17 Mayıs 2017 06:28
Özer AKDEMİR
Türkiye'de kömürlü termik santrallerin yol açtığı çevre ve
sağlık sorunları dendimi akla gelen ilk yerlerden olan Yatağan bugünlerde eski
günlerini mumla aratabilecek yeni bir termik santral projesini tartışıyor. 15'e
yakın köyü, on binlerce zeytin ağacını, birinci sınıf tarım topraklarını yok
edeceği söylenen termik santralin tahribatı kültürel bakımdan da büyük
olacak.
TARIMI, TARİHİ, ZEYTİNLİKLERİ, YAŞAMI TEHDİT EDİYOR
Eski adı Leyne olan Yatağan'a 10 km uzaklıkta bulunan
Turgut beldesi son haftalarda komşuları Yeşilbağcılar'ın kaderini yaşayacakları
endişesiyle yatıp kalkıyor. Yatağan termik santralinin kömür alımı sahasında
bulunan Yeşilbağcılar'ın bir kısmı madenci şirket tarafından istimlak edilerek,
köy aşağı ovaya taşınmış. Köyün daha yüksekte kalan kısmındaki evler ile yeni
taşınan yer arasında ise devasa bir kömür madeni çukuru oluşmuş.
Turgut Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Derneği başkanı
Kazım Erol, termikçi şirketin köylülere ait 93 parsel araziyi istimlak etmek
istediğini belirterek, köylülerin büyük çoğunluğunun arazileri satmayı
düşünmediğini dile getirdi.
'ŞİMDİDEN BİNLERCE AĞAÇ KESİLDİ'
Şirketin kömür ocağının şimdiden binlerce zeytin ağacını
kestiğini, tarım arazilerine zarar verdiğini, alandaki tarihi eserlerin de tahrip
edildiğini belirten Erol, " Benim Bozüyükteki tarlama bağ evi için İl
Tarım Müdürlüğüne yaptığım başvuru tapuda tarla olarak geçen arazi içinde 20-30
zeytin ağacı için Zeytincilik Kanunu var deyip reddedildi. Oysa termikçi şirket
şimdiden binlerce zeytin ağacını kökledi. Bu ülkedeki kanunlar biz halka
uygulanıyor, maden şirketlerine ise geçmiyor" dedi. Erol tek isteklerinin
temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak olduğunu söyledi. Gökbel dağı eteklerini
kurulması planlanan termik santral ve kül depolama alanının çok geniş bir
sahayı kapsadığını aktaran Erol, 15'e yakın köyün bu termik santralden
olumsuz etkilenmesi hatta yok olmasının sök konusu olduğunu ileri sürdü.
'ÜZÜNTÜDEN KISMİ FELÇ GEÇİRDİM'
Turgut köyünde verilen mücadelenin en önde gelen
isimlerinden 60 yaşlarındaki Tayyibe Demirel öncelikle bütün bakanlıklara ve
resmi kurumlara 5 sayfalık dilekçe yazarak termik santrali istemediklerini
anlatmış. "Gelen yanıtlar beni tatmin etmedi. Bir gün şirketin çağrısı
üzerine toplantıya gitti. Müdür toplantının sonunda bize "siz ne
yaparsanız yapın biz bu kömürü alacağız" dedi. O gün akşamı üzüntüden
kısmi felç geçirdim" diye konuştu. Turgut köyündeki termik santral karşıtı
mücadelede kadınların öncü olduğunu belirten Demirel, "Bizim yıllarca emek
verdiğimiz zeytinliklerimizi elimizden yok paraya almak istiyorlar. İşte
arazilerini satan komşu Yeşilbağcılar köylüleri şimdi feryat figan ağlıyorlar.
Biz onların durumuna düşmek istemiyoruz. Arazilerimize verdikleri parayı biz
zeytinden iki yılda elde ediyoruz. Sonra ne yapacağız?" Tayiybe Demirel,
köylerinin arkeolojik anlamda da çok önemli olduğunu Lagina antik kentinin ve
şimdi müze yapılan Kaplumbağa Terbiyecisi" resminin ressamı Osman Hamdi
Bey evinini mutlaka korunması gerektiğini söyledi. Demirel, "Köylü köyünde
kalsın üretsin diyorlar. İyi de bizi siz köylerimizden çıkarıyorsunuz, üstümüze
üç kuruş para atıp arazilerimizi alıyorsunuz. Bu termik santrallerle ülke
zenginleşmek yerine aksine fakirleşiyor. Çünkü doğa, tarım, tarih yok
oluyor" dedi.
TURGUT HALKI NE DİYOR?
Turgut beldesinde termik santralle ilgili görüşlerini
aldığımız vatandaşlar şunları söylediler:
Neşe Yüzak (Muğla Çevre Platformu): Termik santral
kurulması düşünülen alan binlerce zeytinin olduğu bir alan. İnsanların yüzlerce
yıllık atalarından dedelerinden kalan zeytinler, bunları kestirmek istememeleri
gayet doğal. Alandaki arkeolojik eserlerin tespiti ile ilgili yapılan
çalışmaların da göstermelik olduğunu düşünüyorum. Bölgenin her tarafı
arkeolojik eserlerle, kalıntılarla dolu olabilir. Müze yetkilileri bunların
hangi birine yetişecek.
Muammer Bahçeli (1989-2009 Turgut Belediye Başkanı): Termik
santrale kömür almak için bizim bu tarafa geliyorlar. Burası yıllardır
tütüncülükle geçinen bir memleketti. Ben o günleri özlüyorum. İnsanlar
çalışıyor, üretiyordu. Tütüncülük zaman içerisinde politikalarla yok edilince
şimdi o tarlalar buğday, yem bitkileri ekiliyor. Zamanla zeytin de dikildi ve
yeni dikilen zeytin alanları da istimlak sahası içinde.
Güven Ersin Kasap: Maddi durumu iyi olanlar ve
olmayanlar diye köy ikiye bölündü. Bazıları kamulaştırılsın köy ortadan kalksın
derken doğal güzellikten memnun olanlar ise kalkmasın diyor. Biz de yıllardır
burada doğduk büyüdük, burada kalmak istiyoruz. Para için bazı şeyleri göze
alanlar gelecekte çoluk çocuklarının geleceğine kötülük yaptıklarını farkında
değiller.
İbrahim Caner: Termik santralin bacasından çıkan duman
ürünlerimizi çok olumsuz etkiliyor. Paraları yok pahasına peşkeş çektiler ve
insanlar belli bir süre sonra kanserle yüz yüze geldi.
Alaattin Uzey: Ben 79 yaşındayım. Bundan sonra
nereye gideyim ben. Bağcıların halini görmüşsünüzdür. bu olduktan sonra ne
suyumuz kalacak elimizde, bittik. Köy kayacak aşağı doğru. Canımı alsınlar bunu
yapmasınlar.
Mehmet Kasap: Burası istimlak olacak mı olmayacak mı?
Olacaksa nasıl, kimler tarafından yapılacak? Bunları bile bilmiyoruz daha. Bir
de buradaki sorun sadece kömür olayı değil. Dağları da bir çekin,
madenleri.
Erol Eser: 30 yıldır Yatağan termik Santralde çalıştım.
kamulaştırılacak arazide zeytinliğim var ama ben satmak istemiyorum. Gelmesini
istemiyorum kömür ocağının. Burada yaşam çok zorlaşacak aksi durumda. Turgut'un
altında almayacağız diyorlar ama aşağıdan alınca evlerimiz oraya doğru kayacak.
Daha önce benzeri oldu bölgede.
19 MAYISTA HALK TOPLANTISI
Yatağan ve Turgut'lular 19 Mayıs'ta Turgut beldesi düğün
salonunda geniş katılımlı bir halk toplantısı yapacaklar. EGEÇEP; Muğla Çevre
Platformu, AYÇEP, TEMA Vakfı gibi ekoloji örgütlerinin de destek verdiği
toplantıda termik santral ve kömür ocaklarını çevresel, sağlık etkileri boyutu
ve bunlara karşı mücadele tartışılacak.
YENİ TERMİK SANTRALİN ÖMRÜ 30 YIL
Turgut Kırık Köyü yakınında 45 ha bir alanda kurulacak
Çalık Grubuna ait Ant Enerji Termik Santrali'nin ömrü 30 yıl olacak. 2019
yılında faaliyete geçmesi planlanan santralin ısıl gücü 389,6 MW, kurulu gücü
ise 160 MW olacak. Santral saatte 142 ton linyit kömürü, 6,5 ton kireçtaşı
yakacakken, dakikada 1200
litre su tüketecek. Bu su arazide açılacak kuyulardan
karşılanacak. Santralden çıkan küllerin depolanması için de 36 ha büyüklüğünde bir kül
depolama alanı olacak. Santral alanı orman alanı ve tarımsal nitelikli alan
olarak işlenmiş planlarda. ÇED Raporunda ise termik santral için toplam
kullanılacak 139 ha
alanın 12 ha 'nın
orman olduğu dile getirilmiş. Ayrıca ÇED Raporunda yöredeki zeytinlik alanlar
ve ne kadar zeytin ağacının kesileceği, zarar göreceği ile ilgili bilgiler de
yetersiz.
Son Düzenlenme Tarihi: 17 Mayıs 2017 11:37
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder