22 Şubat 2024 13:55
Latmos Dağı’ndaki madenin kapasite artışına izin çıkmadı: Bakanlığın onay verdiği madene mahkeme ‘dur’ dedi
Mahkemenin iptal kararına rağmen Latmos Dağı'nda aynı madene verilen ÇED iznine mahkemenin kararı da aynı oldu. Mahkeme son ÇED'i de iptal etti.
Arşiv | Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Özer Akdemir
AYDIN
Milli park ilan edilmesi ve ekoturizm merkezi yapılması için yıllardır kampanyalar düzenlenmesine rağmen adeta her köşesi maden işletmelerine ruhsatlandırılan Aydın Söke sınırlarındaki Latmos (Beşparmak) Dağı’ndaki madenlerden birisinin kapasite artışına mahkeme ‘dur’ dedi. Aynı ruhsat sahasında 2019 yılında verilen ÇED’in iptali sonrasında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı madene bir kez daha ÇED olumlu belgesi vermişti. Mahkeme, son ÇED kararını da iptal etti.
MAHKEME İPTAL EDİYOR, BAKANLIK YENİ ÇED VERİYOR!
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kale Madencilik tarafından Söke’nin Yeşilköy Mahallesi’nde işletilen feldspat, kuvars ve kuvarsit ocağına 2019 yılında ‘çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) olumlu’ kararı verdi. Bu karara karşı yörede yaşayan yurttaşlar tarafından açılan davada Aydın 2. İdare Mahkemesi, özellikle bölgede bulunan zeytinliklere vurgu yapıp Zeytin Yasası’nı gerekçe göstererek ÇED olumlu kararını iptal etmiş, karar Danıştayda da onaylanmıştı. Danıştayın kararından iki yıl sonra aynı ruhsat alanı, aynı coğrafya, aynı doğal koşullar ve aynı riskler ortada iken Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı şirkete 21 Haziran 2023 tarihinde bir kez daha ‘ÇED olumlu’ kararı verdi.
MAHKEME KARARI, RİSKLERİ ORTAYA KOYDU
Bu karara karşı da açılan davada bu sefer Aydın 1. İdare Mahkemesi ÇED iptal kararı verdi. Dava sürecinde yapılan bilirkişi keşfinde çevre, maden, ziraat, orman mühendisliği yönünden projeyi inceleyen uzmanların olumsuz görüş verdiği rapor mahkemeye sunulmuştu. Mahkeme, 20 Şubat tarihli kararında bu bilirkişi raporuna atıfta bulunarak, “Açık işletme ve pasa sahası şev stabilite analizlerinin olmaması nedeni ile ocak ve pasa sahasının planlamasının eksikler içermesi ve bu durumun risk yaratma potansiyeli olması, yapılacak açık ocak madencilik faaliyetinin toz çıkaran faaliyetlerden olması, faaliyet alanı içerisinde yapılacak çalışma ile bitki örtüsünün kaldırılacağı ve yeterli önlem alınmadığı takdirde, arazinin eğimli olması nedeniyle erozyon tehlikesi ile karşı karşıya kalınacak olması, bu durumun da çevrede toprak ve su rejimine zarar verebileceği, madencilik faaliyet alanı olarak izni talep edilen alan ve 3 km’lik çevresinde hem Zeytincilik Yasası hem de Toprak Koruma Kanunu ile çelişmesi ve her iki kanunu ilgilendiren mutlak korunması gereken dikili tarım alanlarının ve bu bağlamda zeytinlik üretim alan kullanımının olması, kesilecek ağaçların ve kaldırılacak orman örtüsü ve maki florasının orman ekosistemine olası etkilerinin göz ardı edilmesi, bitkisel toprak sıyrılması ve depolanması işleminin usulünde rüzgar ve su erozyonu riski için tedbir öngörülmemesi, orman yangınlarıyla mücadelede etkin bir planlama söz konusu olmaması” gerekçeleri ile çevresel etki değerlendirmesi olumlu kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna vardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder