlu ben miyim? Ege bölgesinin yaşanılabilir
bir bölge olarak kalması için çabalıyoruz biz.
Ayşe Çetin (Yılmazköy): 5 seneden beri JESlerle uğraşıyoruz.
Kazandığımız davalara rağmen hala devam ediyorlar. Torunlarımıza temiz hava
toprak bırakmak istiyoruz. Evimize kokudan giremiyoruz. Pencerelerimizi
açamıyoruz. Her şeyi satın alabiliriz ama toprağı satın alamayız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder