18 Ağustos 2021 21:13
Doç. Dr. Yücel Çağlar, bu yıl çıkan yangınların yol açtığı yıkımların onarımının kesinlikle yalnızca zarar gören yerlerde yapılacak ağaçlandırma çalışmalarına indirgenmemesi gerektiğine işaret etti.
Arşiv | Fotoğraf: Eren Bozkurt/AA
Özer AKDEMİR
İzmir
Elli yıla yakın meslek yaşamında ormanlar ve ormancılık politikaları ile ilgili birçok makale ve kitaba imza atan Doç. Dr. Yücel Çağlar, “Orman yangınlarının ve zararlarının en aza indirilmesine dair öneriler” başlıklı makalesinde “Bölgesel iyileştirme ve koruma projesi” hazırlanmasını önerdi. Çağlar’a makalesinde geçen “kötü yangın” kavramı üzerinden “iyi yangın var mıdır?” sorusu yöneltildi.
"OGM GÖLGE ETMESİN YETER!"
“Orman yangınlarının ve zararlarının en aza indirilmesine dair öneriler” başlıklı makalesinde Çağlar, bu aşamada öncelikle yapılması gerekenin, yangından zarar gören yerleri hemen, külleri bile henüz soğumadan ağaçlandırmak olmadığını söyledi. Orman Genel Müdürlüğünün (OGM) bugünkü yapısıyla, yanı sıra, egemen yönetim anlayışıyla gerekenleri gerektiği gibi yapamayacağını ileri süren Çağlar, “OGM’den istenebilecek olan, yapılması gerekenleri gerektiğince yapabileceklere “Gölge etmemesidir”, yapabilirse kalan maki ve orman ekosistemlerinin gerektiğince korumasıdır” dedi.
"OGM ARACI KURUMA DÖNÜŞTÜ"
OGM’nin “çöken kamu yönetiminin” bir parçası olarak artık yatırımcı, yapımcı olmaktan büyük ölçüde çıktığını aktaran Çağlar, “Ormancılığımızın olanaklarını, ‘devlet ormanı’ sayılan yerler ile orman ekosistemin rantını özel girişimcilere aktaran aracı bir kuruluşa dönüşmüştür. Bu yönelimi OGM nedeniyle orman yangınları ile zararlarının en aza indirilmesi gibi kamusal bir işlevi bile gerektiğince göremez duruma gelmiştir.
Tüm bu nedenlerle OGM artık, Akdeniz ve Ege Bölgelerindeki yangınların bu yıl yol açtığı yıkımları onaramaz; bu amaçla özel bir kamusal yapılanma ve çalışma düzeninin oluşturulması gerekiyor” dedi.
YANGININ YOL AÇTIĞI YIKIMLAR NASIL ONARILIR?
Bu yıl çıkan yangınların yol açtığı yıkımların onarımının kesinlikle yalnızca zarar gören yerlerde yapılacak ağaçlandırma çalışmalarına indirgenmemesi gerektiğine işaret eden Çağlar şunları dile getirdi; “Bir kez, yangınların nerelerde, hangi orman ne denli ve ne türden zararlar verdiği, buralarının hangi amaçlarla, kimler tarafından nasıl ağaçlandırılacağına ilişkin ne bir veri ne de bir öngörü var. Kaldı ki, ağaçlandırma, buralarda yapılması gerekenlerin görece en kolayıdır. Öyle ki, kimi yerleri doğasına bırakıp, belki yalnızca gerektiğince arazi hazırlığı yapmak da yeterli olabilecektir.”
"BAZI ORMANLAR YANMAK İÇİN CAN ATAR!.."
Çağlar, makalesinde geçen “Her orman yangınının ‘kötü yangın’ olmadığını söylemeliyim” cümlelerine dair “İyi yangın var mıdır? Ya da soruyu şöyle sormak daha doğru sanırım, orman yangınlarının zararlarının yanı sıra faydalı yönleri de var mıdır?” sorumuza şu yanıtı verdi; “Bu hem nedensel, hem ölçek, hem de söz konusu orman ekosistemin yapısal özelliklerine ve yersel konumuna bağlı olarak değişebilecek bir soru. Her zaman söylüyorum: bana sorarsanız ekoloji biliminin belirli bir yasası varsa o da genellemelerden olabildiğince kaçınmaktır. Söylediğim gibi, belirli koşullarda ve durumlarda olabilir de. Örneğin çok yaşlı ve bu nedenle de kendisini yenileme yetisi büyük ölçüde yitirmiş bir orman ekosistemi yanma koşulları da oluşunca yanmak -ki bir anlamda ötanazi gibi- için can atar; kimileyin orman ekosistemi yöneticisi de bu sürece yardımcı olabilir.” Çağlar, “Son yangınları bu sınıfa sokabilmek mümkün mü?” sorumuzu da şöyle yanıtladı; “Bilemiyorum. Etkilenen yerleri dangalakça hemen ağaçlandırmaya kalkmayın derken, söylemek istediğim de bir bakıma buydu: Önce bir inceleyin hangi yapısal özelliklere sahip orman ekosistemi hangi özellikleri ne denli etkilendi? Öncelikle bu sorunun yanıtlanması gerekiyor; bu da öyle bir kaç ay içinde, hele de OGM gibi “emir komutacı” düzenle çalışan bir kuruluşla üstesinden gelinebilecek bir gereklilik değil”.
"BÖLGESEL KALKINMA DENEYİMLERİNDEN YARARLANILMALI"
1989 yılında oluşturulan GAP Bölge Kalkınma İdaresi benzerinin bölgesel olarak etkinlikte bulunan “kalkınma ajansları” olarak 2006 yılında gündeme getirildiğini belirten Çağlar önerisini şu sözlerle ifade etti; “Bence bölgesel kalkınma plan, program, proje ve örgütlenme deneyimlerinden de yararlanarak; İzmir, Muğla, Aydın, Antalya, Mersin, Adana ile Hatay illerinde son orman yangınlarının yol açtığı, bundan sonra da yol açabileceği ekolojik, ekonomik, toplumsal ve kültürel yıkımları onarmak; yeni orman yangınlarını ve yıkımlarını en aza indirmek amacıyla tümleşik “Bölgesel iyileştirme ve koruma projesi” hazırlanabilir. Bu amaçla; demokratik bir kamusal yönetsel yapı oluşturulabilir; yetki, bütçe, uzman iş gören, araç gereç donanımı sağlanabilir. Gerekli hukuksal düzenlemeler yapılabilir. İlgili bakanlıkların, bu kapsamda “kalkınma ajansları” vb. kuruluşlarının da desteklemesi gereken bu yönetsel yapının temel işlevi, saydığım illeri kapsayacak tümleşik beş yıllık “bölgesel” plan, iller düzeyinde yıllık programlar ile hazırlanmasına ve uygulanmasına yönelik çalışmaların eş güdümü olabilir”.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder