19 Eylül 2023 04:30
Manisa’nın Kula ilçesinde 13 yıl önce kurulan Süreko atık bertaraf tesisi etrafa yaydığı kötü kokunun yanı sıra köylülerin sağlıklarını da olumsuz etkiliyor.
Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel
Özer AKDEMİR
İzmir
Ege Bölgesi endüstriyel atık ve bertaraf tesisi olarak 2008 yılında ÇED olumlu belgesi alan Süreko Atık Yönetim Şirketi, 2010 yılında zamanın Başbakan yardımcısı Bülent Arınç tarafından övgüler eşliğinde açılmıştı. Yaklaşık 13 yıldır faaliyetini sürdüren tesis, birinci sınıf tarım arazilerini zehirlemeye devam ediyor. Tesislerden yayılan kirlilik ve koku nedeniyle kapı pencerelerini dahi açamadıklarını, sularını kirlendiğini dile getiren köyüler, atık tesislerinin kendilerini bir yıl içinde candan bezdirdiğini dile getirmişlerdi. Atık tesisleri köylülerin tüm karşı çıkışlarına rağmen hala faaliyetlerine devam ediyor.
OTOMOBİLİN PENCERELERİNİ KAPATTIRAN KOKU!
Çepeçevre Yaşam Kula çekimleri için gittiğimiz yörede atık bertaraf tesislerinin son durumunu da görmek istedik. 14 yıl önce gidip tesislerle ilgili şikayetlerini dinlediğimiz Esenyazı köyünde, yolun kenarındaki birinci sınıf tarım topraklarının üzerinde oluşturulan atık depolama bölgesinin geniş bir alana yayıldığı ve küçük bir tepecik oluşturduğunu gördük. Süreko tesislerinin tam karşısında köylülerin anlatımına göre kümes atıklarından enerji üretmek için TPCL Yenilenebilir Enerji Üretim A.Ş. tarafından bir enerji üretim tesisi yapılmış. Sürekonın depolama alanının olduğu yoldan geçerken çevreye yayılan koku aracın pencerelerini kapatmak zorunda bırakacak derece kötü ve yoğun.
‘KANSERLER ARTTI, ÜRÜNLERİMİZ AZALDI’
Sandal köyünde görüştüğümüz o dönem SANÇEP olarak tesislere karşı mücadele yürüten platform üyelerine yılların ardından tesislerin yöreye etkilerini sorduk. Tesislerin resmi açılış törenlerinin olduğu gün Kula yolu üzerinden Bülent Arınç’ın aracı geçerken “Bu tesisi istemiyoruz” pankartı ile eylem yapan iki kişiden birisi olan Sandal köylüsü Recep Erkol, o süreçte halka tesislerin zararlarını yeterince anlatamadıklarını, bu nedenle de kitlesel bir mücadele ortaya koyamadıklarını söyledi. Recep Erkol, “O günden bu yana neler değişti diye baktığımızda, artık burada kanser vakaları gözle görülür bir şekilde arttı. Köyde bir yıl içinde 50 kişi ölüyorsa bu kişilerin 30-40 tanesi kanserden. Çevre kirliliği alabildiğine arttı. Ağaçlarımızda meyve, bağlarımızda üzüm olmuyor. Tarım ürünlerinin verimi müthiş düştü” dedi.
‘ZEHRİ BİRLİKTE SOLUYORUZ’
Şirketin işletme kurulurken köylülere “Size iş sahası getirdik, burada 400-500 kişi çalışacak” dediğini hatırlatan Erkol, “Şimdi köyden 3-5 kişi ancak çalışıyor. O zamanki yerel yönetim de işverenlerle birlikte hareket etti. Köylüler de devletin bakanı kötü bir şey olsa buna izin mi verir dediler. Biz o dönem bu tesise karşı çıkarken bize ‘aman bunlar solcu, komünist’ diye kulp takanlarla bugün zehri birlikte soluyoruz. Onlar da kanser oluyor. Yeni yeni anlıyorlar ama biraz geç oldu” diyerek anlatıyor bugünkü durumu.
İKİNCİ ATIK TESİSİ KURULMAK İSTENİYOR
SANÇEP Başkanı Kamil Göker ise, “Tesise çok karşı çıktık, dava da açtık ama bir sonuç alamadık. Koku çok büyük. Hayvanlar sakat doğuruyorlar. Şimdi bir de ikinci bir çöp fabrikası kurmak istiyor. Buna da karşı çıkmak istiyoruz. Mahkemelik durumu var. İlk kurulurken tesisleri arıtma diye anlattılar. Sonra baktık ki birçok kimyasal kullanılıyor. Bir de her sene yangın çıkıyor tesislerde, niye bilmiyoruz. Hiç memnun değiliz ama elimizden de bir şey gelmiyor. Tam tesislerin karşısından TPC Elektrik diye güya tavuk gübresinden enerji üretim tesisi kuruldu ama biz bu tesisin Süreko ile bir ilişkisi olduğunu düşünüyoruz. O kadar tavuk gübresi yok bu bölgede. Süreko’nun atıkları mı yakılıyor acaba diye şüpheleniyoruz” diyerek kaygılarından bahsediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder